Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/784 E. 2022/817 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2019
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 03/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 03/06/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 10.11.2015 ile 10,11,2016 tarihlerini kapsar şekilde müvekkili şirkete kasko sigortalı olan … plaka salıyı aracın 06.04.2016 gününde yolda seyri sırasında üzerinden geçtiği rögar kapağının yerinden çıkıp araca zarar verdiğini, müracaat üzerine 10.05.2016 gününde sigortalıya 4.650 TL hasar ödemesi yaptıklarını, Denizli idare mahkemelerine açtıkları davanın adli yargıda bakılması gerektiği gerekçesi ile usulden reddine karar verildiğini açıklayarak anılan tutarın ödeme gününden reeskont faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davaya idare mahkemelerinde bakılması gerektiğini, aksi kanaatte olunması halinde ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, yolun bakım ve onarımından kendilerinin değil belediyenin sorumlu olduğunu, zararın meydana gelmesinde vekil edeni şirketin bir kusuru bulunmadığını, zarar miktarının fahiş belirlendiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, hasar evraklarını celp etmiş, trafikçi ve makineci bilirkişilerinden ayrı ayrı temin ettiği raporu benimseyerek davanın kabulüne karar vermiştir. Maddi hata düzeltimi talebi üzerine 07.02.2020 günlü ek kararı ile hüküm fıkrasının 3 numaralı bendindeki kimi ibareleri maddi hata yapıldığı şeklindeki gerekçe ile düzeltilmiştir.
Davalı vekili istinafında; hizmet kusuru olması nedeniyle davanın idari yargı yerlerinde görülmesi gerektiğini, yine talebin hak düşürücü süreye uğradığını, zararın yolun bakımındaki eksiklikten kaynaklanması sebebiyle,vekil edeni idarenin 2560 sayılı yasa uyarınca sorumluluğunun bulunmadığını, sorumlunun ilgili belediye olduğunu, dava dışı sigortalı araç sürücünün de KTK’nın 52/1-a madde ve bendi uyarınca kusuru bulunduğunun göz ardı edildiğini, davacının ancak gerçek zararı talep edebileceğini, bu nedenle hesaplanan zarar tutarından sigortacının sigortalısından tahsil ettiği 1.050,00 TL pirim tutarının hasar miktarından tenzili gerektiğini, daha sonra sunduğu 10.03.2020 tarihli ek dilekçe ile, hükmedilen rücuen tazminat reeskont faizi işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, zarara neden olan rögar kapağının davacı idareye ait olmasına, hadisede davalı idarenin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına, sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan ödemenin gerçek zarar ilkesine uygun olduğunun anlaşılmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 317,64 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 79,41 TL’nin mahsubu ile bakiye 238,23TL’nin davalıdan tahsili ile haziniye gelir kaydına, davalı tarafından başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 03/06/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi