Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/625 E. 2022/256 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; müvekkilinin taşıma işi yaptığını ve dava dışı …’ne ait camların taşıması hususunda anlaştıklarını ve üstlenilen işin alt taşıyıcı’ya ait kamyon ile taşındığı sırada, Manisa ili Kırkağaç ilçesi içinde davalı … idaresindeki aracın kamyona çarpması ile meydana gelen kazada camların zarar görmesi nedeniyle dava dışı şirketin zararını talep ettiğini ve davalı sigorta şirketinin zararın yalnızca 543,01 TL’sini karşıladığını, kalan 5.366,29 TL’nin müvekkili taşıma şirketince karşılandığını ileri sürerek 5.366,29 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, kazanın Manisa sınırları içinde meydana geldiğini, Denizli ile ilgisi olmadığını, Denizli’de şubesi bulunmadığı gibi sigorta poliçesini düzenleyen acentanın da Denizli’de olmadığını, davacının bizzat zarar gören de olmadığı, usulünce halefiyet bulunmadığını savunarak yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, taşınmakta olan malzemenin ve bundan doğan zararın sigorta poliçesi genel şartları kapsamında bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı sigorta vekili; yetki itirazının değerlendirilmediğini, sigortanın sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli olan 12/08/2003 tarihli genel şartlara göre belirlenmesi gerektiğini, taşınan eşyanın uğrayacağı zarardan dolayı işletene karşı ileri sürülecek talepler teminat dışında kaldığından sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını yine davacının zarar gören sıfatını taşımadığını ileri sürerek kararı istinaf etmiş, Dairemizin 18/07/2018 tarihli ilamı ile, davalının yetki itirazı ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden bahisle istinaf başvurusunun kabulü ile İDM kararının kaldırılmasına, diğer itirazların incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş, Dairemiz kaldırma kararı üzerine yapılan yargılamada 13/06/2019 tarihli celsede 2918 sayılı kanun KTK’nun m. 110.maddesi düzenlemesi gereği sigortacının merkez veya şubesinin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde dava açılabileceğinden bahisle davalı sigortanın yetki itirazının reddine karar verilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf eden davalı sigorta vekili; İstanbul mahkemeleri yetkili olduğundan yetki itirazının reddinin hatalı olduğunu,
-Sigorta poliçesinin 13/10/2014 tarihli olması nedeniyle 01/06/2015 tarihli yeni genel şartların değil, 12/08/2003 tarihli genel şartların uygulanacağını, genel şartlar uyarınca taşınan eşyanın teminat dışı olduğunu ve sigortanın sorumluluğu bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini,
-Davacının olayda zarar gören sıfatı bulunmadığı gibi halefiyet yoluyla da zararı talep edemeyeceğini, (bu hakkın sadece sigorta şirketine tanındığını)
-Davacının basiretli bir tacir gibi davranıp davranmadığı, emtianın taşıma sigortası olup olmadığı, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan sadece fatura dökümüne dayalı hazırlanan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Dava, Trafik Sigorta Sözleşmesi kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dava, nakliye işi ile iştigal eden davacı şirketçe dava dışı … ait emtianın, dava dışı … plaka sayılı kamyonetle taşınırken, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı çekicinin çarpması sonucu, taşınan emtianın zarara uğraması nedeniyle, davacı şirketin taşıma sözleşmesi gereğince kendi akidine (emtia sahibine) ödediği hasar bedelini taşıyıcı kamyonete çarpan ve bu zarara neden olan karşı aracın ZMMS’dan rücuen tahsili istemine ilişkindir
2-Davalı sigorta şirketi, kazaya karışan …. plaka sayılı çekicinin 13/10/2014 – 2015 dönemine ilişkin trafik sigortacısı (ZMMS) olup, davacı taraf davasını kazaya karışan aracın sürücüsü ve işleteni ile zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan bahisle davalı trafik sigortacısına yöneltmiş, kazada zarar gören taşıma konusu emtianın bedelini dava dışı taşıma sözleşmesinin diğer tarafına ödediğinden ,ödediği miktarı çekici araç sürücüsünün kusuru uyarınca rücuen talep etmektedir. Davalı sigorta şirketinin davadan önce yapılan başvuru neticesinde 08/09/2015 tarihinde 543.01 TL ödeme yaptığı ve mahkemece ödemenin dikkate alındığı görülmektedir.
3-Trafik Sigortalı araçta bulunan emtia teminat kapsamında değildir ancak karşı araçtaki teminat kapsamındadır. Gerek, Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının 3/d maddesi, gerekse, bu hükmü biraz daha açıklığa kavuşturan İhtiyari Trafik Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının 3/d maddesi hükümlerine göre, zorunlu ve ihtiyari trafik sigortalarında bu poliçeyle sigorta kuvertürü altına alınan araçlarda taşınan eşyalarda meydana gelen zararlar sigorta teminatı dışında bırakılmıştır. Bunun dışındaki hallerde, yani bu araçların üçüncü kişilere ait araçlara çarpması sonucu, o araçlarında taşınan eşyaların zarar görmesi halinde, bu zararın sigorta teminatı dışında bırakılmasına ilişkin genel şartlarda bir düzenleme bulunmamaktadır. Esasen, böyle bir daraltıcı düzenleme, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91 nci maddesi yollaması ile olayda uygulanması gereken aynı yasanın 85/1 nci maddesine göre mümkün değildir. Hatta Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimatında Değişiklik Yapan Tarife ve Talimat uyarınca araç dışında diğer maddi varlıklara ilişkin teminat tutarı araç başına değil kaza başına maddi teminat tutarına eşittir. Zarar hesabı yapılır iken bu husus atlanmamalıdır. ( YARGITAY 11. HD 2001/1876 Esas 2001/4163 Kararı ‘…bu durum karşısında mahkemece, davalıların bu yöne ilişkin savunmaları reddolunarak, iddia ve diğer savunmalar incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, genel şartların yanlış yorumuna dayalı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir…”)
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 06.03.2014 tarih ve 2013/11017 E- 2014/3155 K. sayılı kararı ile Hukuk Genel Kurulunun 2017/1087E-2020/125K. Sayılı kararı)
5-Tüm bu hususlar, taraflarca dosyaya sunulan deliller, sigortanın merkez veya şubesi veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemeleri 2918 s. KTK uyarınca yetkili kabul edildiğine göre, davacı vekilinin davayı sigortanın şubesinin bulunduğu yer olan Denizli’de açtığı gözetilerek mahkemenin yetkili olduğunu kabul ederek (yetki itirazının reddi) davayı görmüş olması, mahkemece alınan bilirkişi raporu, dosya içeriği gözetildiğinde, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı sigorta vekili tarafından peşin yatırılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 91,64 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 274,93 TL istinaf karar harcının anılan davalıdan alınarak Hazineye verilmesine,
3-Yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının iadesine,
5-Miktar itibariyle kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 23/02/2022 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.

….