Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1568 E. 2021/1579 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
YAZIM TARİHİ: 07/10/2021

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili ; vekil eden kasko şirketi …. Şti. ile …sözleşme yaptığını, firma ortaklarının … ve … olduğu adlı kimseler olduğunu, borçlar ödenmeyince firma aleyhine İstanbul 13.İcra Müdürlüğünde … ve … noluve diğer dosyalardan icra takibi yaptıklarını, borçlu firmanın borca batık olduğu anlaşıldığından, borçlunun tek ticari kaynağı olan “…”markasını inhisarı lisans sözleşmesi ile kurdurmuş olduğu … firmasına (50.000 TL )göstermelik bir bedel ile devrettiğini, alacağı almakta ısrarları üzerine … firması ortakları … ve … ile “borç ödeme protokolü” yaptıklarını ancak firma alacağının ödenmemesi üzerine … firma adresinde haciz ve muhafaza işlemi yapılmasına rağmen hiçbir biçimde istihkak iddiasında bulunmadıkları hatta bu firmanın … Şti. borcuna karşılık müşteri çekleri ile müvekkili firmaya ödemeler yaptığını, borç ödeme niyeti olmayan … ve … bu kez … firmasına ait marka lisans haklarının – öncesindeki ticari ilişki içinde bulundukları – …, … ve … firmalarına devrettiğini, bu firmalardan kendi başkaca alacaklarına rağmen görünürde kiralama bedellerini nakden ve peşin ödeyip markanın alt lisans hakkını devraldıklarını, , bu firmaların görünürdeki alt kira sözleşmelerine dayalı olarak üretime başladıkları , ancak … ile … firmalarının önceden kullandıkları pazarlama ve bayi ağını kullandıklarını, aslında taraflar arasında ürünlerin satışından doğan geliri paylaşım üzerinde bir anlaşma olduğunu, taraflar arasında alacaklılara karşı açık bir muvazaa olduğu, böylece … firması alacaklılarına engel olunarak, yeni bir sistemle elde edilen paylaşım niyeti ile yapılan muvazaalı işlemler nedeniyle diğer davalılar … firması , … Tekstil ile … Tekstil hakkında tahsilatlarına engel olunan diğer alacak dosyalarından hakları saklı tutularak İstanbul 3.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyaları alacak miktarına ilişkin tazminat talepleri olduğu, bu dosyadaki alacakların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı …vekili ; davacı ile hiçbir münasebeti , hukuki ilişkileri ve ticaretlerinin olmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini, müvekkili firma ile … firması arasında marka lisans devri (kiralaması) anlaşması yapıldığı ve bedeli olarak 200.000,00 TL ‘nin banka yoluyla ödendiği, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine , davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı … Şirketi; davacı ile ticaretlerinin hiç olmadığını, davacı alacaklarını marka üzerinden cebri icra ile alacağını almak yerine kendilerine yöneldiğini, bu neden ile davanın husumetten reddi gerektiğini, davacı ile borçlusu arasında sözleşme ilişkisi olup nispi talep hakkı verdiğini, kendilerine yönelemeyeceğini, kaldı ki dava dilekçesindeki marka ile kendilerine kiraladıkları markanın farklı olduğunu, kendilerine … ile … marka … nolu markaları kiraladıklarını muvazaa olmadığını, markanın bedelini ödeyip kiraladıklarını , bunun TPE nezdinde şerh edildiğini, davada davalılık, borçluluk sıfatları olmadığından davanın reddine , davacıların kötü niyet tazminatlarına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkeme, bilirkişi raporlarına göre firmalar arasında rutin ticari işlemler olduğu, muvazaanın ispat edilemediği, … şirketi ile … Ev Tekstil firması arasında organik bağ bulunsa da, davalı diğer üç şirketin bunlarla birlikte alacaklıların zararına , alacakların tahsilini engellemek için muvazaalı işlem yaptıkları kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinafında ; usule ilişkin, sözlü yargılamada beyanları alınan yine tarafları ayrı olan mahkemenin … E. Sayılı dosya ile birleştirme taleplerine rağmen birleştirmeden karar verilmesinin doğru olmadığı,… ile … Ev Tekstil firması