Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/168 E. 2023/311 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/03/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; 04.10.2018 gününde davalı şirkete trafik sigortalı, davalılardan … adına kayıtlı ve davalı … ’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın yolun karşısına geçmeye çalışan vekil edenlerinin anneleri/eşi … ’e çarparak ölümüne neden olduğunu, kazada karşı tarafın da kusurlu olduğunu, sigortaca yapılan ödemenin yetersiz kaldığını açıklayarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı tutulmak üzere şimdilik her bir davacı için 1.000,00 er TL destekten yoksun kalma tazminatının bütün davalılardan, yine her biri davacı yararına 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar sürücü ile işletenden mütesilsilen kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacılara verilmesini talep etmiştir.
Aktüer raporunun alınmasından sonra davacı taraf mahkememize verdiği 12/06/2020 tarihli dilekçe ile … sigorta tarafından 30/05/2020 tarihinde 60.000,00 TL ödeme yapıldığı belirtilerek maddi tazminat talepleri yönünden davadan feragat ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini bildirmiştir.
Davalı … vekili: müvekkiline atfedilen asli kusur miktarını kabul etmediklerini hangi maddeye dayanılarak asli kusurlu olduğunun belirtilmediğini kaza mahallinin göz önüne alınmadan müvekkilinin asli kusurlu sayıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi: kazaya karışan davalı araç sürücüsü … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde kaza tarihi itibarıyla ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıların destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talepleri sebebiyle kendilerine 19/11/2018 tarihinde 50.807,56 TL ödeme yapıldığını, bu ödeme ile müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, ayrıca bu ödeme üzerine müvekkilinin davacılar tarafından ibra edildiğini, kusur oranını kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, temin edilen kusur raporlarına göre davalı sürücü … ’ın tali %40 nispetinde kusurlu olduğu, müteveffanın ise asli %60 oranında kusuru olduğu, davacıların sigorta şirketinden dava sırasında ödeme alıp davadan feragat ettikleri için destekten yoksun kalma tazminatı isteğinin feragat sebebiyle reddine, kaza tarihi,davalı sürücü ile ölenin kusur durumları, tarafların mali ve içtimai vaziyeti ve ölenin taraflara yakınlığının derecesine göre manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı eş … için 30.000,00 TL ,davacı … için 15.000,00 TL, davacı … lehine 15.000,00 TL ve davacı … yararına 10.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL manevi tazminatın 04.10.2018 kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi haricindeki davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine ,fazlaya ilişkin isteğin reddine karar vermiştir.
Davacılar vekili istinafında; hal ve şartlara dosyadaki delillere göre vekil edenleri yararına taktir edilen manevi tazminatların çok düşük kaldığını, yine dosyaya sundukları CD’nin kusur rapora alınması esnasında ATK ya gönderilmediği, burada davalı sürücünün mahal şartlarının çok çok üzerinde hızlı olduğunu,asıl kusurun kendisinde olduğu, dolayısıyla bu veriye göre de manevi tazminatların belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1 -Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, dosyadaki delillere, kaza tespit tutanağına ve trafik mevzuatına uygun biçimde kusurun tespit edilmiş olmasına, davacıların murisine asli %60 oranında kusur atfedilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacıların aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ( 4 HD’nin 08/02/2016 tarih ve 2015/2733-2016/1298 sayılı içtihadı) Bu açıklamalara göre olayın oluş şekli, biçimi, ölenin davacılara yakınlığının derecesine, davalı sürücü ile müteveffanın kusur nispetlerine, paranın satınalma gücü, hakkaniyet ilkesi nazara alındığında mahkemece davacılar için belirlenen manevi tazminat tutarı az olmuştur. Bu yönüyle davacıların istinaf başvurusunun kabul edilmesi gerekir.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davacıların destekleri …’in 04/10/2018 tarihinde ölümü sebebiyle olan maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile taktiren davacılardan … için 45.000,00 TL, … yararına 40.000,00 TL, … lehine 40.000,00 TL ve … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 165.000,00 TL manevi tazminatın 04/10/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen alınarak ayrı ayarı davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
II-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
A- Davacıların destekleri …’in 04/10/2018 tarihinde ölümü sebebiyle olan maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine,
Alınması gerekli 54,40.-TL harçtan, peşin olarak alınan 696,77.-TL harcın mahsubu ile kalan 642,37.-TL harcın manevi tazminat talebi yönünden değerlendirilmesine,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 41,10.-TL, tebligat masrafı 242,70.-TL, müzekkere masrafı 45,00 .-TL, bilirkişi ücreti 880,00.-TL, adli tıp dosya gidiş ücreti 47,90, adli tıp faturası 323,00 olmak üzere toplam 1.538,60.-TL yargılama masrafının manevi tazminat talebi ile ilgili yapılan yarısı 769,30.TL sinin mahsubu ile kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
B-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile;
Davacılardan … için 45.000,00 TL, … yararına 40.000,00 TL, … lehine 40.000,00 TL ve … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 165.000,00 TL manevi tazminatın 04/10/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen alınarak ayrı ayarı davacılara verilmesine,
Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
Alınması gerekli 11.271,15‬.-TL harçtan, peşin olarak alınan 642,37.-TL harcın mah- subu ile kalan 10.628,78‬.-TL harcın sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafça manevi tazminat için yapılan ayrıntıları yukarıda belirtilen 769,30.TL yargılama masrafının davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 634,67 -TL ve davacıdan peşin olarak alınan harç masrafı 642,37.-TL olmak üzere toplam 1.277,04.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alı- narak hesap edilen 25.750,00-TL vekâlet ücretinin sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 9.200,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak kendisini veki ile temsil ettiren sigorta şirketi dışındaki davalı tarafa verilmesine,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davacılar tarafından yapılan 98,5‬0 TL istinaf yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 13/03/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi