Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/700 E. 2022/897 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/01/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 10/06/2022

Olay 10/04/2016 tarihinde davacının maliki bulunduğu … plaka sayılı aracı ile seyir halinde iken davalıya sigortalı … plaka numaralı aracın ışıksız kavşağa hızla ve kontrolsüzce girerek davacının kullandığı aracı sollamak isterken, sağ ön tekeri ile davacının aracının sol tekerine çarpması sonucu meydana gelen maddi hasara ilişkindir.
Davacı vekilinin; yukarıda sahsedilen 10/04/2016 günü gerçekleşen ve davalının zmss’si olduğu araç sürücüsünün sebebiyet verdiği kazada aracının 56.770,53TL tutarında hasarlandığı ve değer kaybının da 6.750 TL olarak belirlendiğini, ayrıca tespitte davalının tam kusurlu olduğunun da belirlendiğini, davalının limitinin ise 29.000 TL olduğunu, davalının ödeme yapmaması üzerine limit üzerinden takip başlatıldığını, ancak takibin haksız olarak itiraza uğradığını ileri sürerek eldeki itirazın iptali davasını açtığı görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi vekili; yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, usulüne uygun başvuru bulunmadığını, aracın hasara uğrayıp uğramadığının araştırılmasını, Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde alınan kusur raporunu kabul etmediklerini beyanla davanın rddini savunmuştur.
Mahkemece; araçta 53.779,09 TL hasar meydana geldiği, davalının %60 kusuruna denk gelen 32.266,85 TL hasar bedelini davalıdan talep edilebileceği,takipteki tutarın daha az olduğundan bahisle taleple bağlı kanılarak davanın kabulüne karar verilmiş, alacak yargılamayı gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin müdettinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;
Yerel mahkemenin alacak yargılamayı gerektiği gerekçesiyle icra-inkar tazminatı taleplerini reddettiğini, davalı sigorta şirketinin poliçe ödeme asgari yükümlülüğü olan 29.000 TL üzerinden icra takibi yapıldığını, bu nedenle alacağın likitt olduğunu, davalının likit alacağa rağmen haksız olarak borca itiraz etmesi nedeniyle icra-inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürerek Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/01/2020 tarihli ve … esas … karar sayılı kararının 2. bendinin iptal edilerek, davalının takip miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep ederek ilk derece mahkemesinin kararını istinaf ettiği görülmüştür.
Talep, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedelini tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasına ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Mahkemece dava alacak miktarı yönünden tam kabul edilmiş, davacının icra inkar tazminatı talebi alacak likit olmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, davalı kararı istinaf etmemiş, hüküm davacı tarafça yalnızca reddedilen icra inkar tazminatı talebi yönüyle istinaf edilmiştir. Yapılan yargılamada alınan 22/05/2018 tarihli raporda davacı %75, davalıya sigortalı araç sürücüsü %25, davacı itirazı üzerine alınan 15/03/2019 tarihli ATK raporunda bu sefer davacı %40, davalı %60 kusurlu, bulunmuş, ilk derece mahkemesi ikinci kusur raporunu benimseyerek 53.778,09TL’nin %60’ı olan 32.266.05RTL’nin zarar miktarı olduğunu kabul ederek hüküm tesis etmiştir. Oysa mahkemece ilk kusur raporu kabul edilse, alacak limitin altında kalacak ve dava kısmen kabul edilecekti. Bu şartlar altında alacağın tespiti açıkça yargılamayı gerektirmiş olup, likit olduğundan bahsedilemez. İzah edilen nedenler ışığında davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
alacak likit değil. Örneğin ilk kusur raporu kabul edilse dava kısmen kabul edilecekti.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 54,40 TL istinaf karar harcının mahsubuna, bakiye 26,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Artan gider avansının yatırana iadesine, yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına,
4-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 10/06/2022 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.