Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/562 E. 2021/2269 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2021
TALEP KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 27/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 27/12/2021

Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine HMK’nun 352. maddesi uyarınca dosyanın ön incelemesi yapıldı, gereği düşünüldü;
İhtiyati haciz talep eden Güvence Hesabı vekili; davalı sürücü …’in kullandığı ve davalı şirkete ait … plakalı trafik sigortası bulunmayan kamyonetin tam kusuru ile sebebiyet verdiği çift taraflı kazada malul kalan karşı araç sürücüsüne müvekkilinin 40.794,18TL tazminat ödediğini ileri sürerek sorumlulardan rücuen tahsili amacıyla davalıların taşınır ve taşınmaz malvarlıkları üzerine alacağı karşılayacak miktarda ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklı olmakla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle ihtiyati haciz talebinin görev nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İhtiyati haciz isteminde bulunan Güvence Hesabı vekili istinaf dilekçesinde; rücuen tazminat istemli davalarda görev hususunun tartışmalı olup Yargıtay İBK uyarınca görev sorununun çözümlenmesi gerektiğinden ve Yargıtay 17. Hukuk dairesinin kararları gözetilerek istemin Asliye Ticaret mahkemesinin görev alanı içinde kaldığını ileri sürülerek kararın kaldırılması ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Talep İİK’nun 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
İhtiyati haciz talep eden vekilince, yerel mahkemenin görevsizlik nedeniyle istemin reddine dair kararının uygulamada karmaşa bulunduğundan bahisle kaldırılması istenmiş ise de; talepte bulunanın istinaf dilekçesinde dayandığı Yargıtay kararları ve Yargıtay İBK ‘nın gerekçesine bakıldığında ( Yargıtay Tevhidi İçtihat Dairesi 1944/37 E.-9 K. Sayılı İBK ;Yargıtay 17 HD. 2018/2743 E.-219/849 K.) sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir.Bu nedenle halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin zarardan sorumlu kişiye(işleten veya sürücüye) açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası içinde söz konusudur. ” şeklinde olup 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince kurulan Güvence Hesabı, zarar görenlere ödediği tazminatı, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 16. maddesi gereğince zarardan sorumluluğu bulunanlardan rücu edebileceğinden, Güvence Hesabının tacir olmadığı sorumluluğunun sigorta hukukundan kaynaklandığı benimsenmiştir. Somut olayda, davalı sürücünün kusuru ile sebebiyet verdiği kazada motosiklet sürücüsü dava dışı …’ün yaralanması nedeni ile kendisine ödediği maluliyet tazminatını halefiyetle zarar sorumlusundan rücuen tahsilini temin için ihtiyatı haciz kararı verilmesinin istendiği, Güvence Hesabı tarafından açılan rücuen tazminat davaları ile ilgili olan yargıdaki karmaşanın giderilmesi bakımından Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 16/09/2021 tarih … esas ve … karar sayılı Bölge adliye mahkemesi kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine dair ilamında “…uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olayda, davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.” şeklindeki kararı da gözetildiğinde rücuen tazminat istemiyle geçici hukuki koruma kararı talep eden Güvence hesabı zarar gören gerçek kişi yerine geçmekte olup uyuşmazlığın esastan çözüm yeri Asliye Hukuk mahkemesi olduğundan ihtiyati haciz kararının da görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinden talep edilmesi gerekmektedir. İstinaf nedeni yerinde görülmediğinden istemin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddi gerekir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İhtiyati Haciz isteminde bulunan Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcı ve 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,artan gider avansının iadesine, kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 27/12/2021 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.