Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1042 E. 2023/1222 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2021
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 19/07/2023
YAZIM TARİHİ : 19/07/2023

15/01/2017 günü saat 17.30 sıralarında sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile bölünmüş yolda seyri sırasında olay mahalline geldiğinde U dönüşü yapmak için manevrası sırasında, arka taraftan aynı yöne gitmekte olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir. Adli trafik bilirkişisinden temin edilen kusur raporuna göre sürücü … asli ve tam kusurlu, sürücü … ise kusursuzdur. Sürücü …’nın kullandığı araçta yolcu olarak seyahat eden davacı … kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmış; maluliyetine ilişkin Pamukkale Üniversitesi’nden temin edilen 02/04/2019 tarihli raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği baz alınarak kaza tarihindeki yaşına göre %10.1, rapor tarihine göre ise 10.2 oranında maluliyeti bulunduğu belirtilmiş; yine aynı kurumdan alınan 15/01/2015 tarihli raporda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik baz alınarak %3 oranında maluliyete uğradığı açıklanmış, her iki raporda da iyileşme süresinin 3 ayı bulabileceği bildirilmiştir. Aktüer bilirkişisinden temin edilen 05/01/2021 tarihli raporda, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu ve davacının %10.1 ve %10.2 maluliyeti bulunduğu kabul edilerek yapılan hesaplamada 55.130,14 TL sürekli işgöremezlik zararı, 4.212,18 TL’de geçici iş göremezlik zararı bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili; kazada her iki elinden de yaralanan müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek artırılmış haliyle 59.342,32 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …’dan 15/01/2017 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiş; 27/02/2018 tarihli dilekçesiyle manevi tazminat davasından feragat etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; kusurun ve zararın tespiti gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı sürücünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu ileri sürerek özce davanın reddini savunmuştur.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, maddi tazminat davasının ise kabulüne karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili istinafında;
1-Davacı tarafnz davadan önce müvekkiline başvuru şartını yerine getirmediğini,
2-Müvekkilinin geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığını,
3-Zarar hesabında TRH 2010 mortalite tablosunun kullanılması gerektiğini,
4-Maluliyet belirlenirken Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinin kullanılması gerekirken, Çalışma Gücü Yönetmeliğinin uygulanmasının hatalı olduğunu,
ileri sürerek kararın kaldırılması ile davanın reddini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının geçici iş göremezlik zararlarından da sorumlu olmasına, TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılmasının davalı aleyhine sonuç doğuracak olmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-a-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi  veya  Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların  çalışma  gücü  kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
b-01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının A.5.c bendinin ikinci paragrafına göre “Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır. ” denilmektedir. Yine aynı genel şartların ” Tazminat Ödemelerinde İstenecek Belgeler” başlığını taşıyan ek.6 maddesinde bedeni zararlarla ilgili olarak sigorta şirketine 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu ile başvuru yapılması gerektiği de düzenlenmiştir.
c-Maluliyete ilişkin Pamukkale Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 02/04/2019 tarihli raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 15/01/2020 tarihli raporda ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kullanılmıştır. Davaya konu trafik kazası 15/01/2017 tarihinde meydana geldiğine göre davacının maluliyetinin tespitinde Özürlülük Ölçütü…Yönetmeliğinin kullanıldığı 15/01/2020 tarihli raporun benimsenmesi gerekirken, 02/04/2019 tarihli rapordaki maluliyet durumu üzerinden tazminat hesabı yapılması hatalı olmuştur. Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle yerindedir.
ç-Kabul edilen istinaf itirazı sebebiyle; sürekli iş göremezlik hesabı yönünden tazminat raporundaki tespitler nazara alınarak ve Pamukkale Üniversitesinin 15/01/2020 tarihli raporunda bildirilen %3 maluliyet oranı ile gelirin asgari ücret olduğu kabul edilerek Dairemizce resen yapılan hesaplamaya göre davacının bu alacak yönünden net zararı; 541.034,91 x %3 (maluliyet) x %100 kusur = 16.231,05 TL’dir. Bu miktar ile birlikte 3 aylık geçici iş göremezlik süresi için bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 4.212,18 TL geçici iş göremezlik zararı mevcuttur. Bu ahvalde, maddi tazminat davasının bu miktarlar üzerinden kabulü gerekir.
3-HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
4-Bu açıklamalara göre, davalı sigorta şirketi vekilinin maluliyete yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, sair istinaf itirazlarının esastan reddine, kabul edilen istinaf itirazı sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının, kararı istinaf etmeyen davalı … yönünden davacı lehine kazanılmış usuli haklar gözetilerek kaldırılmasına, hükmün yeniden tesisi kapsamında manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, maddi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 59.342,32 TL maddi tazminatın 20.443,23 TL’sinin tüm davalılardan, kalan 38.899,09‬ TL’sinin ise davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi için hükmün yeniden oluşturulması gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davalı sigorta şirketi vekilinin maluliyete yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, sair istinaf itirazlarının esastan reddine, kabul edilen istinaf itirazı sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının, kararı istinaf etmeyen davalı … yönünden davacı lehine kazanılmış usuli haklar gözetilerek kaldırılmasına ve HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 59.342,32 TL maddi tazminatın 20.443,23 TL’sinin tüm davalılardan, kalan 38.899,09‬ TL’sinin ise davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, bu miktarlara davalı … yönünden 15/01/2017 olay tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere 16/01/2018 dava tarihinden faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
3-Maddi tazminat davasında alınması gereken 4.053,67 TL harçtan, peşin ve ıslah yoluyla yatırılan 296,9‬0 TL’nin mahsubuna, bakiye 3.756,77 TL’nin 1.396,48 TL’sinin tüm davalılardan, kalan 2.360,29‬ TL’sinin ise davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İlk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle manevi tazminat davasında alınması gereken 59,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacının peşin ve ıslah yoluyla yatırdığı 296,90 TL karar harcının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı 1.841,35 TL yargılama giderinin, 634,34 TL’sinin tüm davalılardan, bakiye 1.207,01 TL’nin ise davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-İlk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden 8.514,50 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-İlk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden 8.514,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davalı sigorta şirketinin peşin ödediği istinaf ilam harcının talep halinde iadesine,
2-Davalı sigorta şirketinin sarf ettiği 205,10 TL istinaf başvuru giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
3-Kullanılmayan avansın ilgililerine iadesine,
4-Kararın tebliği, avans iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
19/07/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.