Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1041 E. 2023/1216 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2020
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ : 19/07/2023
YAZIM TARİHİ : 19/07/2023

Kaza tespit tutanağına göre; 08/09/2017 günü saat 23.45 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyrederken olay mahalli bulvara katılım yapmak istediği esnada sol tarafından gelmekte olan sürücü …’nin idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralanan motosiklet sürücüsü, ATK 2. İhtisas Kurulundan temin edilen 27/11/2019 rapora göre %12 oranında maluliyete uğramıştır. Kusura ilişkin bilirkişiden temin edilen kök ve ek raporlara göre kazanın oluşumunda davalı sürücü %100 oranında kusurlu, davacı sürücü ise kusursuzdur. Yine bilirkişi ek raporunda … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçesinin zeyil edilerek plakanın … ve şasi numarasının ise … olarak değiştiğinden ve zarara sebep olan aracın kaza tarihi itibariyle sigorta poliçesi olmadığından davalı sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı bildirilmiştir. Açıklanan kusur durumu ve maluliyet oranı uyarınca aktüer bilirkişisinden temin edilen raporda; davacı sürücünün 122.556,05 TL sürekli iş göremezlik zararı bulunduğu bildirilmiş; tedavi giderleri yönünden belge sunulmadığından hesaplama yapılamadığı belirtilmiştir.
Davacılar vekili; kaza nedeniyle yaralanan müvekkili …’ın iş ve eğitim hayatında geri kaldığını, psikolojisinin bozulduğunu, karşı aracın sigortacısı davalı … Şirketine başvuru yapıldığını ancak sonuç alınamadığını, diğer davalı sigorta şirketinin ise aracın kaskocusu olduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile davacı … için 20.000,00 TL, davacılar anne ve baba için ayrı ayrı 7.500,00’er TL olmak üzere toplam 35.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili; geçici iş göremezlik zararlarının teminat kapsamı dışında olduğunu, kusurun ve zararın tespiti ile müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlandığını ileri sürerek özce davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; kazaya sebep olan … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli bir kasko poliçesinin bulunmadığını, bu sebeple müvekkili şirkete sorumluluk düşmediğini, davacı sürücünün koruyucu ekipman kullanmadığını ileri sürerek özce davanın reddini dilemiştir.
Davalı … ; … plakalı aracın kendisine ait olduğunu, ancak olay anında aracı aralarında kira sözleşmesi bulunan davalı …’nün kullandığını, aracın gerekli bakımlarını yaptırdığını ve bu nedenle kendisine düşen bir sorumluluk bulunmadığını ileri sürerek özce davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı sürücünün kaza sırasında kask takmaması ve yaralanma bölgesinin baş kısmı olması sebebiyle olayda müterafik kusuru bulunduğu kabul edilerek hesap olunan tazminatlardan %20 müterafik kusur indirimi uygulanmak suretiyle 98.044,84 TL maddi tazminatın davalı gerçek kişiler ile davalı … Sigorta Şirketinden işleyecek faizleriyle tahsiline, davalı … Sigorta Şirketi aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 1.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden işleyecek faizleriyle tahsiline, yine davacı … yargılama sırasında vefat ettiğinden ve dosya mirasçılar tarafından takip edilmediğinden onun yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinafında;
1-Davacı …’ın kulaklarında kalıcı duyma kaybı oluşacak ve dişleri kırılacak şekilde yaralanması nedeniyle her iki davacı yönünden de takdir edilen manevi tazminatların çok düşük kaldığını,
2-Müvekkili …’ın kaza sırasında kaskı takılı olsa dahi yerde sürüklendiğinden kulaklarında yine aynı hasarın oluşacağını, bu nedenle uygulanan müterafik kusur indirimin kabul etmediklerini,
3-Davalı … Sigorta Şirketinin manevi tazminattan sorumluluğu bulunduğunu, onun hakkındaki davanın reddedilmesini ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu,
ileri sürerek kararın kaldırılması ile talepleri gibi hüküm kurulmasını istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, kaza anında kasksız olduğu anlaşılan ve bu kusurlu hareketi ile maluliyeti arasında illiyet bağı bulunan davacı aleyhine %20 oranında müterafik kusur indiriminin yapılmasında, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilen davalıya ait … plakalı aracı manevi tazminat yönünden de sigortalayan 25/05/2017 tarihli poliçenin 06/06/2017 tarihinde zeyledirek başka bir plakaya aktarılmış olması nedeniyle mahkemece … Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddedilmesinde, yine davacının dava öncesi davalı sigorta şirketine başvurusu (06/09/2018) sonrası cevap süresini beklemeksizin 11/09/2018 tarihinde dava açmış olması karşısında davanın reddi