Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/120 E. 2023/331 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı … Sigorta A.Ş tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar; 11.05.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinden …’in babası, …’in oğlu ve diğerlerinin de kardeşi olan …’in öldüğünü, kazanın …’in yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmek isterken … plaka sayılı aracın kendisine çarpması neticesinde meydana geldiğini, …’in ölümü neticesinde müvekkillerinden …’nın tek çocuğu olan oğlu … ile babası …’in destekten yoksun kaldığını ileri sürerek 28.000.TL’nin davalı … Sigorta yönünden sigorta şirketine başvuru tarihleri olan 05.05.2016 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, müvekkillerinden … için 50.000.TL, … için 30.000.TL, … için 15.000.TL, … için 15.000.TL, … için 15.000.TL, … için 15.000.TL, … için 15.000.TL, … için 15.000.TL, … için 15.000.TL, … için 15.000.TL, … için 15.000.TL, … için 15.000.TL olmak üzere toplam 230.000.TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili; davanın zaman aşımına uğradığını, dosya kapsamına göre kazanın oluşumunda davacının murisinin %100 kusurlu olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin söz konusu olayla ilgili olarak, daha önce davacı …’e 9.066,00.-TL ödeme yapıldığını, …’e Antalya 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası sebebiyle 113.766,45.-TL ödeme yapıldığını, Müvekkili sigorta şirketinin ayrıca söz konusu olayla ilgili olarak, daha önce …’e 15.384,00.-TL ödeme yapıldığını tüm bu ödemeler dikkate alındığında davanın reddi gerektiğini istemiştir.
Davalı … Belediye Başkanlığı; davanın tam yargı davası şeklinde İdari Yargıda açılması gerektiğini, adli yargıda görülmesi gerektiği düşünülse bile belediyelerinin tacir olmadığından davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini Hizmet alımına ait Teknik Şartnamede yer alan 19.6. Araç Giderleri maddesinde yer alan “Yüklenici tüm araçların trafikte meydana getirebileceği her türlü trafik kazası sonucu ilgili resmi birimlerin tutanakları ile tespit edilmiş zararları karşılamakla Yükümlüdür” hükmü gereğince sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, davanın İdareleri yönünden reddi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı … Ltd Şti vekili ;özce, işletenliğin, kusurun ve zararın ispatı gerektiğinden söz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 11.05.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacıların murisi …’in vefat ettiği, davacıların ölenin oğlu, babası ve kardeşleri oldukları, kazaya neden olan … plaka sayılı aracın davalı … Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu ve davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza olayının meydana gelmesinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli raporunda belirtildiği üzere dava dışı sürücü …’ın %75, müteveffa yaya …’in %25 oranında kusurlu oldukları, mahkememizce itibar edilen aktüer bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davacı …’in sigorta ödemesini aşan bakiye destek zararının 21.458,78.-TL olduğu, destekten yoksun kalma tazminatından davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı sıfatıyla KTK ve ZMMS genel şartları uyarınca sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin kısmi ödeme tarihi olan 04/10/2016 tarihi itibari ile mütemerrit olduğu ,dolayısıyla bu tutarın sigortadan temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsiline, davacıların, davalılar … belediyesi ve … Limited Şirketi aleyhine açmış oldukları maddi ve manevi tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede; Hizmet Alımına İlişkin Sözleşme, işe başlama tutanağı, veteriner işleri şube müdürlüğü, 2014 yılı personel hizmet alımı işi teknik şartnamesi, kira sözleşmesi dikkate alındığında kazaya karışan … Plaka sayılı aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile dava dışı … Ltd. Şti nin kullanımında olduğu anlaşıldığından maddi ve manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın açılması sırasında davacı yanca kira ilişkisinin bilindiğinin veya bilinmesini gerektiren somut emarelerin bulunduğunun ortaya konulamadığı, davacı hasmı belirlerken dürüstlük kurallarına aykırı ve özensiz davranmadığı anlaşıldığından HMK’nın 327/2. maddesi uyarınca hakkında husumetten ret kararı verilen davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar vermiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili istinafında; vekil edeni şirketin davacı …’a,ölenin imam nikahlı eşi … ’e ve daha başka kişilere de ödeme yaptığı için artık sorumluluğunun kalmadığını, yargılama sırasında temin edilen bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığı, destekten yoksun kalma tazminatına dava tarihinden faiz işletilmesi yerine,yazılı şekilde 04.10.2016 gününden faiz işletilmesinin doğru olmadığını, poliçe tarihi 01.06.2015 gününden önce olmakla hesap raporunun yöntem ve varsayımlarının yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı olduğunu, ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, temin edilen hesap raporuna göre davalı sigorta şirketinin tediyesinin yetersiz olduğunun anlaşılmasına, limit tüketilmediği müddetçe davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam edilecek oluşuna, mahkemenin yazılı gerekçe ile sigorta şirketine müracaat sonucu yetersiz ödeme yapılması üzerine hesaplanan bakiye tazminata bu ödeme gününden itibaren faiz işletilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, temin edilen hesap raporunun kaza günündeki mevzuata ve yerleşik Yargı uygulamalarına nümas bulunmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre müstenif davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Müstenif davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.465,85 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 366,46 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.099,39‬ TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davalı tarafından yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 16/03/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi