Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/695 E. 2022/693 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 13/05/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacılar vekili istinaf, davalılar … ve … vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in sürücüsü olduğu … plaka sayılı araçla, davalı …’ün sürücüsü, davalı …’ün işleteni ve davalı …Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu …. plaka sayılı araç arasında 01/08/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacı motosiklet sürücüsü ile motosiklette yolcu olarak bulunun diğer davacı …. yaralandığı, müvekkillerinin tedavilerinin kendi ülkelerinde devam ettiğinden bahisle belirsiz alacak davası şeklinde açtıkları davada her bir davacı için 300,00 TL tedavi, 1.000,00 TL bakıcı ve 500,00 TL yemek ve yol gideri ile arttırılmış haliyle davacı … için 14.564,29 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 116.447,91 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, davacı …. için 5.668,13 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 58.915,53 TL sürekli iş göremezlik tazminatının tüm davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen, her bir davacı için 30.000,00’er TL manevi tazminatın ise davalılar … ve …’ten kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalılar davaya süresinde cevap vermemişlerdir.
DELİLLER:
Trafik kazası tespit tutanağı, maluliyet raporları, davacılara ait tedavi evrakları, keşif, tanık beyanı, keşif sonrası alınan kusur raporu, Adli Tıp Kurumu kusur raporu, tazminat bilirkişisi raporları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davacı sürücünün %70, davalı sürücünün ise %30 oranında kusurlu oldukları, trafik kazası sonucu davalı …’in %7,2, davacı …. %3,3 oranında maluliyetlerinin oluştuğu, davacıların kendi ülkelerinde elde ettikleri gelirlere göre dava tarihi itibariyle geçerli kur üzerinden davacı …’in 6.807,60 TL geçici ve 56.916,11 TL sürekli iş göremezlik zararı, davacı …. 2.649,38 TL geçici ve 28.570,67 TL sürekli iş göremezlik zararı bulunduğu gerekçesiyle bu miktar maddi tazminatların işleyecek yasal faiziyle birlikte ve sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, davacı … için 18.000,00 TL, davacı …. için 14.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın gerek ilk alınan kusur raporu ve gerekse tazminat bilirkişisi tarafından düzenlenen 11/07/2019 tarihli kök raporuna bir itirazlarının bulunmadığı, bu nedenle raporların taraflar arasında kesinleştiği, müvekkillerinin ilk alınan tazminat bilirkişisi tarafından belirlenen değere göre tazminat miktarlarını ıslah ettiği, buna rağmen ilk derece mahkemesince gerek kusur ve gerekse tazminat bilirkişisinden yeni bir rapor alındığı, ve bu raporlara göre hüküm kurulduğu, ilk derece mahkemesinin usul hatası yaptığı, yine kusura ilişkin raporlar arasında çelişki bulunmasına rağmen iki rapor arasındaki çelişkinin de giderilemediği, müvekkillerinin Danimarka vatandaşı olmalarından dolayı uğradıkları zararın kendi ülkeleri para birimi üzerinden hesaplanması ve fiili ödeme günündeki kur üzerinden Türk Lirası’na çevrilmesi suretiyle tahsil kararı verilmesi gerektiği, karşı taraf lehine verilen vekalet ücretlerinin haksız ve miktarlarının da yanlış olduğu, usulen kazanılmış hakkı ortadan kaldırılarak aleyhlerine vekalet ücreti verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı, ulaşım masrafları, bakım giderleri ve hastane giderleri için karar verilmemesinin ve hatalı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar … ve … vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğu, müvekkillerinin ekonomik durumlarının hükmedilen tazminatı karşılayamayacağı, davacı tarafın ıslah yaparken ıslah yaptığı miktar için dava tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiği, bu talep doğrultusunda ıslah edilen tazminat miktarı için olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu, maddi tazminat raporuyla belirlenen miktarın fahiş olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı …Ş. istinaf yasa yoluna başvurmamıştır.