Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1891 E. 2021/1809 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2021
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 08/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 08/11/2021

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; 13/08/2016 günü davalı …’ün kullandığı aracın yokuş başı kavşağını geçtikten sonra direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak yolun sağında meyve tezgahı başında bulunan davacılar murisi …’a çarparak ölümüne neden olduğunu, davalının ceza yargılaması ile mahkumiyetine karar verildiğini, zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu davalı sürücü, aracın malik/ işleteni ile ZMMS sigortacısı davalıların kazada tam kusurlu oldukları, sigortaya yapılan başvuru üzerine 15/12/2016 tarihinde yapılan 120.497 TL ödemenin yetersiz olduğunu, yine manevi tazminat nedeniyle 27/12/2017 tarihinde 40.000 TL ödendiğini belirterek fazla hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın yasal faiziyle davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekili; erimiş sıcak asfaltta aracın kayması sonucu kazanın meydana geldiğini, davacıların zararının sigorta şirketince karşılandığını, ibralaşma yapıldığını, ölenin yol kenarında bulunmakla müterafik kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili; kazaya neden olan aracın Birleşik Kasko Sigorta poliçesi ile 07/03/2016 – 2017 arası geçerli sigortacısı olduğunu, teminat limitinin 50.000 TL olup, aracın ZMMS poliçe limitinin 310.000TL olduğu ve kaza nedeniyle 120.497,23 TL maddi tazminat ödendiğini ve zararın giderildiği, genişletilmiş kasko poliçesi yönüyle 40.000 TL manevi tazminat ödendiğini, limitten 10.000TL kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacılar … , … ve …’in yaşı ve evli olmaları nedeniyle, destekten yoksunluk tazminatı alamayacağı, davacılar … ve …’in zararının sigorta şirketince 15/12/2016 tarihinde yapılan ödeme ile karşılandığı kabul edilerek maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, ölenin kazada kusuru bulunmadığı gözetilerek her bir davacı için 10.000 TL manevi tazminata hükmolunmuştur.
İstinaf eden davalı … vekili; kaza ile ilgili olarak davadan önce 40.000TL manevi tazminat ödemesi yapılmış olması nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğu kalmadığından ve manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereği davanın reddi gerektiğini, tazminat miktarının yüksek belirlendiğini, kararda bakiye poliçe limitinin gösterilmediğini,
İstinaf eden davalı … ve … vekili;
1-Davacıların sigortadan 40.000TL manevi tazminat aldığının göz ardı edildiğini, manevi tazminatın bölünmezliği ve tekliği kuralının ihlal edildiğini,
2-Fazla vekalet ücretine hükmolunduğunu,
3-Maddi tazminat isteminin reddi nedeniyle davalılar lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin ret sebebine göre ayrı ayrı olması gerektiğini,
4-Murisin kazada asli kusurlu olduğunu,
5-Ölüm olayından sonra maddi ve manevi destekte bulunduklarının gözardı edildiğini, tanıkların dinlenmediğini, İleri sürerek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Davalı … kazaya karışan aracın ZMMS ve İMMS sigortacısı olup, sigorta şirketinin 07/03/2016 tanzim tarihli … poliçe nolu genişletilmiş kasko sigorta poliçesinde sigorta kapsamında “artan mali sorumluluğunun kombine tek limit 50.000 TL olarak belirlendiği” ve kaza tarihinde geçerli birleşik kasko sigorta poliçe limiti 50.000TL ile sınırlı olmakla sigorta nezdinde … nolu hasar dosyası açıldığı, davacılar vekilinin 03/01/2017 tarihli dilekçe ile manevi tazminat talep ettiği ancak dilekçesinde miktar belirtmediği, davalı sigortanın 15/12/2016 tarihinde 120.497TL maddi ve 27/12/2017 tarihinde 40.000TL manevi tazminat ödemesi yaptığı ve bakiye İMMS limitinin 10.000 TL olduğu, ödeme nedeniyle ibraname alınmadığı anlaşılmıştır. Manevi tazminat yönüyle davalı … şirketinin bakiye limit olan 10.000 TL ile sorumlu tutulması gerekirken hükümde bakiye teminat limitinin gösterilmemesi sigorta şirketinin aleyhine olmuştur. Bu nedenle hüküm kısmında bakiye limit belirtilmeli ve sigortanın sorumluluğu buna göre sınırlandırılmalıdır. Davalı sigortanın itirazı bu açıdan haklıdır. Davacı taraf ödeme tarihinden itibaren 2 