Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/901 E. 2022/903 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2020
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 13/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 14/06/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili ile davalılar … ve … vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sürücüsü olduğu … plaka sayılı motosiklet ile davalı …’ın sürücüsü davalı …’ın işleteni ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç arasında 30/09/2016 günü meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığından bahisle şimdilik 100,00 TL geçici iş görmezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen, 100,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun işletenin kusuru poliçe limiti ve kapsamıyla sınırlı olduğu, davacının zararının usulünce istinaf etmesi gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalılar … ve … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı motosiklet sürücüsünün hızlı bir şekilde kavşağa girdiği ve panik yapması nedeniyle ani şekilde durarak motorundan düştüğü müvekkilinin olay yerine ambulans çağırdığı ve davacıyla ilgilenmek için kendi aracıyla hastaneye gittiği bu nedenle olay yerinde kaza tutanağı düzenlenemediği, davacının motordan düşmesine kendi dikkatsizliğinin sebebiyet verdiği, davacının yaralanmasıyla müvekkilinin eylemi arasında bir illiyet bağının bulunmadığı, davacının ağır kusuru nedeniyle davalı araç malikinin sorumluluğundan da söz edilemeyeceğini beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası örneği, davacının tedavisine ilişkin tıbbi evraklar, kusur raporu, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; meydana gelen trafik kazasında davacı araç sürücüsünün %40, davalı araç sürücüsünün ise %60 oranında kusurlu oldukları, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan maddi tazminat ödemesi nedeniyle davacı tarafın maddi tazminat davasından feragat ettiği gerekçesiyle maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; …. Devlet Hastanesinden alınan rapora göre müvekkilinin %14, mahkemece …. Üniversitesi Hastanesinden alınan rapora göre %7 maluliyetinin olduğu, oluşan maluliyette ve müvekkilinin yaralanma derecesine göre hükmedilen manevi tazminat miktarının oluşan zararı karşılamadığı, manevi tazminat nedeniyle vekalet ücretine karar verilirken karşı taraf yararına hükmedilecek vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceği halde davalılar yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmesininde beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü istemiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davacı tarafın kusurlu olduğu, hızlı bir şekilde kavşağa girdiği, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği maluliyet oranlarının kabulünün mümkün olmadığını, davacının ağır kusurunun davalı araç malikinin sorumluluğunu ortadan kaldırdığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak vekilleri yönünden davanın reddini istemiştir.

G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanmadan kaynaklanan haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 54. maddesi gereğince maddi tazminat ve aynı kanunun 56/1 maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacının sürücüsü olduğu motosikletle, davalı …’ın sürücüsü olduğu araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacı motosikletten düşerek yaralanmıştır. Davalı … karşı aracın işleteni, davalı … Sigorta A.Ş. ise zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacı yaralanmasından dolayı maddi ve manevi zararının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Antalya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2021 gün ve … esas, … sayılı kararı ile davalı …’ın , davacıyı karşı işlediği asli kusurlu olarak taksirle yaralanmasına sebebiyet vermesi suçundan TCK.’nun 89/1, 89/2-b-son, 62 ve 51. maddeleri gereğince erteli 5 ay hapis cezası cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin istinaf denetiminden geçerek 25/03/2021 tarihinde kesinleşmiştir.
Kural olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir. Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir, ceza mahkemesince fiilin hukuka aykırılığına yönelik kesinleşen maddi olgular hukuk hakimi bakımından da bağlayıcı olup, taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşımaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2008 Tarih, 2008/4/564 esas, 2008/536 karar).
Davalı sürücünün seyri esnasında girdiği kavşak içerisinde dur işaret levhasına rağmen ilk geçiş hakkını diğer sürücüye vermesi gerekirken bu kurala riayet etmemesi sonucu davacı sürücünün dengesini bozmak suretiyle sebebiyet verdiği kazada asli ve ilk derece mahkemesinin kabulünde olduğu gibi %60 orarında kusurlu kabul edilmesinde dosya kapmasına aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davalı sürücü haksız fiil faili olarak, davalı işleten ise 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereğince zarardan sorumludur.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalı sürücünün kusur durumu, haksız fiilin kemik kırığıyla sonuçlanması, tedavi süreci boyunca davacının çektiği acı ve ızdırap, sağlık kuruluşlarında gitmek zorunda bırakılması ve yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alındığında davacı için hükmedilen 5.000,00 TL manevi tazminat miktarı dosya kapsamına göre azdır. Belirtilen nedenler ile hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacı için talep gibi 30.000,00 TL tazminat, davacının manevi zararlarını karşılayacak miktardadır.
Dairemizin davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunun kabul gerekçesine göre, davalılar … ve … vekilinin manevi tazminat miktarına yönelen istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Kabule göre de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesine göre; manevi tazminat davalarında davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez hükmüne rağmen, davalı taraf için davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinden fazla olacak miktarda vekalet ücretine de hükmedilmesi Tarifeye açıkça aykırı düşmüştür.
Hal böyle olunca; açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davalılar … ve … vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin manevi tazminat miktarına ve davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretine yönelen istinaf isteminin kabulüyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; davacının açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacının açtığı manevi tazminat davasının kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın 30/09/2016 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin manevi tazminat miktarına ve davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretine yönelen istinaf isteminin KABULÜNE,
3-İlk derece mahkemesi olan Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı 12/02/2020 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (b-2) bendi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
a)Davacının açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
b)Davacının açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile 30.000,00 TL manevi tazminatın 30/09/2016 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacının peşin yatırdığı 103,15 TL harcın Hazineye gelir kaydına, bakiye 1.946,15 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine,
ç)Davacının peşin yatırdığı 103,15 TL harç ile 31,40 TL başvurma harcı toplamı olan 134,55 TL’nın davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı tarafından yapılan 362,80 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı kendisini vekil aracılığıyla temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’nin 10/1 maddesi gereğince belirlenen 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
f)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgililerine iadesine,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
5-Davalılar … ve … tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile (54,40 TL + 30,98 TL) 85,38 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 256,17 TL istinaf karar harcının davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 397,50 TL istinaf yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar … ve …’ın yaptığı istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
8-Artan avanslarının yatıranlara iadesine,
9-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 13/06/2022 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.