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazası haksız fiiline bağlı yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 54. maddesi gereğince maddi tazminat ve aynı kanunun 56/1 maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Yine aynı kanunun 56/2 maddesi gereğince ağır bedensel zarar halinde zarar görenin yakınları da manevi tazminat isteyebilirler. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacı …’in sürücü olduğu motosikletle, davalı …’ün sürücüsü olduğu kamyonet arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacı motosiklet sürücücü ile motosikletle yolcu olarak bulunan davacı …. yaralanmıştır. Davalı … kamyonetin kayıtlı maliki ve işleteni, davalı …Ş. ise bu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacılar bu yaralanmalarından dolayı maddi ve manevi zararlarının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı … için 63.723,71 TL, davacı …. için 31.220,05 TL maddi tazminatın işlemiş faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, davacı … için 18.000,00 TL, davacı … için 14.000,00 TL manevi tazminatın işlemiş faiziyle birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili istinaf, davalılar … ve … vekili tarafından katılma yoluyla istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1-İlk derece mahkemesince Alanya Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak tanık dinlenilmek suretiyle mahallinde keşif yapılmış ve kusura ilişkin rapor alınmıştır. Kusur bilirkişisi …. 28/06/2017 tarihli raporunda davalı sürücü …’ün tam kusurlu olduğunu bildirmiştir. Bu rapor davacılar vekiline 18/07/2017 tarihli duruşmada tebliğ mahiyetinde verilmiş, davalı …’e 17/07/2017, davalı …’e 31/07/2017 ve davalı …Ş.’ne 11/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı …Ş. vekili 20/07/2017 tarihli dilekçesi ile kusur raporuna itiraz etmiş, diğer taraflar ise bir itirazda bulunmamışlardır.
İlk derece mahkemesince HMK’nın 281. maddesi gereğince süresinde yapılan bu itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 27/06/2018 gün ve …sayılı raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacı sürücünün %70, davalı sürücünün ise %30 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bu rapor davacılar vekiline 10/07/2018 tarihli duruşmada tebliğ mahiyetinde verilmiş, davalı …’e 14/07/2018, davalı …’e 14/07/2018 ve davalı …Ş.’ne 18/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu rapora davacılar vekili dahil tüm taraflar itiraz etmemişlerdir.
İlk kusur raporuna aralarında müteselsil sorumluluk ve rücu ilişkisi bulunan davalı … şirketi tarafından itiraz edilmesi sonucu ilk derece mahkemesince ikinci bir kusur raporu alınması yoluna gidilmesine yasal bir engel bulunmadığı, ikinci alınan rapora karşı ise davacı dahil tüm tarafların itiraz etmemesi nedeniyle HMK’nın 281. maddesi gereğince raporun taraflar bakımından bağlayıcı olduğu dikkate alındığında, davacılar vekilinin ilk kusur raporunun itiraz edilmediği için tarafları bağladığı, ayrıca her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğine yönelen istinaf istemi ile davalılar … ve … vekilinin kusur miktarına yönelen istinaf istemleri yerinde görülmemiştir.
2-Maddi tazminat davası belirsiz alacak davası niteliğinde olup, dava dilekçesiyle her bir davacı için 300,00 TL tedavi ücreti, 1.000,00 TL bakıcı gideri, 500,00 TL bakıcı yemek yol ve gideri, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 7.600,00 TL maddi tazminat talep edilmiştir.
Tazminat bilirkişisi, davacıların bakıcıya muhtaç kalacak şekilde yaralandıklarının tespit edilememesi, yol, tedavi ve yemek giderlerine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ya da belgeye rastlanılamaması nedeniyle bir hesaplama yapılmadığını mütalaa etmiş, ilk derece mahkemesince talep edilen tedavi ve bakıcı gideri ile yol ve yemek giderlerine ilişkin olumlu ya da olumsuz hiçbir değerlendirme yapılmadan sadece geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatına karar verilmiştir.
HMK’nın 26. maddesi gereğince hakim taleple bağlıdır. Taleplerin tamamının kabul edilebilir olup olmadığının gerekçesi belirtilmek suretiyle karşılanması gereklidir. İlk derece mahkemesince talep edilen bu kalem tazminat alacakları için bir gerekçe yazılmadan olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı düşmüştür.
