Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/971 E. 2022/1168 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2020
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 19/07/2022

Davacı vekili; müvekkili 2008 doğumlu …’un murisi babası …’un motosikleti ile seyri sırasında (Sakarya – Karapürçek kara yolu üzerinde) stabilize banket alandan karayoluna çıkan davalı şirket nezdinde trafik sigortalı aracın sürücüsünün asli kusuru ile çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiği, davacının babasının desteğinden yoksun kaldığı, sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine yapılan 57.337 TL ödemenin zararı karşılamadığını ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak şimdilik 10.000 TL destekten yoksunluk tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, 10/01/2019 tarihli dilekçe ile talebini 12.484,32 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta vekili; davacı tarafın başvurusu üzerine davadan önce 06/09/2018 tarihinde 57.337 TL ödeme yapılarak zararın karşılandığını savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile 15/06/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte 12.484,32 TL’ye hükmolunmuştur.
İstinaf eden davalı sigorta vekili; sigorta tarafından başvuru üzerine davacıya yapılan ödeme ile zararın giderildiğini, sigorta eksperi tarafından düzenlenen 29/06/2018 tarihli rapora göre davacının 57.333,47 TL destekten yoksunluk tazminatı hesaplandığı ve yargılama sırasında bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile karşılaştırıldığında o tarih itibariyle davacının destek zararı 59.303,10 TL olarak hesaplanmış olmakla zararın karşılandığının kabulü gerektiğini, fahiş bir fark bulunmadığını, bu farkın yetersiz ve orantısız olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, ödenen miktar ile bilirkişi tarafından tespit edilen miktar arasında fahiş fark bulunmadığından davanın reddi gerekirken, kabulünün hakkaniyetli olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Somut olaya bakıldığında; murisin desteğinden yoksun kalan davacıya davadan önce sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine 06/09/2018 tarihinde 57.337,00 TL ödeme yapıldığı ve zararın karşılandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar yargılama sırasında aktüer bilirkişi tarafından 59.303,10 TL zarar hesaplanmış ise de, bu fark hesaplanan tarih aralığından dolayı çıkmış olup, sigorta aktüer tarafından düzenlenen 29/06/2018 tarihli raporda; kaza tarihinden rapor tarihine kadar (01/12/2017 – 29/06/2018) bilinen dönem hesaplandığı, yargılamada alınan bilirkişi raporunda ise kıyasla kaza tarihinden 2018 yılının sonuna kadar (01/12/2017 – 31/12/2018) tarih aralığının bilinen dönem olarak hesaplandığı ve farkın bundan kaynaklandığı görülmekle buna göre açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesi için hükmün yeniden oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK’nun 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL ve ıslah ile yatırılan 196,11 TL olmak üzere toplam 232,01 TL’den karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 151,31‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davalının peşin yatırdığı istinaf ilam harcının talebi halinde iadesine,
2-Davalının yaptığı 208,10 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davalının tehir-i icra kararı getirmek için Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yatırdığı teminatın İİK’nın 36/5 maddesi uyarınca kendisine iadesine,
4-Kullanılmayan avansın ilgililerine iadesine,
5-Kararın tebliği, avans ve teminat iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
19/07/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.