Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/546 E. 2021/2159 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2019
DAVA : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 27/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2021

Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1-son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin davalı … şirketi tarafından sigortalanan ve dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı araçta yolcu iken, aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu yaralandığından bahisle ıslahla artırılmış hali ile 1.300,98 TL geçici ve 69.366,37 TL sürekli iş görmezlik zararı olmak üzere toplam 70.667,35 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu, kaza yapan aracın otobüs olması nedeni ile öncelikle taşımacılık mali sorumluluk sigortacının sorumluluğunun bulunduğu, müvekkili şirkete poliçe limitini aşan kısım için başvurulması gerektiği, müvekkili şirketin tazminat sorumluluğunun işletenin kusuru, poliçe kapsam ve limiti ile sınırlı olduğu, davacının emniyet kemeri takmadığı için tazminattan indirim yapılması gerektiği, davadan önce müvekkili şirkete usulünce başvurulmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Bozüyük Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosya örneği, trafik kazası tespit tutanağı, maluliyet raporu, tazminat raporu, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; trafik kazası sonucu davacının bir ayda iyileşebilecek ve %8 maluliyet oluşacak derecede yaralandığı, tazminat bilirkişi raporuna göre davacının geçici işgörmezlik zararının 1.300,98 TL, sürekli işgörmezlik zararının 69.366,37 TL olduğu gerekçesiyle toplam 70.667,35 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tek taraflı kaza yapan otobüste yolcu olarak bulunduğu, otobüsün zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının … tarafından yapıldığı, zarardan öncelikle zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasını yapan sigorta şirketinin sorumlu olduğu, taşıma sigorta poliçe limitini aşan bir kısım olursa o zaman otobüsün zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan müvekkili sigorta şirketinin aşan kısım için sorumluluğunun devreye gireceği, ilk derece mahkemesince bu hususta herhangi bir değerlendirme ve inceleme yapılmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaza yapan araçta şoför olarak çalışan babasına yardım amacıyla otobüste bulunduğu, kaza anında yolcu taşımacılığı yapılmadığı, otobüste yolcu bulunmadığı, otobüsün tamir amacıyla Denizli’ye götürüldüğü, kaldı ki zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasını yapan …’ne başvurulduğu, ancak kazanın yolcu taşıması sırasında gerçekleşmediği için taleplerinin reddedildiği, Sigorta Tahkim Komisyonuna yaptıkları başvurunun da davacının biletli yolcu olmadığı için reddedildiğini beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanmadan kaynaklanan haksız fiil nedeni ile maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 54. maddesi gereğince maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacının içinde bulunduğu yolcu otobüsü tek taraflı trafik kazası yapmış ve davacı bu kaza nedeniyle yaralanmıştır. Davalı … şirketi bu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacı yaralanmasından dolayı maddi zararının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile toplam 70.667,35 TL geçici ve sürekli işgörmezlik tazminatının faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasası’ndan doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Davaya konu somut olayda, yolcu otobüsü kaza anında yolcu taşımak amacıyla seferde bulunmamaktadır. Davacı, otobüste şoför olarak çalışan babasına yardım amaçlı otobüse binmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 38 ve 39. maddeleri gereğince yetki belgeli işletmeci ile davacı arasında yolcu taşıma sözleşmesi kurulmamış ve ücret karşılığı bilet düzenlenmemiştir. Aynı yönetmeliğin 38/8 maddesi gereğince yetki belgesi sahipleri her seferde 1 yolcu ile bu seyahatte görevli olmayan en fazla 2 personelini bilet keserek ücretsiz taşıyabilirlerse de, kaza yapan otobüsle olay anı tarifeli veya tarifesiz bir yolcu taşıma seferi yapılmamaktadır. Bu durumda davacının kaza yapan otobüste yasal mevzuat açısından biletli yolcu konumunda olmadığı için, davalı zorunlu mali mesuliyet sigortacısına karşı dava açılmasında ve bu davalı … şirketinin tazminattan sorumlu tutulmasında usul ve yasaya engel bir hal yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 1.207,00 TL istinaf karar harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, bakiye 3.620,29 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazineye verilmesine,
3-Yapılan istinaf giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 27/12/2021 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.

….