Bilindiği üzere, 7251 Sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra a-6 ıncı bendinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş” olması halinde kararın esasının incelenmeden kararın kaldırılmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Deliller toplanmış olmasına rağmen delilleri değerlendiren bir karar verilmemiş olması (örneğin sadece zamanaşımı yönünden karar verilmesi), delillerin kısmen eksik toplanması ve bu kısmının değerlendirilmemesi (maddi olayda olduğu gibi talep edilen tedavi ve bakıcı gideri hakkında hüküm kurulmadan), hükmün esasını etkileyen en önemli delilin toplanmaması madde kapsamında değerlendirilmelidir. Karşılaştırılmalı hukukta bu konu örneğin İsviçre’de “…önemli vakıaların tamamlanması gerekiyorsa…”, Alman Hukukunda ise “…eksiklik nedeniyle kapsamlı ya da çok emek harcayarak delil toplanması gerekiyorsa…” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
Eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi hem yukarıda gösterilen düzenlemelere, hem de 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde yer verilen Hukuki Dinlenilme, Anayasanın 36. ve AİHS’nin 6. maddesinde hüküm altına alınan Adil Yargılanma Haklarına aykırılık teşkil eder. 6100 Sayılı HMK’nun 30. maddesinde belirtilen Usul Ekonomisi İlkesi gözetilerek veya üstü kapalı buna dayanılarak Adil Yargılanma ve Hukuki Dinlenilme Hakkı bertaraf edilemez.
Davacıların maluliyet oluşturacak şekilde yaralanmaları ve yaralanmaları nedeniyle geçici süreyle iş göremeyecekleri dikkate alındığında, iyileşme ve sonraki süreç içerisinde yol, yemek masrafları ile sigortaları tarafından karşılanmayan ilaç, sarf malzemesi, muayene ücreti, ameliyat ücreti, protez gibi gider yaptığı muhakkaktır. Olayın niteliği gereği bütün giderlerin belgelendirilmesi olağan hayat tecrübelerine aykırıdır. Bu konuda TBK’nın 50/2 maddesi yol gösterici nitelikte olup aynı zamanda zararın gerçek miktarını belirleyecek olan hakime de bir görev yüklemektedir. Davacı tarafa belgeli ve belgelenemeyen tedavi gideri, yol ve yemek giderleri kanıtlama imkanı tanınmalı, davacıların bu giderlerini kanıtlayamaması durumunda belgelenemeyen ancak tedaviye bağlı olarak yapılması olanaklı bulunan giderler yönünden davacıların tüm tedavi evrakları değerlendirilerek, yaralanma derecesi ve iyileşme süreci de gözetilerek uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre KBK’nın 50. maddesi gereğince olayın özelliği değerlendirilmek suretiyle bu kalem isteklere ilişkin bir karar verilmelidir.
Hal böyle olunca açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davacılar vekili ile davalılar … ve … vekilinin kusura yönelen ve yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine, davacılar vekilinin tedavi, bakıcı, yol ve iaşe giderlerine yönelen istinaf isteminin kabulü ile 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1 inci fıkrasının (a-6) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davacılar vekili ile davalılar … ve … vekilinin diğer istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekili ile davalılar … ve … vekilinin kusura yönelen ve yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin tedavi, bakıcı, yol ve iaşe giderlerine yönelen istinaf isteminin KABULÜNE,
3-Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas – …. Karar sayılı, 17/12/2019 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (a-6) bendi gereğince ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
4-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davacılar vekili ile davalılar … ve … vekilinin diğer istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-Davacıların peşin yatırdığı 478,20 TL istinaf karar harcının istekleri halinde iadesine, 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcının mahsubu ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davalılar … ve …’ün peşin yatırdığı 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 2.167,88 TL istinaf karar harcının istekleri halinde iadesine,
7-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, harç tahsil/ iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 12/05/2022 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.