Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/968 E. 2022/1167 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2019
DAVA: Araç Değer Kaybı (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 19/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 19/07/2022

Davacı vekili; davalı sigorta şirketinin sigortaladığı aracın yaptığı maddi hasarlı kazada müvekkiline ait araçta oluşan hasar nedeniyle değer kaybı oluştuğunu, davalıya yapılan başvurunun olumsuz sonuçlandığını ileri sürerek şimdilik 100TL değer kaybı zararının davalıdan tahsilini istemiş, 27/09/2019 tarihli dilekçe ile talebini 7.887,50 TL’na çıkarmıştır.
Davalı vekili; davacının başvurusu üzerine yapılan değerlendirmede yeni zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları A-5/A. Maddesi uyarınca değer kaybı zararı oluşmadığını, kusuru kabul etmediklerini, ıslah edilen kısım için dava tarihinden faiz istenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile 7.887,50 TL değer kaybı tazminatına hükmolunmuştur.
Davalı vekili istinafında; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bagaj kapağı onarım ve boyama, sol arka çamurluk, arka panel, sol yan gövde değişen parçalar nedeniyle yeni ZMMS genel şartlarına göre değer kaybı oluşmadığını, bunların mini onarımla giderildiğini, sol arka ve sol yan arka iç çamurluk parçasının ise boyasız onarım yapılan parçalar olduğundan değer kaybına konu edilemeyeceğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, ıslaha konu edilen kısım için ancak ıslah tarihinden yasal faiz işletileceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı zararına ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı aracın karıştığı ve sürücüsünün tam kusuru ile gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazasında; sigortalı araç sürücüsüne davacının idaresindeki kamyonete arkadan çarpması sonucu davacının kamyonetinde maddi hasar oluştuğu tartışmasızdır. Yargıtay 4.HD ve Dairemizin uygulaması doğrultusunda araç değer kaybının belirlenmesinde gerçek zarar ilkesi uyarınca aracın kazadan önceki piyasa rayiç değeri ile kazadan sonraki piyasa rayiç değeri arasındaki fark davacının zararını oluşturmakta ise de; yargılama sırasında makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda yeni zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarına göre değer kaybı hesaplandığı ve davacının aracında ana parçalardaki değişim, düzeltme gözetilerek yeni genel şartlar uyarınca 7.887,50 TL değer kaybı tespiti yapıldığı ve davacı tarafın rapor uyarınca istemini arttırdığı, ilk derece mahkemesince talebe bağlı kalınarak anılan rapora istinaden davanın kabulüne karar verilmiştir. Yeni genel şartlara uygun olarak yapılan hesap doğrultusunda taleple bağlı kalınarak istemin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, dava belirsiz alacak davası olmakla tüm tazminata temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğrudur. Ancak davalı nezdinde sigortalı aracın hususi araç olması ticari kullanım bulunmaması karşısında belirlenen değer kaybı zararına temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken avans faizi işletilmesi hatalı olmuştur. Davalı vekilinin faizin türüne ilişkin istinaf itirazı haklı olup diğer itirazlarının reddi ile kararın sadece faizin türü yönüyle düzeltilmesi için kaldırılması ve HMK’nın 353/1,2 maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davalının istinaf başvurusunun faizin türü yönüyle kabulüne, sair itirazların esastan reddine, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde yeniden tesisine,
II-1-Davanın KABULÜ ile; 7.887,5 TL değer kaybı tazminatının 22.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 538,79 TL harçtan, ıslah harcı 234,70 TL ve peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 268,19 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin, 234,70 TL ıslah harcı, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 306,50 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere masrafı 175.80 TL, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 975,80 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davalı tarafça yatırılan istinaf ilam harcının talepleri halinde iadesine,
2-Davalının yaptığı istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
3-Kullanılmayan avansın ilgililerine iadesine,
4-Kararın tebliği, avans iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
19/07/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.