nedeniyle aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-TBK’nın 56/1 madde ve bendine göre bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. TMK’nun 4 üncü maddesine göre ise kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim hukuka ve hakkaniyete göre karar verir. Bu düzenlemelere göre manevi tazminat tayin ve taktir edilirken manevi tazminatın 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı İBK’da belirlenen acı ve üzüntüyü gidermek, bir huzur ve tatmin duygusu yaratma amacı ile gelişen hukukta benimsenen zararları tamamlama ve denkleştirme ve aynı zamanda caydırıcılık işlevlerinin göz önünde bulundurulması gerekir. Tazminatı doğuran olayın işleniş biçimi, sonuçları, meydana getirdiği etkiler, kusur ve sorumluluk oranları, tarafların sosyal konumları, aile ilişkileri, yaptıkları meslekler, gelir durumları, gibi olgular da manevi tazminatın takdirinde etkili olan etmenlerdir. Bu açıklamaya göre dosyaya bakıldığında; kazanın oluşumunda davalı sürücünün asli ve tam kusurlu, davacı sürücünün ise kusursuz olması, mutazarrır davacıda meydana gelen yaralanmanın boyutu, yaşı, yanların dosyaya yansıyan ekonomik düzeyleri, kaza tarihi, yaşayış biçimleri, paranın alım gücü ve diğer verilere göre mahkemece davacı … ile davacı …’in manevi tazminat taleplerinin tümden kabulü gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
4-Bu açıklamalara göre, davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına yönelen istinaf itirazlarının kabulüne, sair istinaf itirazlarının esastan reddine, kabul edilen istinaf itirazı sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hükmün yeniden tesisi kapsamında maddi tazminat davasının davalı gerçek kişiler ile davalı … Sigorta Şirketi yönünden 98.044,84 TL üzerinden kısmen kabulüne, davalı … Sigorta Şirketi yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine; manevi tazminat davasının ise davacı … yönünden açılmamış sayılmasına, diğer davacılar yönünden ise taleplerin tümden kabulüne karar verilmesi için hükmün yeniden oluşturulması gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına yönelen istinaf itirazlarının kabulüne, sair istinaf itirazlarının esastan reddine, kabul edilen istinaf itirazı sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Davalı … Sigorta Şirketi (… Sigorta Şirketi) aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davacı …’nin açtığı manevi tazminat davasının açılmamış sayılmasına,
3-Davacı …’ın maddi tazminat istemi yönünden;
a-Davanın kısmen kabulü ile 98.044,84 TL maddi tazminatın davalı gerçek kişiler yönünden 08/09/2017 olay tarihinden, davalı … Sigorta Şirketi yönünden ise 11/09/2018 dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine (davalı … Sigorta Şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulmasına), fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Alınması gereken 6.697,45 TL karar harcından peşin ve ıslah yoluyla yatırılan 1.152,93‬ TL’nin mahsubuna, bakiye 5.544,52‬ TL’nin davalı gerçek kişiler ile davalı … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
c-Davacının peşin ve ıslah yoluyla yatırdığı 1.152,93 TL karar harcı ile 35,90 TL başvuru harcı toplamı 1.188,85 TL’nin davalı gerçek kişiler ile davalı … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
ç-Davacının yaptığı 2.287,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 1.829,60 TL’sinin davalı gerçek kişiler ile davalı … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-İlk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 13.264,26 TL vekalet ücretinin davalı gerçek kişiler ile davalı … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
e-İlk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta Şirketine verilmesine,
4-Davacılar … ile …’in manevi tazminat istemleri yönünden;
a-Davanın kabulü ile davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL olmak üzere toplam 27.500,00 TL’nin 08/09/2017 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen alınarak anılan davacılara verilmesine,
b-Alınması gereken 1.878,52 TL karar harcının davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
c-Yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı … Sigorta Şirketi yönünden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak anılan davalıya verilmesine,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davacıların peşin ödediği istinaf ilam harcının talepleri halinde iadesine,
2-Davacıların sarf ettiği 298,1‬0 TL istinaf başvuru giderinin davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-Kullanılmayan avansın ilgililerine iadesine,
4-Kararın tebliği, avans iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
19/07/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.