Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/166 E. 2023/296 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/03/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacılar ve davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; müvekkillerinin 27/04/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ölen …’in çocukları olduğunu, davalılardan …’un müvekkillerinin desteğinin ölümüne sebep olan … plakalı aracın sürücüsü, …’ın işleteni, … sigortanın ise ZMMS poliçesi ile sigortalayan olduğunu belirterek müvekkillerinin her biri için 1.500,00 TL den 4.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek faizi ile tüm davalılardan müteselsilen ve her bir müvekkili için 20.000,00 TL den toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihinden işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, aktüer raporunun alınmasından sonra maddi tazminat talebini davacı … için 6.365,72 TL, … için 6.106,86 TL, … için 5.089,77 TL olarak artırmıştır.
Davalı …; kazaya karışan ve müvekkilinin işleten sıfatıyla sorumlu tutulduğu … plakalı aracın kazadan önce dava dışı …’na harici sözleşme ile müvekkili tarafından teslim edildiği …’nın oğlu …’nın da aracı kazayı yapan …’a ema- net olarak verdiğini, dolayısıyla kazdan müvekkilinin işleten sıfatıyla sorumlu tutulamayacağını, davacıların murisi … ’nin 4. Aile Mah.nin … esas sayılı dosyasında görülen boşanma davası üzerine davacı çocuklarının velayetinin ölenin eşine verildiği ve ölenin eski eşinin davacıların murisine aylık 300,00 TL nafaka ödemesine hükmedildiğini, bunun da davacıların murisinin davacılara fiilen bir desteğinin olmadığını gösterdiğini ayrıca alacağın zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ise yapılan tebligata rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkeme, karşı … plakalı aracın kazadan önce dava dışı …’na senet karşılında devredildiği, davalı …’nun işleten olmadığı savunulmuş ise de,bunun üçüncü kimseleri bağlayacak güçte yazılı delillerle ispat edilmediği için davalı …’nun KTK’nın 3 ve 85.maddeleri uyarınca araç işleteni olduğu,her ne kadar kazadan 1,5 yıl önce destek ile eşi ayrılmış ve davacı çocukların velayeti babaya verilmiş ve müteveffa anne eşinden nafaka alıyor olsa dahi bu durum ölen annenin çocukları için desteklik durumuna tesir etmeyeceği, en son temin edilen KGM Trafik Fen Heyeti raporuna göre ölenin asli %70 nisepitde, davalı sürücü …’un ise tali %30 oranında kusurlu oldukları, davacıların dava sırasında sigortadan para alıp sulh ve feragatname vermekle-hesap edilen bakiye tazminatlar ve poliçe limiti de gözetilerek- maddi tazminat davasından feragat ettiklerinden bu talebin bu sebeple reddine, manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile, her bir davacı lehine 10.000,00 er TL manevi tazminatın 27 Nisan 2015 kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sürücü ve işletenden mütesilsilen tahsili ile ayrı ayrı davacılara verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
Sürelerinde verdikleri istinaf dilekçeleri ile;
Davacılar vekili; KTK’nın 111.maddesi uyarınca sigortadan aldıkları ödeme yetersiz olduğu için, aktüerya bilirkişi tarafından sigorta ödemesi mahsup edildikten sonra hesap edilen … için 6.365,72 TL, … lehine 6.106,86 TL ve … yararına 5.089,79 TL tazminata hükmedilmesi yerine maddi tazminattan feragat edildiği şeklinde yersiz gerekçe ile bu taleplerin reddinin usulsüz olduğunu, hal ve şartlara dosyadaki delillere göre taktir edilen manevi tazminatların az olduğunu,
Davalı … vekili; her ne kadar vekil eden aleyhine tazminata hükmedilmiş ise de davalının işleten olmadığını, ayrıca aracın hatır ilişkisi kapsamında verilmesi sebebiyle,tazminat taktirinde bu husus gözetilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sigorta ödemesi sebebiyle madde tazminatın feragat nedeniyle reddi halinde vekil edeni yararına avukatlık ücreti hükmedilmemesinin isabetsiz olduğunu, vekil edeninin araç maliki olduğu,kazaya bir etkisinin bulunmadığı,bu sebeple aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin usulsüz olduğunu, yine aksinin düşünülmesi halinde de taktir edilen tutarın fahiş olduğunu,
İleri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, yargılama sırasında sigortadan ödeme alarak sulh ve feragatname imzalayan davacıların artık sigorta limiti kadar öteki davalıları ibra etmiş sayılacaklarından hesap edilen bakiye destekten yoksun kalma tazminatlarının reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, bu durumda 2918 Sayılı KTK’nın 111.maddesinin tatbik imkanının bulunmamasına, davalı …’nun ölüme sebep olan aracın kayıt maliki olup 2918 Sayılı KTK’nın 3.maddesi uyarınca işletenin başkasına geçtiğinin usulü dairesinde ve zarar gören üçüncü kişileri bağlayacak nitelikte delillerle ispat edememiş olamamasına göre tazminattan sorumlu tutulmasında isabetsizlik olmamasına, her ne kadar vasıta rızaen başkasına verildiği sırada kaza meydana gelmiş ise de hatır taşıması kabul edilebilmesi için araç işleteni davalıya ait araç içerisindeki yolcuların zarar görmesi durumunda bu hususun ileri sürülebileceği, anılan vasıtanın desteğin yönetimindeki araca çarparak ölümüne neden olmasından ötürü somut olayda hatır taşımasının olmamasına, davacılar sigorta şirketinden ödeme aldıktan sonra sulh ve feragatname imza edip davadan da feragat ettikleri, dolayısıyla hakkın özünden vazgeçme olmadığından davalılar yararına avukatlık ücreti takdir edilmemesinde bir usulsüzlük görülmemesine, müstenif davalının araç işleteni olarak 2918 Sayılı KTK’nın 85.maddesi uyarınca belirlenecek maddi ve manevi tazminatlardan diğerleri ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının tüm, davacıların ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ( 4 HD’nin 08/02/2016 tarih ve 2015/2733-2016/1298 sayılı içtihadı)Bu açıklamalara göre olayın oluş şekli, biçimi, ölenin davacılara yakınlığı, paranın satınalma gücü, hakkaniyet ilkesi nazara alındığında mahkemece davacılar için belirlenen manevi tazminat tutarı az olmuştur. Bu yönüyle davacıların istinaf başvurusunun kabul edilmesi gerekir.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davalı …’ın istinaf başvurusunun reddine, davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davacı tarafın davalılara karşı yönelttiği maddi tazminat davasının feragat sebebiyle reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile; her bir davacı için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan 27/04/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davalı …’ın istinaf başvurusunun REDDİNE
II-Davacıların istinaf başvurusunun KABULÜNE,
III-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
A)Davacı tarafın davalılara karşı yönelttiği maddi tazminat davasının feragat sebebiyle reddine,
Alınması gerekli 54,40.-TL harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça maddi tazminat davası yönünden yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, arta kalanının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
B) Davacıların manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile; her bir davacı için 20.000,00 TL tazminatın davalılar … ve …’dan 27/04/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
Alınması gerekli 4.098,6‬0-TL harçtan, peşin olarak alınan (maddi tazminat talebi ile ilgili 54,40TL mahsup edildikten sonra kalan) 165,90.-TL harcın mahsubu ile kalan 3.932,7‬0.-TL harcın davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 18,00.-TL, tebligat gideri 228,95.-TL, müzekkere gideri 42,00.-TL olmak üzere toplam 288,95.-TL yargılama giderlerinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iade edilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada her bir davacı için kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 9.200,00.-TL den 27.600‬,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ayrı ayrı 9.200,00.-TL olarak verilmesine,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davacılar tarafından yapılan 119,50‬TL istinaf yargılama gideri ile 148,60 + 148,60 + 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı yönünden alınması gereken 2.049,30 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 512,32‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 1.536,98‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, mütenif davalının sarf ettiği giderlerin üzerinde bırakılmasına, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 10/03/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi