Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2020
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle)
KARAR YAZIM TARİHİ: 05/10/2021
Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 16/11/2017 tarihinde , davalı … yönetimindeki … plakalı aracın aynı yönde seyreden öbür davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı sıkıştırarak çarpması sonucunda , davalı … aracının savrularak müvekkilinin park halindeki … plakalı aracına arkadan vurması ile meydana gelen trafik kazasında , davacı aracının maddi hasara uğradığını, kaza tespit tutanağının sigorta şirketine ibraz etmelerine karşın herhangi bir ödeme yapılmadığını, 21.000,00 TL hasar bedelinin, 1.800,00 TL ve 15.000,00 TL’lik araç kiralama değer kaybının davalılar … ve … 16/11/2017 olay tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketlerinden ise dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili : kaza tespit tutanağı ve dava dilekçesinden anlaşılacağı üzere müvekkili davalı … kazadaki payının, başka bir aracın sıkıştırması ve çarpması neticesinde oluştuğunu, müvekkilinin kaza da kusursuz olduğunu beyan etmekle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili ; sigortaya başvuru şartının yerine getirilmediğini, soruşturma dosyasında kusur durumunun henüz belli olmadığını , davalı … olayda … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken kavşakta durduğunu, sağ tarafında da … idaresindeki … plaka sayılı aracın durduğunu, … aracının kalkış esnasında savrularak müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını beyan etmekle; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; kusuru olmadığından davalılar … ile … Sigorta şirketi hakkındaki davanın reddine, 18.164,30 TL hasar ve 7.423,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 25.587,31 TL maddi tazminatın faiziyle davalılar … ile … Sigorta şirketinden , 1.800,00 TL araç mahrumiyet bedelinin ise kazadan faizi ile davalı … tahsiline karar verilmiştir.
Davacı … tarafından her ne kadar istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; istinaf karar harcı ve istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının yatırılmadığı , davacı tarafa tamamlama muhtırası gönderilmesine rağmen süresinde harç Mahkeme veznesine depo edilmediği, Mahkemece 24/04/2021 tarihli ek karar ile istinaf karar harçlarını kesin sürede yatırmadığı gerekçesiyle davacı tarafın istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin kusurlu olduğu iddia edilmesi üzerine 21.000,00 TL + 15.000,00 + 1.800,00 TL toplamda 37.800,00 TL üzerinden dava açıldığını, müvekkiline ait araç üzerine tedbir konulduğunu, yargılama sırasında müvekkilinin kusursuz olduğunu ve davanın reddedildiğini, Mahkemece yanlış hesaplanan nispi vekalet ücretinin değiştirilmesi gerektiğini, müvekkilinin aracının üzerine tedbir konulduğunu ve müvekkilinin mağdur olduğunu beyanla müvekkilinin aracının üzerindeki tedbirin kaldırılmasını istemiştir.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; usule ilişkin; soruşturma aşamasında bilirkişi olarak görev yapan kimsenin mahkemece yeniden bilirkişi tayin edilmesi ve sunduğu raporu itibar edilmesinin usulsüz olduğunu, davacı vekilinin avukatlıktan çekilmesi ve bu durumun 20/02/2020 tarihinde asile bildirilmesine rağmen, asilin davayı takip etmediği, yetkisi hale gelen aynı vekille davaya devam edildiğini, oysaki dosyanın işlemden kaldırılmasının gerektiğini, sigorta şirketinin davalı olduğunu, zarardan müteselsilen sorumluluğu bulunduğunu, sundukları teminat ile araç üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırıldığını, sigorta şirketi sebebiyle teminatlarının kendilerine iade edilmesi gerektiğini, esasa dair; müvekkilinin kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, kalkışta patinaj yapan, zikzaklı gidip direksiyon hakimiyetini kaybeden alkollü sürücü davalı … önce müvekkili, sonrasında ise davacı aracına çaptığını, kazada vekil edenin kusurunun bulunmadığını, tanık beyanları savunmalarını doğrulamasına rağmen, beyanlara neden itibar edilmediğinin gerekçede açıklanmadığı, araçlara dair sunulan fotoğrafların irdelenmediğini, değerlendirilmediğini, yine araç mahrumiyet süresi için belge olmadığı halde soyut 15 gün belirlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekil edene nispi tarife üzerinden avukatlık ücreti belirlendiğini, ancak bunun eksik olduğunu, tarife hükümlerine uymadığını istemiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davalı … aracının fotoğraflarına göre kendisine kusur yüklenmesinin usulsüz olmamasına, soruşturma evresinde bilirkişilik yapan kimsenin hukuk mahkemesince bilirkişi olarak görevlendirilmesinin,6100 sayılı HMK’nun 34 ve izleyen maddelerindeki yasaklılık ve ret durumu hasıl olmadığı takdirde, salt bu sebeple usulsüz olmayacağına, bu biçimde bilirkişi görevlendirilmesinin 6100 sayılı HMK’nun 266 ve takip eden maddeleri uyarınca usule aykırı bulunmamasına, makine mühendisi bilirkişinin araçtaki hasara göre tamir süresinin makul biçimde tespit etmesine, davacı vekilinin davadan çekilme dilekçesini sehven verdiğinin ve sonrasında davayı takip ettiğinin anlaşılmasına, hakkındaki dava tümden reddedilen davalı … yararına karar tarihindeki Tarifenin 13/4.maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdir edilmesinin usule uygun olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalıların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davalıların istinaf başvurularının esastan reddine; alınması gereken 1.870,82 TL harçtan yatan 468,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.402,82 TL harcın davalı … tahsili ile hazineye gelir kaydına,davalı … tarafından yeterli harç yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, başvuru giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine; avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 05/10/2021 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.
…