defterleri incelenmeden, defter kayıtları karşılıklı incelenerek ve mukayesesini içermeyen rapor ile karar verilmesinin doğru olmadığını, esasa dair ise … ile … Ev Tekstil firması arasında organik bağ olduğunun aşikar olduğu, sonrasında … Ev Tekstil firması ile … arasında yüksek meblağlı ticaret olduğu, marka üzerine … şirketi üzerine muvazaalı rehin konulduğu ve bunun tasarrufun iptali davası ile iptal edildiği, bu hususta talimat ile alınan raporlarda ticaretin ruhuna aykırı işlemler olduğunun belirtildiği , buna rağmen aksi yönde karar verilmesinin doğru olmadığını, yine paravan olarak kurulan … firmasının hacizle vb.nedenler ile çalışamaz hale gelmesi üzerine ,2010 yılında … ve … şirketi ile göstermelik marka kiralama sözleşmelerin yapıldığını, aslında kendi aralarında adi ortaklık niteliğinde kar paylaşımına dayalı sözleşme yaptıklarını bu hususta taraflar arasındaki “borç ödeme ve çalışma sözleşmelerinin irdelenmediğini, Denizli 3.Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasındaki ifadelerden … ile …arasındaki organik bağın aşikar olduğunu, buradaki beyanların mahkemece değerlendirmediğini, … ile … firmalarının … firmasından alacaklı iken (2009-2010 dönemler için) bu defa … firmasının markası kuralları adı altında 200.00,00 TL ödemenin ticaretin ruhuna aykırı olduğunu, yine … firması ile … arasında marka kiralamasından sonra 01/04/2010 da yapılan “borç ödeme ve çalışma sözleşmesinin” irdelenmediğini … firması kayıtlarında hizmet bedeli adı altında komisyon ve kar payı olarak 5.904.645,20 TL ödendiğinin … firması defter kayıtlarından anlaşıldığı, yine dosyadaki bir kısım çeklerin incelemesinde bayilerden alınan müşteri çeklerinin …ve … firmaları tarafından ciro edilerek … firmasına verildiğinin görüldüğü, bilirkişinin mahkeme yerine geçip hukuki kanaat belirtmesinin doğru olmadığını, bu bilirkişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, bilirkişilerin hizmet bedeli ya da komisyon vs. adı altında yapılan ödemelerin ve bunların kaynağı faturalar irdelenmediğini,yine … firması defterlerinin incelenmeden karşılaştırma yapılmadan karar verildiği bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, asıl borçlu şirketin paravan şirket kurdurması, bu paravan şirketin de diğer davalı 3 firmayla muvazaalı işlemler yaptığı, alacağın ödenmesine engel olunduğu, bu sebeple açıklanan ilişkiler perdesinin aralanması ile alacakların bu firmalardan da tahsili istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, Denizli 3.Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Dosyasında borçlu şirket yetkilisi … dolandırıcılık suçundan beraat etmesi ve bu dosyadaki bilgi ,belge ve beyanlara, Uyap sistemden tetkike açtırılan aynı konu ile ilgili ve fakat davalılarının daha fazla olduğu mahkemenin derdest … E. Sayılı dosya içeriğinin ve bu dosyada …Ev Tekstil firmasının defter ve kayıtları da incelenerek temin edilen bilirkişi raporlarına, yine eldeki dosyadan temin edilen bilirkişi kök ve ek raporlarında şirketler arasında rutin ticaret dışında şüpheli işlemlerin olmadığının bildirilmesine, marka kiralayan firmanın markayı kullanmak ve kar elde etmek saikiyle hareket etmesi, mali açıdan zor durumdaki davalı borçlunun nakit (peşin) para istemesi ve ödenmesinin ticari teamüllere ve hayat gereklerine uygun olmasına, borçlu dışındaki firmaları borçtan doğrudan sorumlu tutacak biçimde paravan şirket kurulduğu ve diğer üç firma ile örtülü işlemler yapıldığının ortaya koyulamamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine; yeterli harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, başvuru giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine; avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, ilişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/10/2021 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 361/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.