Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1885 E. 2021/1496 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle )
KARAR TARİHİ : 24/09/2021

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili;
Müvekkilinin kurye olarak çalışmakta iken 18/03/2016 günü kullanmış olduğu … plaka sayılı araç ile sipariş yetiştirmeye çalıştığı esnada … Mahallesinde …’un kullandığı … plaka sayılı otobüs ile çarpışması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin ağır yaralandığını, … plaka sayılı aracın sigorta şirketi ile irtibata geçildiği ancak yanıtsız bırakıldığını, bunun üzerine dava açıldığını, kaza sebebiyle müvekkilinin özürlü kaldığı için sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 02/09/2016’dan itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 18/03/2016 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 3.000,00 TL malüliyet, 500,00 TL bakıcı gideri olmak üzere 3.500,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 100.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, sonra 04/01/2017 havale tarihli dilekçesi ile davalı … hakkındaki davasından feragat ettiğini, diğer davalılar hakkındaki davasının aynen devam ettiğini bildirmiştir.
Davalı … vekili;
Olay mahallinde tutulan kaza tespit tutanağında davacı …’ın asli kusurlu, müvekkilinin maliki olduğu aracın sürücüsü davalı …’un tali kusurlu olduğu, kazanın meydana geldiği 18/08/2016 tarihinde … plakalı aracın … tarafından kaskolu olduğunu, kasko poliçesinde maddi tazminatların teminat altına alındığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili; … plakalı aracın, sigortacı şirket tarafından tanzim edilen 13/06/2015-2016 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçe ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu kaza neticesinde zararın oluşmasında davacı yanın ağır kusuru bulunduğunu, davacı herhangi bir güvenliğini kullanmadan motosiklet kullandığını, bu durumda kendisinin maluliyetinin ortaya çıktığını tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Evvelinde iş mahkemesinde açılan davada mahkeme iş veren hakkındaki davayı feragatten reddetmiş, karşı araç sürücüsü, işleteni ve sigorta şirketine yönelik davayı ise tefrik ile asliye ticaret mahkemelerine yönelik görevsizlik kararı vermiştir. Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesi ise TBK’nın 166.maddesi uyarınca işveren hakkındaki davcadan feragatin öbür davalılara da sirayet edeceği gerekçesi ile feragat sebebiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı vekili istinafında;
Davalılardan işveren lehine feregat edilmiş olmasının diğer davalılar aleyhine sonuç doğurmayacağı ve davanın sürdürülmesi gerektiğini, … lehine olarak davasından feragat ettiği ve bu davanın tefriki ile bu davalı hakkında karar verilmesini, davacının kaza nedeniyle uğradığı zararların tazmininden davalıları farklı hukuksal nedenlere dayalı olarak tazmin tutulması gerektiğini, araç sürücüsünün haksız fiili ile zararlandırıcı sonucun ortaya çıkmasına katkısının olması nedeniyle haksız fiil hukuksal nedeniyle tazminden sorumlu tutulması gerektiği, işveren lehine yapılmış feragatın tazmin/tatmine dayalı olmadığı, lehine feragat edilen ile diğer davalılar arasında rücu ilişkisinin olmadığı, diğer bir söylem ile lehine feragat edilen dışında kalan davalıların zararı tazmin etmeleri halinde lehine feragat edilene dönme haklarının olmadığı, 4.HD ve 17.HD kararları uyarınca kararın hatalı olduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Davacının … nezdinde yemek dağıtımıyla görevli motokurye olarak çalışırken 18/03/2016 tarihinde idaresindeki … plakalı motorsiklet ile … Mah. 31. Sok. üzerinde ilerlerken bu sırada 38. sokaktan gelen davalılardan …’un idaresindeki… plakalı otobüs ile çarpışması neticesinde yaralanması üzerine öncelikle İş Mahkemesi nezdinde sürücü işleten trafik sigortası ve işveren aleyhine 3.000,00 TL’si maddi olmak üzere toplam 103.000,00 TL ‘lik tazminat davası açtığı, işveren şirketten adam çalıştıranın sorumluluğu, İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Güvenliği Kanunu hükümleri uyarınca gerekli önlemleri almadığı için (kast vermediği, eğitim vermemiş olması, siparişin belli bir zaman aralığında ulaştırılması mecburiyetinin dayatılması …)talepte bulunulduğu yargılama sırasında davacı vekilinin 04/01/2017 tarihli dilekçesi ile işveren şirket hakkındaki davasından çekince ileri sürerek feragat ettiği, özellikle feragatin farklı hukuki nedenlerle sorumlulukları bulunduğundan karşı araç sürücüsü, işleteni ve sigortasına sirayet etmeyeceğinin açıklandığı, iş mahkemesince işveren hakkındaki dava feragatten reddedilmiş, öbür davalılar aleyhindeki dava tefrik edilerek asliye ticaret mahkemesine yönelik görevsizlik kararı verilmiştir.
2-Mahkemece TBK’nun 166.maddesi gerekçe gösterilerek dava reddedilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; davalı iş veren ve diğerleri arasında eksik teselsül hükümleri mevcuttur. Diğer söyleyiş ile iş veren 4857 sayılı yasa ile 6331 sayılı yasa hükümlerine göre sorumlu tutulabilecekken öbür davalıların 2918 sayılı yasa ile 6098 sayılı yasa esas alınarak sorumlulukları belirlenecektir. Davacı vekilinin çekince ileri sürerek sunmuş olduğu 04/01/2017 tarihli feragat dilekçesi içeriği de gözetilerek bir değerlendirme yapılması gerekir. Yine Türk Borçlar Kanununun 168/2.maddesinde alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştiremeyeceği şayet bunu yaparsa neticesine katlanacağı hüküm altına alınmışsa da, feragatin edim karşılığında olduğunun anlaşılamaması ve çekince ile yapılmış olması, iş veren ile karşı araç ilgililerinin sorumluluk nedenlerinin farklı olması sebebiyle iş veren hakkındaki davadan feragat öbür davalılar yönüyle davanın reddini gerektirmez. Somut trafik kazasında davacı yana ( iş verene kimi eksiklikleri varsa bu da nazara alınarak ) yüklenecek kusur onun müterafik kusurunu oluşturacaktır ve tazminattan indirimi mucip olacaktır. Bu sebeple kazada salt karşı yana denk kusura göre, davacının geliri nazara alınarak hesap ettirilecek iş göremezlik tazminatına hükmedilmek gerekecektir.
3-HMK 353/1-a,6 maddesine göre, Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması durumunda, bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. (Değişik 28.07.2020T.7251 Sy.Kanun-35.madde)
4-Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına, her ne kadar mahkemece kusur, maluliyet ve hesap raporu temin edilerek tahkikat icra edilmiş ise de delillerin hiç değerlendirilmediği gözetilerek 2 nolu paragrafta açıklanan hususlar çerçevesinde inceleme ,araştırma ve değerlendirme yapılarak hasıl olacak neticeye göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
İstinaf başvurusunun esastan kabulüne; HMK’nın 353/1-a,6 madde ve bendi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine; peşin ödediği istinaf ilam harcının istemesi halinde davacıya iadesine; 24/09/2021 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve bendi uyarınca kesin olarak karar verildi.

….