Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/710 E. 2022/734 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2020
DAVA: Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/05/2022

Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine HMK’nun 352. maddesi uyarınca dosyanın ön incelemesi yapıldı, gereği düşünüldü;
Davacı vekili; 01/05/2018 tarihindeki çift taraflı kazada müvekkiline ait … plaka sayılı aracın ağır hasar görmesi nedeniyle perte çıktığını, kusuruyla kazaya sebebiyet veren sürücünün kullandığı karşı aracın trafik sigortacısı davalı şirkete başvuru üzerine açılan hasar dosyası ile davacı zararının 39.000TL olarak belirlendiği, davalı sigorta şirketi tarafından 18.650TL ödendiği halde bakiye zarar 20.350TL’nin ödenmediğinden bahisle davalı sigortadan bakiye zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 18.350TL’nin 09/11/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline hükmolunmuştur.
Süresi içerisinde verdikleri istinaf dilekçeleri ile;
Davacı vekili; davanın kısmen reddinin hatalı olduğunu,
Davalı vekili; müvekkili şirketin davacıya ait hasar gören aracın kasko sigortacısı olmayıp, karşı aracın ZMMS sigortacısı olması nedeniyle hasarlı pert aracın davalı şirket yedinde olmadığını, maddi hasarın nasıl ödeneceğine ilişkin genel şartlar B.2 maddesine göre aracın perte ve hurdaya çıkması halinde ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair tescil belgesi sigortaya ibraz edilmeden tazminat ödenmeyeceğini, trafikten çekilmiştir kaşeli tescil belgesinin ibrazı halinde hurda bedelinin ödenebileceğini, İleri sürerek kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, araç bedelinin (trafik kazası nedeniyle) tahsiline ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Öncelikle davacının istinaf itirazları incelendiğinde; HMK’nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların istinafa elverişli bulunmadığı, HMK 341. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm tarihi olan 2020 yılı itibariyle ilk derece mahkemelerinden verilen, miktar ve değeri 5.390TL’sini geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Davacı vekilinin istinaf konusu ettiği 2.000TL kesinlik sınırının altında olduğundan hüküm davacı yönünden kesindir. Bu durumda davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddi gerekir.
2-Davalının itirazına gelince, Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları b.2. tazminat ve giderlerin ödenmesi başlıklı kısımda;
“2.3. Onarım masraflarının zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenmez.
Onarım masrafları zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenmez.
Hak sahibinin aracın hasarlı haliyle kendisine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar zorunlu trafik sigortası limitleri dahilinde kendisine tazminat olarak ödenebilir. Bu durumda ilgisine göre bu maddede yer alan usul çerçevesinde işlem yapılır. Hak sahibinin onayı ile aracı hasarlı haliyle hak sahibine terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip hak sahibine bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılır.
Kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik veya tazmin edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olur.
Kısmi hasar halinde tarafların mutabakatıyla onarım yerine nakdi ödeme yapılabilir.
Araç sicilinde bulunan işleme engel kayıtlar sebebiyle, belirtilen hurda veya çekme belgesinin hak sahibi tarafından alınamaması ve sigorta şirketine ibraz edilememesi halinde, tazminat ödemesi, ilgili tutarın sigortacı tarafından masrafları tazminat tutarından mahsup edilmek üzere, mahkemece tespit edilen ödeme mahalline tevdii suretiyle de yapılabilir. Bu durumda hurda veya çekme belgesi aranmaz ve ödeme bilgisi sigorta şirketince ilgililere bildirilir.” şeklindeki düzenleme mevcuttur.
Taraflar arasında düzenlenen 28/05/2018 tarihli Mutabakatname ve ibraname başlıklı belgede; davalı şirkete trafik sigortalı aracın 01/05/2018 tarihinde karışmış olduğu kaza neticesinde davacıya ait olan ve ağır hasar gören aracın rayiç değerinin 39.000TL olduğu, aracın hasarlı hali ile 20.350TL değerinde olup aradaki fark olan 18.650TL tazminat ödemesi yapılması konusunda mutabık kalındığı ve sigortanın ödediği, geriye kalan 20.350TLlik kısmın aracın satışının yapıldığı gerçek veya tüzel kişiler tarafından ödeneceği, sigortadan başkaca bir hak ve alacağın kalmadığı, sigorta yönüyle tam bir ibra verildiği, ağır hasar gören ve pert işlemi yapılması gereken aracın dosya kapsamından davalı sigorta şirketine teslim edilmediği , taraf açıklamalarına göre aracın bir yediemin otoparkında bulunduğu anlaşılmış, sistemde papılan incelemede böyle bir araç kaydına rastlanmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davalı sigorta şirketine aracın zilyetliği devredilmediği gibi ibra sözleşmesi içeriğinden kalan sovtaj bedelinin aracın satılacağı kişiden alınacağı konusunda mutabık kalınmış olması karşısında davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Davalı vekilinin itirazı haklıdır ve istemin kabulü gerekir.
3-İstinaf mahkemeleri yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde yeniden davanın esası hakkında karar verebilir( HMK m.353/1-b,2 ).
4-Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun usulden reddine, davalı vekilinin istinaf müracaatının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesi için hükmün yeniden oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352.maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, davalı vekilinin istinaf müracaatının KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK’nun 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Davanın esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının, davacının peşin yatırdığı 347,53 TL’den mahsubuna, fazla alınan 266,83 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davacının peşin yatırdığı 34,16 TL istinaf ilam harcının mahsubuna, bakiye 46,54 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalının peşin yatırdığı 54,40 ve 259 TL’nin talebi halinde kendisine iadesine,
3-Davacının yaptığı istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yaptığı 235,1‬0 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalının tehir-i icra kararı getirmek için Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yatırdığı teminatın İİK’nın 36/5 maddesi uyarınca kendisine iadesine,
6-Kullanılmayan avansın ilgililerine iadesine,
7-Kararın tebliği, avans ve teminat iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
23/05/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.