Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/151 E. 2023/340 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; müvekkilinin 05/06/2018 tarihinde yaya olarak karşıda karşıya geçmekte iken kurallara aykırı olarak yolun ters istikametinden gelen dava dışı tescilsiz motosiklet sürücüsü …’un kendisine çarpması sonucu yaralandığını, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle emekli olup, iş bu kaza nedeniyle tedavi gördüğünü, müvekkilinin kaza neticesinde sağ ayak bileğinin kırıldığını ileri sürerek arttırılmış haliyle 27.243,93 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; kaza tarihinin 05/06/2018 olduğundan 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarının iş bu davada uygulanması gerektiğini, sağlık raporu, trafik sigortası genel şartlarına göre, ibraz edilmesi gereken belgeler arasında yer aldığını, bu belge ibraz edilmeden açılacak olan bir davanın dava şartı yokluğundan yok hükmünde sayılacağını, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin adli tıp vasıtasıyla yapılmasını, aktüer bilirkişi raporu alınmasını, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, Güvence Hesabının sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, haksız davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, temin ittiği kusur raporunda motor sürücüsünün tam kusurlu olduğu, yine ATK 2.İtisas Kurulunun 30 Aralık 2019 günlü raporunda Özürlülük Ölçütü Ve Özürlülere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre dava çının %6 maluliyeti olduğu, iyileşmesinin kaza tarihinden itibaren 4 ayı bulacağının belirtildiği, buna göre aktüerya bilirkişisinden rapor alınmış, raporlara değer verilerek artırılmış haliyle davanın kabulü ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,27.243,93 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiştir.
Davalı vekili istinafında; KTK’nın değişik 97.maddesi uyarınca dava açılmadan önce vekil edenine usulünce başvuru yapılmadığını, tazminat hesabında mühim işlevi olan rapor sunulmadığı için işin esasının incelenmesinin doğru olmadığını, aracın vasfının değerlendirilmediğini, motorsiklet mi yoksa motorlu bisiklet mi olduğunun inceleme yapılarak tespit edilmediğini, buna göre vasıta KTK ya göre tescili gerekir, sigortası yapılması icap eden bir araç olduğunun anlaşılması halinde vekil edene husumet düşmeyeceğini, iş göremezlik durumunun ATK 3.İhtisas Kurulundan Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki yönetmeliğe uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, SGK’dan davacıya ödenmiş rücuya tabi bir ödeme olup olmadığının sorulmadığını, varsa ödenen ve rücusü gereken tutarın tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, temerrüt tarihinin hatalı olduğunu, anacak dava tarihinden yasal faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, maluliyet raporunun kaza tarihi ve davacıdaki yaralanmanın derecesine göre usulünce tespit edilmiş olmasına, rücu’ya tabi ödeme olup olmadığının sorulması ve SGK tarafından ödeme olmadığının bildirilmesine, mahkemece zaten kalıcı iş göremezlik tazminatına dava tarihinden yasal faiz işletilmiş olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2/a-2918 Sayılı KTK’nın değişik 97.maddesi uyarınca motorlu aracın işletilmesi sırasında cismani zarara uğrayan yada araçları zarar gören kimseler dava açmadan önce ilgili sigorta şirketine başvurmak mecburiyetindedir. Müracaatın sigorta şirketince ödenecek tazminatı belirleyebilecek şekildeki bilgi ve belgelerle yapılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı işgöremezlik sebebiyle tazminat istediğine göre, maluliyeti gösterir rapor temin edilerek ilgili sigorta şirketine yada kaza tarihi itibariyle vasıtanın geçerli bir sigorta poliçesi bulunmuyorsa Güvence Hesabına başvurulması gerekir. Davacının iş göremezlik raporu alınmaksızın sadece tedavi evrakları ile başvurulması usulü dairesinde bir müracaat olarak kabul edilemez. Ancak, bu durum doğrudan davanın usulden reddine gerektirmemekte HMK’nın 115/2.madde ve bendi uyarınca bu amaçla davacıya makul ,elverişli süre verilmesi ve oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekir.
b-Yine Güvence Hesabı’nın sorumlu tutulabilmesi için zarara neden olan vasıtanın 2918 Sayılı KTK’nın 3 ve 103.maddeleri uyarınca trafiğe tescil edilmesi gerekli ve trafik sigortası yapılması icap eden bir araç olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta sigortasız motorsikletin kaan marka kırmızı renkli bir araç olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu aracın 2918 Sayılı Yasa’ya göre tescili gerekip gerekmediği, sigortası yapılmasının zorunlu olup olmadığı belirlenmemiştir. Bu amaçla gerekirse taraflardan da açıklama istenerek vasıtanın varsa faturası vs. belgeleri celp edilerek, üretildiği fabrika tespit edilebilebilirse müzekkere yazılarak beygir gücü ve hızına göre tescili gereken motorsiklet mi yoksa mopet mi olduğunun -gerekirse bu hususların uzman bilirkişi eliyle rapor temin edilerek- tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Bu yönüyle davalı Güvence Hesabının itirazları irdelenip nazara alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davalının bu yönüyle başvurusunun kabulü gerekir.
3-HMK 353/1-a,6 maddesine göre, Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması durumunda, bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. (Değişik 28.07.2020T.7251 Sy.Kanun-35.madde)
4-Davalının istinaf başvurularının kabulüne, kararın kaldırılarak izah edilen biçimde tahkikat yapılması ile oluşacak sonuca göre gereken kararın verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İstinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE; HMK’nın 353/1-a,6 madde ve bendi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine; peşin ödenen istinaf ilam harcının istem halinde ilgilisine iadesine; başvuru giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararda gözetilmesine, İcranın geri bırakılması için Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas dosyasına yatırdığı teminatın, İİK’nın 36.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ve kaldırma gerekçesine göre, taktiren müstenif davalıya İADESİNE, dair, 16/03/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve bendi uyarınca kesin olarak karar verildi.