yıllık sürede eldeki davayı açmış olmakla, davanın süresinde açıldığı görülmekle sigorta şirketine davadan önce yapılan başvuruda manevi tazminat yönüyle limit uyarınca talepte bulunulmuş, rakam bildirilmemiş olmakla limitin 50.000TL olduğu ve ibralaşma yapılmadığı gözetildiğinde manevi tazminatın bölünmezliği ilkesine aykırı davranıldığı ve sorumluluğun sona erdiği itirazları yersizdir. Kusur yönüyle ise, davalı otomobil sürücüsünün tek taraflı olarak yaptığı kazada tam ve asli kusurlu olduğu, dosyada alınan ve mahkemece benimsenin raporun olayın oluşuna uygun olduğu, kazanın oluşuna davacılar murisinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretlerinin yürürlükteki AAÜT’ne uygun olarak belirlendiği, görülmüştür. Her ne kadar maddi tazminat isteminin reddi nedeniyle her bir davacı yönüyle dava değeri olan 500TL gözetilerek davalılar lehine davacı sayısınca ayrı ayrı 500’er TL (500×5) vekalet ücreti verilmesi gerekirken hükmün 3 nolu bendinde davalılar lehine tek vekalet ücretine (2.500TL’ye) hükmedilmiş ise de (red sebebi ortak) neticede miktar değişmeyeceğinden davalı tarafın bu yönlere ilişkin itirazları yersizdir. Yine kaza tarihi, ölüm sonucunun meydana gelmiş olması, davalı sürücünün tam kusurlu oluşu vs hususlar gözetildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yüksek olmadığı, kazadan sonra davalı tarafça maddi manevi destekte bulunulduğu savunmasının ise ispata muhtaç olduğu ve dosyaya bu konuda somut delil sunulmadığı görülmekle davalılar … ve … vekilinin tüm istinaf istemlerinin esastan reddi ile davalı sigortanın istinaf isteminin bakiye limit yönüyle kabulüne, diğer tüm istinaf istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİ ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesi KARARIN KALDIRILMASINA, hükmün HMK’nun 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıdaki gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Maddi tazminata ilişkin davanın REDDİNE,
2-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 54,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Maddi tazminat yönünden davalılar … Şirketi, … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden ve ret sebebi ortak olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.500TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden davanın KABULÜ ile her bir davacı için ayrı ayrı 10.000TL olmak üzere toplam 50.000TL manevi tazminatın (davalı … şirketinin sorumluluğu bakiye 10.000TL poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine
5-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.236,18 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına (davalı … şirketinin sorumluluğu 683,1‬0 TL sınırlı olmak üzere)
6-Davacılar tarafından peşin yatırılan 179,32 TL’nin davalılar … ve …’dan alınarak davacılara ödenmesine,
7-Davacının yatırdığı 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 1.323,90 TL davetiye, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.374,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine (davalı … şirketinin sorumluluğunun 274,94 TL ile sınırlı olmak üzere ),
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Manevi tazminat yönünden davacı … için 4.080TL, davacı … için 4.080TL,davacı … için 4.080TLdavacı … için 4.080TLdavacı … için 4.080TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı ödenmesine (davalı … şirketinin sınırlı sorumluluğu gözetilerek vekalet ücretlerinin beşte biri olan 4.080TL ile sınırlı sorumlu tutulmasına)
11-Dava öncesi yapılan arabuluculuk ücreti olan 1.320TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davalı …’nin peşin yatırdığı 854TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
2-Davalılar … ve …’dan alınması gereken 3.415,50 TL istinaf karar harcından peşin yatırdıkları (810,00 + 43,88) 853,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.561,62 TL’nin adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı …’nin 216,60 TL istinaf başvuru giderinin kararın içeriğine göre kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar … ve …’ın yaptıkları istinaf başvuru giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, avans iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 08/11/2021 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.