Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/737 E. 2022/648 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2019
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 28/04/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı, davalılar sigorta şirketi ve davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; davalılardan …’un sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin …’ın sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklete arkadan çarptığını ve bu yolla davalı, davacının yaralanmasına özürlü kalmasına neden olduğunu, ceza soruşturmasında davalının asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini ve cezalandırılmasına karar verildiğini, davalı yanın kusurlu eylemi ile neden olduğu maddi zararın tespiti ve tazmini ile manevi zararın tazminine karar verilmesini belirterek, 5.000,00.-TL maddi 4.800,00.-TL çalışma gücü kaybı 200,00.-TL taksi ücreti 50.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,27.07.2018 günlü ıslah dilekçesi ile,sürekli iş göremezliği 33.775,72 TL’ye, ulaşım giderini ise 1.088,00 TL ye yükseltmiştir.
Davacılar vekili yine 04/04/2019 havale tarihli ıslah dilekçesinde 33.775,72.-TL sürekli iş göremezlik alacağını 7.231,57.-TL tedavi amaçlı yol ücreti olmak üzere toplamda 41.007,29.-TL olarak artırdığını beyan etmiştir.
Davalılar vekili, usulden ve esastan yersiz ve hukuka aykırı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme, tüm dosya kapsamına göre, davalılardan …’un sevk idaresindeki ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı otomobil, 10/10/2010 tarihinde davacı …’ın kullandığı bisiklete çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, ceza dosyasında aldırılan kusur raporunda davalının % 100 kusurlu olduğu, kaza nedeni ATK’dan temin edilen rapora göre, davacının %3,3 sürekli iş göremez şekilde, 4 ay geçici iş göremez şekilde yaralandığı, davacının sürekli iş göremezlik zararının 41.007,29.-TL ve ulaşım giderinin 1.088,00 TL olarak hesaplandığı, ancak davacı vekilinin celse arasında 27/07/2018 havale tarihli davanın açıklanması ve değerinin arttırılması istemli dilekçede sürekli iş göremezlik alacağını 33.775,72.-TL olarak talep ettiğinden taleple bağlı kalınarak ve davacının maddi zararlarından aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu kanaatine varılarak maddi tazminat talebinin kabulü ile, 33.775,70 TL daimi iş göremezlik tazminatının davalılardan yasal faizi ile tahsiline, 1088 TL ulaşım giderinin davalı …’ten alınmasına, sigorta hakkındaki bu talebin reddine, manevi tazminatın kısmen kabulü ile 6.000 TL’nin 10.10.2010 kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ’ten tahsiline karar vermiştir.
Sürelerinde verdikleri istinaf dilekçeleri ile;
Davacılar vekili ; dava dilekçeleri ile 4800 TL iş görmezlik ve 200 TL ulaşım ücreti talep ettiklerini, taleplerinden iş göremezliğini belirsiz alacak (HMK’nın 107.maddesi) biçiminde ileri sürüldüğünü, bu nedenle 27.07.2018 tarihinde geçici iş göremezliği 33.775,72 TL ye ,taksi ücretini ise 1.088 TL’ye çıkardıklarını, bu dilekçelerinin ıslah değil belirli hale getirme dilekçesi olduğunu, bu sebeple mahkemenin 22.03.2019 günlü ıslah dilekçelerini ikinci ıslah olarak değerlendirip nazara almamasının doğru olmadığını, ayrıca yüksek yargı kararları uyarınca güncel asgari ücretin baz alınmasının kamu düzeninden olduğu, bunda istemle bağlılık ve kazanılmış hak ilkelerinin uygulanmayacağının belirtildiği, bu cihetten de hükmün hatalı olduğunu, hal ve şartlara dosya kapsamına göre taktir edilen manevi tazminatın az olduğunu,15.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini,
Davalı sigorta vekili; hükme dayanak kılınan hesap raporunun hatalı olduğunu; şöyle ki, davacı küçüğün kaza gününden 18 yaşına kadar asgari ücretine asgari geçim indirimi katıldığını, ve yine askerlik dönemi dışlanmadan hesaplama yapıldığını,
Davalı sürücü … vekili; kusur belirlemesinin usul ve yasaya, dosya kapsamına aykırı belirlendiğini, 8 yaşında elektrikli bisiklete binen ve buna müsaade eden ebeveynlere hiç kusur verilmediğini, oysa asıl kusurlu bunların olduğunu, taktir edilen 6.000 TL lik manevi tazminat dahi fahiş iken davacının istinafta 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu,
İleri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, davacının 03/04/2019 günlü arttırım dilekçesi, ilk talep arttırımı belirli hale getirilme mahiyetinde olduğundan ikinci ıslah sayılmasa da, davacı vekilinin 30/06/2018 tarihli hesap bilirkişi raporuna itiraz etmediği, dolayısıyla hesaplanan 33.775,72 TL daimi iş göremezlik tazminatı onun yönüyle kesinleşmiş olmasına, ilk hesap raporuna davalı sigorta şirketine asgari ücrete AGİ’nin dahil edilip edilmemesine ve askerlik dönemine ilişkin bir itirazının bulunmamasına, dosyadaki delillere kesinleşen ceza ilamına göre kusur belirlemesinin usule ve trafik mevzuatına uygun olmasına, takdir edilen manevi tazminat tutarının fazla bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalıların tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ( 4 HD’nin 08/02/2016 tarih ve 2015/2733-2016/1298 sayılı içtihadı). Buna göre, kaza tarihine, paranın satın alma gücüne, davacının yaşına, tarafların kusur durumlarına, kaza neticesinde davacıda oluşan maluliyetin derecesi ile tedavi aşamalarına göre hükmedilen manevi tazminat miktarı az olmuştur. Davacının bu cihete ilişen istinaf itirazlarının kabulü iktiza eder.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davalı sigorta şirketinin ve davalı …’in istinaf başvurularının esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, maddi tazminat talebinin kabulü ile, 33.775,70 TL daimi iş göremezlik tazminatının davalılardan yasal faizi ile tahsiline, 1088 TL ulaşım giderinin davalı … ’ten alınmasına, sigorta hakkındaki bu talebin reddine, manevi tazminatın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL’nin 10.10.2010 kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ’ten tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili ve … vekilinin istinaf başvurularının REDDİNE
II- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
II-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
a-Maddi tazminat davası yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE,
b-33.775,70TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden davalı gerçek kişi yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı sigorta şirketinin poliçesi limitiyle sınırlı sorumlu tutulmasına,
c-1.088,00.-TL ulaşım giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı sigorta şirketi yönünden ulaşım gideri talebine ilişkin davanın reddine,
ç-Alınması gerekli 2.381,53.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 187,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.193,63.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
d-Davacı tarafından yatırılan 187,90.-TL peşin harç, 24,30.-TL başvuru harcı, 138,00.-TL ve 89,00.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 439,20.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve Atk gideri (613,00.-TL) olmak üzere) toplam 1.878,95.-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.556,16.-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
f-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca uyarınca hesaplanan 4.183,64.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya ödenmesine,
g-Davalı … Sigorta Aş. vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 2.72500.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
h-Manevi tazminat davası yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
ı-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 1.024,65‬-TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
i-Manevi tazminat davasında ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
j-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
k-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davacı tarafından yatırılan 121,30 TL başvuru harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminat yönüyle alınması gerekli 2.381,53 TL’den yatırılan 1.264,65 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.106,88 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, manevi tazminat açısından 409,86 TL harcın davalılardan …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına , davalılar tarafından yapılan başvuru masraflarının üzerilerinde bırakılmasına, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 28/04/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi