Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/609 E. 2022/169 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2019
ASIL ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS SAYILI DAVA DOSYASI BAKIMINDAN
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
BİRLEŞEN ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS – … KARAR SAYILI DAVA DOSYASI BAKIMINDAN
DAVA : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 09/02/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı asıl dava dosyasında davacılar vekili ile davalılar vekili, birleşen dava dosyasında davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacılar vekili Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasına verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı …’in eşi, diğer davacıların babaları olan …’in sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile davalı …’un sürücüsü, davalı …’in işleteni ve davalı …Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu …’in öldüğü, trafik kazasının meydana gelmesinde davalı Karayollları Genel Müdürlüğünün de kusurlu olduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve ıslahla arttırılmış haliyle davacı … için 21.565,18 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 100,00 TL bakıcı gideri ile 75.000,00 TL manevi tazminatın, … plaka sayılı araç için 1.000,00 TL hasar bedeli, diğer davacıların her biri için 50.000,00’er TL manevi tazminatın işleyecek ticari faiziyle birlikte tüm davalılardan (manevi tazminatın davalı … şirketi dışındaki davalılardan) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı … vekili Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasına verdiği dava dilekçesinde özetle; davacının eşi …’in ölümüyle sonuçlanan trafik kazasında davalı … şirketi aleyhine açılan dava yönünden davadan önce sigorta şirketine bir başvuru olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, ancak o davadaki dilekçenin davalıya tebliği ile başvuru şartı yokluğunun açılan o davayla ortadan kalktığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve ıslahla arttırılmış haliyle davacı … için 21.565,19 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 100,00 TL bakıcı gideri ve … plaka sayılı araçtaki maddi hasarın işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı …Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkili şirkete bir başvuru yapılmadığı için dava şartlarının gerçekleşmediği, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun işletenin kusuru, sigorta poliçe kapsamı ve limitiyle sınırlı olduğu, ölen sürücü emniyet kemeri takmadığı için hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiği, zararın usulünce hesaplanması gerektiği, ticari faiz isteminin doğru olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalılar … ve … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davacıların yakını olan araç sürücüsünün kusurlu olduğu, talep edilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosyası, kusur raporu, tazminat bilirkişisi raporu, sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanakları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davacıların yakını olan sürücü …’in %75, davalı sürücü …’un ise %25 oranında kusurlu olduğu, yargılama sırasında araç hasarının davalı … şirketi tarafından ödendiği için konusu kalmadığı, davacı …’in bakıcı gideri zararının bulunmadığı, tazminat bilirkişisi raporuna göre aynı davacının desteğin kusuru dikkate alındığında 21.565,18 TL destek zararının bulunduğu gerekçesiyle asıl davada davacı …’in bakıcı giderine ilişkin talebinin reddine, pert giderine ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı … için 21.565,18 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi, davacı … için 8.000,00 TL manevi, davacı … için 8.000,00 TL manevi ve davacı … için 8.000,00 TL manevi tazminatın 30/05/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline, birleşen davada davacı …’in bakıcı giderine ilişkin talebinin reddine, 21.565,18 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte asıl dosyada hükmedilen maddi tazminatla tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde davalı …Ş.’den tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davada pert olan araç bedelinin davalı … şirketi tarafından ödendiği, bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın konusuz kalmasına karar verilmesine rağmen aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, aksine müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının oluşan zararı karşılamadığı, davalı taraf lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığı, davalı tarafa kazanç sağlayıcı bir hüküm olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı …Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce müvekkili sigorta şirketine yapılmış bir başvuru bulunmadığı, bu nedenle dava şartının yerine gelmediği, öncelikle davanın usulden reddi gerektiği, destek zararı hesaplanırken ölenin anne ve babasının hayatta olup olmadığının dikkate alınmadığı, şayet anne ve babası hayatta ise pay dağılımının buna göre yapılması gerekeceği, davacıların desteğinin otomobilde sürücü olması nedeniyle emniyet kemeri takmadığı için zararın ağırlaşmasında müterafik kusurunun bulunduğu, bu nedenle de müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, gerekçeli kararın Anayasa’nın 141. ve HMK.’nun 297. maddesine uygun olarak oluşturulmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat miktarlarının orantısız ve fazla hesaplandığı, kusurun ağırlığının davacıların yakını olan sürücüde olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı ölümden kaynaklanan haksız fiil nedeni ile asıl davada maddi ve manevi tazminat, birleşen davada ise maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalanların aynı kanunun 53/3 maddesi gereğince maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Aynı kanunun 56/2 maddesi gereğince ölenin yakınlarının manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davalı …’un sürücüsü olduğu kamyon ile davacı …’in eşi, davacılar …, … ve …’nin babaları olan …’in sürücüsü olduğu traktör arasında meydana gelen trafik kazası sonucu traktör sürücüsü vefat etmiştir. Davalı … kazaya karışan kamyonun işleteni, davalı …Ş. ise zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacılar asıl dava dosyasında uğradıkları maddi ve manevi zararların davalılar …, …, … ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nden tahsilini talep etmişlerdir. Asıl dava dosyanın 21/11/2018 tarihli duruşmasında davalılar Karayolları Genel Müdürlüğü ile …’ye karşı açılan maddi tazminat davasının dosyadan tefrikine karar verilmiştir. … yönünden tefrik edilen dava ilk derece mahkemesinin … esasına kaydı yapılmış ve ilk derece mahkemesince davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı gerekçesiyle dava usulden reddedilmiş, Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden tefrik edilen dava ilk derece mahkemesinin … esasına kaydı yapılmış ve ilk derece mahkemesince hizmet kusuruna dayalı davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle bu dava da usulden reddedilmiş, davacı … sigorta şirketi yönünden asıl dava dosyasından tefrik kararı verilmesi ve tefrik edilen dosyada da davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi kararı üzerine Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasına davalı … şirketine karşı husumet yöneltmek suretiyle maddi tazminat davası açmış, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/12/2018 gün ve … esas, … sayılı kararıyla … tarafından sigorta şirketi aleyhine açılan dava Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl dava dosyasında davacı …’in bakıcı giderine yönelik taleplerinin reddine, araç pert giderine yönelik talebin konusu kalmadığı için karar verilmesine yer olmadığına, aynı davacının destekten yoksun kalma tazminat talebinin tümden kabulüne, tüm davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, birleşen dava dosyasında ise davacı …’in bakıcı giderine ilişkin isteminin reddine, destekten yoksun kalma tazminat talebinin tam olarak kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/08/2018 gün ve … esas, … sayılı kararıyla davalı …’un …’in tali kusurla ve taksirle ölümüne sebebiyet verme suçundan TCK.’nun 85/1, 62, 50 ve 52. maddeleri gereğince 12,100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, bu karar Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin istinaf incelemesinden geçerek 23/11/2018 tarihinde kesinleşmiştir.
Kural olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir. Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir, ceza mahkemesince fiilin hukuka aykırılığına yönelik kesinleşen maddi olgular hukuk hakimi bakımından da bağlayıcı olup, taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşımaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2008 Tarih, 2008/4/564 esas, 2008/536 karar).
1-Olay mahallinde yol bakım çalışması nedeniyle bölünmüş yolun bir tarafının trafiğe kapalı olduğu, bölünmüş yolun diğer tarafında trafiğin gidiş-geliş şeklinde sağlandığı, davacıların yakını olan traktör sürücüsünün emniyet şeridinde seyir halinde iken orta refüjde bulunan adadan trafiğe kapalı yola geçmek için sola manevra yaptığı, o sırada karşı istikametten gelen davalı kamyon sürücüsü …’un traktöre çarptığı, trafik kazası sonucu traktör sürücüsü …’in yaşamını yitirdiği, davalı kamyon sürücüsünün olay mahallindeki trafik şartlarını ve kavşak mahallini dikkate alarak hızını tedbir alabilecek seviyeye düşürmesi gerektiği, ancak bu önlemleri almadığı gibi sola dönüş yapan traktörü gördüğünde de etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı için kusurlu olduğu, traktör sürücüsü …’in ise sola manevra yaptığı sırada karşı istikametten gelen trafiği gözeterek emniyetli bir geçiş yapması gerekirken kendi can güvenliğini tehlikeye atarak ve karşı şeritten gelen trafiği dikkate almayarak sebebiyet verdiği kazada asli kusurlu olduğu, araç sürücülerinin kusur durumunun ilk derece mahkemesince de belirlendiği üzere ölen sürücünün %75 ve davalı sürücü …’un ise %25 olduğu anlaşılmaktadır.
2-Meydana gelen trafik kazasının şiddeti sonucu traktör ikiye ayrılmıştır. Traktörün ikiye ayrılması ve kazanın şiddeti dikkate alındığında traktör sürücüsünün emniyet kemerini takmamış olması doğrudan zararın artmasına sebebiyet vermiş değildir. Bu sebeple ilk derece mahkemesince müterafik kusur indirimi yapılmamış olması yerindedir.
3-İlk derece mahkemesince asıl dava dosyasında kabul ve reddedilen maddi ve manevi tazminatlar yönünden her bir davacının kabul ve reddedilen tazminatları için o davacı ile davalılar … ve … lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin yakınlarının ölümü nedeniyle ayrı ayrı manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gibi, reddedilen kısım yönünden ise davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur.
4-Asıl davada toplam 225.000,00 TL manevi tazminat ve 2.000,00 TL maddi tazminat talep edilmiştir. 21/11/2018 tarihli duruşmada davacı …’in ne miktarda bakıcı gideri ve destekten yoksun kalma zararı talep ettiğinin açıklanması istenilmiş olup, davacı vekilince … için şimdilik 900,00 TL destekten yoksunluk zararı ve 100,00 TL bakıcı gideri talep edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda dava dilekçesinde talep edilen 2.000,00 TL maddi tazminatın 1.000,00 TL kısmı traktör zararına ilişkindir. Her ne kadar traktörün uğradığı zarar miktarı konusunda bir rapor alınmamış olsa dahi, trafik kazasının 2018 tarihinde meydana geldiği ve traktörün kaza sonucu ortadan ayrıldığı gözetildiğinde sürücünün kusur durumuna göre davacı tarafın zararının talep edilen 1.000,00 TL’den az olamayacağı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince asıl davada davacı …’in destekten yoksun kalma tazminat talebi tam olarak kabul edilmiş, bakıcı giderine ilişkin dava ise reddedilmiş, araç hasarına ilişkin dava ise sigorta şirketinin yaptığı ödemeden dolayı konusuz kaldığı kabul edilmiş, bakıcı giderine yönelik talep 100,00 TL olmasına rağmen davalılar … ve … lehine 1.100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. 6100 sayılı HMK.’nun 331. maddesi gereğince davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder. Davacı …’in traktör hasar görmesinden dolayı bir zarara uğradığı ve bu zararın yargılama sırasında davalı … şirketi tarafından karşılandığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, davacı tarafın dava açmakta haklı bulunduğu gözetildiğinde davacı … yararına destekten yoksun kalma tazminatı ile araç hasar bedeli toplamı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi ve reddedilen bakıcı gideri için aleyhine 100,00 TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 1.100,00 TL vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olmuştur.
5-Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalı sürücünün kusur oranı, kusurlu hareketinin ölüme yol açması ve yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alındığında davacı eş için hükmedilen 10.000,00 TL ile davacı çocuklar için hükmedilen 8.000,00’er TL manevi tazminat miktarı dosya kapsamına göre azdır. Belirtilen nedenler ile hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacı eş … için 30.000,00 TL, davacı çocukların her biri için 25.000,00’er TL tazminat, davacıların manevi zararlarını karşılayacak miktardadır.
Dairemizin davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunun kabul gerekçesine göre, davalılar … ve … vekilinin manevi tazminat miktarına yönelen istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
6-Davacılar vekili asıl dava dosyasında talep ettiği maddi tazminat için 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde belirtildiği üzere davalı olarak gösterdiği …’ne şirketine yazılı olarak başvurmadan doğrudan dava yoluna gitmiş, ilk derece mahkemesince bu nedenle sigorta şirketi hakkındaki dava tefrik edilmiş, tefrik edilen dosyada ise sigorta şirketi yönünden açılan dava usulden reddedilmiştir. Bu ret kararından sonra davacı … vekili birleşen davada, asıl dava dosyasında taraf olarak gösterilen …’ne dava dilekçesinin tebliği ile sigorta şirketine başvuru yokluğunun ortadan kalktığını ileri sürmüş ve ilk derece mahkemesince bu hal üzeri yargılamaya devam edilerek davalı … şirketi aleyhine hüküm kurulmuştur.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Bu yasa maddesinden de açıkça anlaşıldığı üzere, zorunlu mali mesuliyet sigortasına karşı tazminat davası açılmadan önce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvuru zorunludur. Dava açılması ve dava dilekçesinin sigorta şirketine tebliğ edilmesi bu zorunluluğun tamamlandığı anlamına gelmeyecektir. Asıl dava dosyasında dava dilekçesinin sigorta şirketine tebliği, birleşen dava dosyasında sigorta şirketine doğrudan dava açılmasına olanak sağlamaz. Birleşen dava dosyasında da sigorta şirketine yazılı başvuru şartı tamamlanmış değildir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesi ile dava şartları gösterilmiş olup, aynı yasanın 115. maddesi ise;
“(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.”
düzenlemesini içermektedir.
Eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir. HMK’nin 114. maddesinde gösterilen dava şartı olarak belirlenen bir çok hususun tarafça giderilebilecek bir noksanlık olarak görüldüğü madde gerekçesinden de anlaşılmaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrası “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu” belirtilmiştir.
Somut olayda birleşen davada, davacı zararın tazmini için …’ne yazılı olarak başvurmadan doğrudan doğruya dava açmış ise de, salt yazılı başvuru hususu belirli bir süre verilerek tamamlanabilecek dava şartı niteliğinde olmakla, davacıya davalı …Ş.’ne yazılı müracaat etmesi için kesin süre verilerek yukarıdaki açıklamalar ışığında sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile birleşen davada yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca; açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; asıl dava dosyasında davacılar vekilinin reddedilen manevi tazminatlar için davalılar yararına ayrı ayrı hükmedilen vekalet ücretine yönelen istinaf istemi ile davalılar … ve … vekilinin tüm istinaf nedenlerinin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine, davacılar vekilinin maddi tazminat için davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelen istinaf istemi ile manevi tazminat miktarlarına yönelen istinaf isteminin kabulüyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; asıl davada davacı …’in bakıcı giderlerine yönelik istemlerinin reddine, araç hasarına ilişkin talebin konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı … için 21.565,18 TL destekten yoksun kalma tazminatı (birleşen davada hükmedilecek maddi tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) ile 30.000,00 TL manevi tazminatın, diğer davacıların her biri için 25.000,00’en TL manevi tazminatın 30/05/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline, birleşen davada davalı …Ş. vekilinin dava şartlarının tamamlanmadığına yönelen istinaf isteminin kabulüyle 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1 inci fıkrasının (a-4) bendi gereğince ilk derece mahkemesinin birleşen dava dosyası hakkında verdiği kararın esası incelenmeden kaldırılmasına, birleşen davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalı …Ş. vekilinin diğer istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

ASIL ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS – … KARAR SAYILI DAVA DOSYASI BAKIMINDAN

1-Asıl dava dosyasında davacılar vekilinin reddedilen manevi tazminatlar için davalılar yararına ayrı ayrı hükmedilen vekalet ücretine yönelen istinaf istemi ile davalılar … ve … vekilinin tüm istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava dosyasında davacılar vekilinin maddi tazminat için davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelen istinaf istemi ile manevi tazminat miktarlarına yönelen istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
3-İlk derece mahkemesi olan Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı 11/11/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
4-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
a)Davacı …’in bakıcı giderlerine yönelik maddi tazminat isteminin REDDİNE,
b)Davacı …’in araç hasarına ilişkin talebin konusu kalmadığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
c)Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin KABULÜ ile 21.565,18 TL. maddi tazminatın (birleşen davada hükmedilecek maddi tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 30/05/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
ç)Davacıların açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL ve davacı … için 25.000,00 TL manevi tazminatın 30/05/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
d)Alınması gereken 8.645,67 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslah yoluyla yatırılan 1.109,32 TL’ harcın mahsubuna, bakiye 7.536,35 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’tan müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine,
e)Davacıların peşin ve ıslah yoluyla yatırdığı 1.109,32 TL harcın davalılar … ve …’tan alınarak davacılara verilmesine,
f)Davacılar tarafından yapılan 1.216,60 TL yargılama giderinin 1.211,13 TL kısmının davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
g)Davacı … destekten yoksun kalma ve araç hasarına ilişkin maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktara göre ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’nin 13/1 maddesi gereğince belirlenen 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak bu davacıya verilmesine,
ğ)Davalılar … ve … bakıcı giderine ilişkin davada kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’nin 13/4 maddesi gereğince belirlenen 100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
h)Davacılar manevi tazminat davalarında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, kabul edilen miktara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’nin 10/1-4 maddesi gereğince; davacı … için 5.100,00 TL, davacı … için 5.100,00 TL, davacı … için 5.100,00 TL ve davacı … için 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacılara verilmesine,
ı)Davalılar manevi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, ret edilen miktara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’nin 10/2 maddesi gereğince; davacı …’dan 5.100,00 TL, davacı …’den 5.100,00 TL, davacı …’den 5.100,00 TL ve davacı …’den 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin alınarak davalılara verilmesine,
i)Artan avansların ilgililerine iadesine,
5-Asıl dava dosyası için davacıların peşin yatırdıkları 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar harcının talepleri halinde iadesine,
6-Asıl dava dosyası için davalılar … ile …’un peşin yatırdığı 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 731,00 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 3.064,66 TL istinaf karar harcının bu davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine,
7-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, harç ve teminat iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,

BİRLEŞEN ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS – … KARAR SAYILI DAVA DOSYASI BAKIMINDAN

1-Birleşen davada davalı …Ş. vekilinin dava şartlarının tamamlanmadığına yönelen istinaf isteminin KABULÜNE,
2-Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı, 27/12/2019 tarihli kararının birleşen dava dosyası yönünden 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1 inci fıkrasının (a-4) bendi gereğince ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
3-Birleşen davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davalı …Ş. vekilinin diğer istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
4-Birleşen dava dosyası için davalı … şirketinin peşin yatırdığı 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 369,00 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
5-İİK.’nun 36/5 maddesi gereğince davalı …Ş. tarafından Antalya Genel İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına icranın geri bırakılması kararı için yatırılan teminatın iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, harç ve teminat iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 08/02/2022 tarihinde, asıl dava dosyası için verilen karar 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak, birleşen dava dosyası için verilen karar 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile verildi.