Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/132 E. 2023/341 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; davacının maliki olduğu … plakalı aracı ile 07/03/2018 tarihinde Denizli … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi üzerinde trafik ışıklarında beklerken maliki … olan … plakalı araç ile davacının aracına çarptığını ve tam kusurlu olarak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, karşı tarafın aracının davalı …Ş. tarafından sigortalı olduğunu, kaza neticesinde davacının aracının ana aksamlarının değiştiği, KDV hariç 10.524,66.-TL iskontolu ağır maddi hasar meydana geldiği, ileri sürerek arttırılmış haliyle 18.100,00 TL değer kaybının tüm davalılardan müteselsil olarak, davalı … bakımından temmerüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve 1.000,00 TL araç mahrumiyet bedelinin ise davalı … dışındaki davalıdan alınarak kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber tahsilini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili; davaya bakmaya müvekkil şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğu, zarar görenin dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuruda bulunmasının zorunda olduğu, dava açılmadan önce davalı … şirketine başvuru yapılmadığı ve başvurunun sonucunun beklenmediği, davacının davasının ispatı halinde davalı … şirketinin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını ve faizin dava tarihinden itibaren başlatılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili; davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiği hususları kabul etmediğini, dilekçede yer alan iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, kazanın meydana gelmesinde davalının bir kusurunun bulunmadığı, kaza tespit tutanağında davalının davacının kullandığı araca arkadan çarpmış gibi yer almışsa da yapılan bu tespitin gerçeği yansıtmadığı, müvekkili davalı sürücünün kazanın meydana geldiği yolda kendi şeridinde ilerlemekteyken dava dışı sürücünün davalı sürücünün bulunduğu şeride doğru davalının önüne geçtiğini, bunun üzerine davalı sürücünün aracını sola yaklaştırarak kazanın gerçekleşmesini önlemek istese de başarılı olamadığı, davacının alacak taleplerinin oldukça yüksek olduğu, davacının haksız davasının reddini talep etmiştir.
Mahkeme; davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü … ’ya atfı kabil bir kusur olmadığı,teknik bilirkişi ek raporu uyarınca araç değer kaybının 10.000,00 TL olduğu, vasıtanın 10 günde tamir edilebileceği, günlük araç temini için 100,00 TL verilmesi gerektiği düşünüldüğünden araç mahrumiyet bedelinin 1.000,00 TL olacağı düşüncesi ile davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL araç değer kaybının davalı … şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere )05.04.2018 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte diğer davalı …’dan ise 07.03.2018 kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, 1.000,00 TL araç mahrumiyet bedelinin 07.03.2018 kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiştir.
Davacı vekili istinafında; araç değer kaybına ilişkin kararın hatalı olduğunu ; makine mühendisi bilirkişinin raporuna göre aracın serbest piyasa koşullarına göre değer kaybının 20.000,00 TL Sigorta Genel Şartları ekinde formül uyarınca ise 18.100,00 TL olduğu, genel şarlar uyarınca bulunan miktara göre ıslah yaptıklarını ancak mahkemenin düşük bedeli karar verdiğini ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, sonuç bölümünde miktar hatalı yazılsa da hesap bilirkişi raporunda nihayetinde serbest piyasa koşullarına göre araç değer kaybının 10.000,00 TL şeklinde usulünce tespit edilmiş olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 135,5‬0 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 16/03/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi