Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/154 E. 2023/738 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2020
DAVANIN KONUSU : Trafik kazası nedeniyle Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı vekili , davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; 22/08/2014 tarihinde saat 19:00 sıralarında davalı … adına kayıtlı … ‘dan kiralanan … plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında davacı …’ın sol bacağının kırıldığını, ve vücudunun birçok yerinde yaralanmaların meydana geldiğini, kaza sonrasında davacının birçok ameliyat geçirdiğini, gerek Türkiye’de gerekse yerleşim yeri olan Almanya daki hastanelerde geçirdiği ameliyatlar neticesinde tam olarak iyileşemediğini, yaşının küçüklüğü de düşünüldüğünde bu acı verici olayı psikolojik olarak atlatmasının mümkün olmadığını, özel olarak psikiyatrik yardım aldığını, kırılan bacağının eski hale gelmesinin mümkün olmadığını, bu yaralanma sebebiyle cismani zarar, tedavi gideri vb olarak dava tarihinde 10.000,00 TL ve manevi tazminat olarak da 100.000,00 TL talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; kazaya karışan aracın davalı şirket nezdinde … nolu ve 28/06/2014 – 2015 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS ile sigortalandığını, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedelleri ve geçici iş göremezlik zararı ve tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağını, şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, iş bu talep bakımından müvekkil şirkete husumet yönetilmesinin mümkün olmadığını, davacının tedavi gideri, geçici iş göremezlik vb sebepler ile SGK’dan bir ödeme alıp almadığının sorulması gerektiğini, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu tarafından tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, sigorta şirketlerinin manevi tazminat sorumluluklarının da olmadığını, manevi tazminata ilişkin talebin şirket yönünden reddinin gerektiğini ayrıca davada şirketin ünvanın düzeltilmesini ve davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili; davalının araç kiralama işi yaptığını, aracı … isimli şahsa kiraladığını, davaya konu kazanın da …’nın kontrolündeyken meydana geldiğini, davacının aracın ön kısmında ayakta seyir etmesi nedeniyle kusurlu olduğunu, araçta bozukluk ve yahut ayıp bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinde kusurun 3. kişi konumunda olan …’un ve davacının olduğunu, davacı tarafından tüm önlemlerin alındığını, davanın trafik kazasına dayalı tazminat davası olduğunu, ortada ticari iş bulunmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme; temin ettiği kusur raporunda dava dışı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, hem AÜ ve hem de ATK dan temin edilen raporlarda davacının %5,1 daimi ve 9 ay geçici iş göremezliği bulunduğunu, buna göre aktüerya bilirkişisinden temin edilen rapora değer verilmesi gerektiğini, … Firmasıın tüzel kişiliği olmadığı için aleyhindeki davanın pasif husumetten reddi gerektiğini, davacının yaşı gereği geçici iş göremezlik tazminatına karar verilemeyeceğini belirterek davanın kısmen kabulü ile, 61.375,62 TL daimi iş göremezlik tazminatının faiziyle davalılar … ile sigortadan faiziyle tahsiline, 8.000,00 TL manevi tazminatın 22/08/2014 kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte …’ten tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiş, fazlaya ilişkin istemlerin reddine hükmetmiştir.
Süresinde sunulan istinaf dilekçelerinde;
Davacı vekili; Maddi tazminata talepleri gibi avans faizi işletilmesi yerine yasal faiz işletilmesinin usulsüz olduğunu, hal ve şartlara dosya kapsamına göre takdir edilen manevi tazminatın çok az olduğunu, talebin tümüyle kabul edilmesi gerektiğini,
Davalı vekili; 25.04.2019 günlü rapordan anlaşılacağı üzere tüm kusurun dava dışı … da olduğunu, vekil edenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu durumda manevi tazminatın reddi gerektiğini, en azından fahiş olan tutarın indirilmesi gerektiğini,
İleri sürdükleri ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafında;
Dava, trafik kazası sebebiyle tazminatı istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Yaralanan küçük … 18 yaşını tamamlayıp reşit olduğundan ,kendisi bizzat avukata verdiği vekaletname temin edilip dosya arasına alınmıştır.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, mahkemece takdir edilen tazminatlara yasal faiz uygulanmasında bir usulsüzlük görülmemesine, davalının 2918 sayılı KTK’nın 3. ve 85. maddeleri uyarınca tazminatlardan sorumluluğu bulunmasına, işletenliğin kalktığı yada aynı Yasanın 86. maddesi uyarınca sorumluluğun sona erdiği ispat edilemediğinden yazılı şekilde müstenif davalı aleyhine hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile haziniye gelir kaydına, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 4.739,05 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 1.191,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.548,05 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalI …’den tahsili ile haziniye gelir kaydına, davacı vekili ile davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 10/05/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.