Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/974 E. 2022/1165 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2019
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 19/07/2022

Davacılar vekili; müvekkillerinin desteğinin yolcu olarak bulunduğu otomobilin yaptığı tek taraflı kazada vefat ettiğini, müvekkili …’nin ölenin dini nikahlı eşi olduğunu, diğerinin ise müşterek çocuklarını olduğunu, ölümü ile desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek (belirsiz alacak davası olarak) ileride arttırılmak üzere eş … için 1.000 TL çocuk … için 1.000 TL maddi tazminatın 08/02/2017 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, talebini 07/11/2019 tarihli dilekçe ile davacı … için 90.775,62 TL’ye, davacı … için 53.646,04 TL olmak üzere toplam 144.421,66 TL yükseltmiştir
Davalı sigorta şirketi vekili davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile 13/03/2017 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davacı … için 90.775,62 TL, davacı … için 53.646,04 TL maddi tazminata hükmolunmuştur.
İstinaf eden davalı sigorta vekili;
1-Başvuru şartının usulünce yerine getirilmediğinden istemin ön şart yokluğundan reddi gerektiğini,
2-Ölenin resmi nikahlı eşi ve 2 çocuğuna başvuru üzerine 19/11/2014 tarihinde 185.900 TL ödeme yapıldığından davacıların talebinin reddi gerektiğini, aksi halde ise ödemenin poliçeden düşülerek bakiye limitin kararda gözetilmesi gerektiğini,
3-İmam nikahlı eşin evlenme şansının hatalı belirlendiğini, olay tarihindeki yaşa göre evlenme ihtimalinin belirlenmesi ve resmi nikahlı eşe göre evlenme ihtimalinin daha yüksek tutulması gerektiğini,
4-Destek paylarının yüzde olarak belirlenmesinin Yargıtay uygulamasına aykırı olduğunu,
5-Ölen desteğin kaza sırasında uyuşturucu aldığı ve emniyet kemeri takmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini,
İleri sürerek kararın kaldırılmasını ve talebi doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya kapsamında toplanan delillerden anlaşılacağı üzere; davacı … , ölen …’un dini nikahlı eşi … ise müşterek çocuklarıdır. Ölenin resmi nikahlı eşi ve bu evliliğinden de 2 çocuğu bulunmaktadır. Hükme esas alınan 13/09/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda ölenin resmi nikahlı eşi ve ondan olma 2 çocuğu da dikkate alınarak, PMF 1931 yaşam tablosu, desteğin diğer 2 çocuğundan …’ın 20 yaşına kadar, …’un 22 yaşına kadar, davacı …’ın 22 yaşına kadar destek alacağı kabul edilerek, 3 çocuk dikkate alınarak hesaplama yapılmış, asgari ücretten gelir hesabıyla davacı … için 156.509,70 TL davacı çocuk için 67.057,55 TL zarar hesabı yapılmış, %20 hatır taşıması indirimi ile davacı … için 90.775,62 TL, davacı çocuk için 53.646,04 TL zarar hesaplanmış ve mahkemece bu miktara hükmolunmuştur.
2-Davalı sigorta şirketince dava dışı resmi nikahlı eş ve çocuklarına 19/11/2014 tarihinde 185.900 TL ödeme yapıldığı, sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle geçici poliçe teminat limitinin 268.000 TL olduğu görülmektedir.
3-Davacı … ile desteğin Aralık 2013 yılından kaza tarihine kadar birlikte yaşadığı Aile Mahkemesi dosyasındaki tanık beyanları ve davacı açıklamalarından anlaşılmakta ise de, davacının olay tarihinde resmi nikahlı eşi bulunduğu görülmekle davacı …’ye destekten yoksunluk tazminatı verilemeyeceği gözetilmeksizin pay hesabında dikkate alınması ve destekten yoksunluk tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Yine davacılar desteğinin kanında 3 MDA ve 35 MDMA uyarıca madde ve 99 mg alkol, araç sürücüsünün kanında ise 14 ng/ml MDA ve 130 MDMA uyarıcı madde bulunduğu dosya içerisinde bulunan tahlil sonuçlarından anlaşılmakla, destek ve araç sürücüsünün kazadan önce uyarıcı madde , alkol vs aldıkları sonucuna varılmakla, desteğin müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek yerleşik Yargıtay kararları uyarınca maddi tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, istemin tam kabulüne karar verilmiş olması isabetli olmamıştır. Bu nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması, davacı … yönüyle açılan davanın tümden reddi ile, davacı çocuk … bakımından istemin kısmen kabulü ile bilirkişi tarafından hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak 42.916,83 TL maddi tazminata hükmolunması için kararın kaldırılması ve hükmün HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK’nun 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Davacı …’nün davasının REDDİNE,
2-Davacı …’un davasının KISMEN KABULÜ ile %20 müterafik kusur indirimi yapıldığında 42.916,83 ile sorumlu olacağı belirlenmekle, dava tarihi olan 13/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı sigorta şirketinden tahsili ile (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davacılara ödenmesine,
3-Alınması gerekli 2.931,64 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcı ve 492,00 TL ıslah harcı toplamı 523,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.408,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye verilmesine,
4-Davacıların peşin ve ıslah harcı olarak yatırdıkları toplam 523,40 TL ile 31,40 TL başvurma harcı toplamı olan 554,8‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacıların yaptığı 984 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 324,72 TL’sinin davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine, bakiye kısmın üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.379,19 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
8-Yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davalının peşin yatırdığı istinaf ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,
2-Davalının yaptığı 359,1‬0 TL istinaf giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Kullanılmayan avansın ilgililerine iadesine,
4-Kararın tebliği, avans iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
19/07/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.