Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/545 E. 2021/2138 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHE: 06/05/2019
DAVA: Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ: 22/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/12/2021

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1-son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …. plaka sayılı araç ile davalı …’in sürücüsü, davalı …’nın işleteni, davalı … şirketinin ise zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkiline ait aracın hasarlandığı, davalı … şirketinin başvuruya rağmen hasar ödeme talebini reddettiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 72.777,00 TL hasar bedelinin 02/09/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; kusuru gösterir belgelerin mahkemeye sunulmadığı, davacının talepleri konusunda bilirkişi raporu alınması gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalılar … A.Ş. ile … davaya cevap vermemişler, davalı … yargılama sırasında kusur ve zararı kabul etmediğini, zarardan işverenin sorumlu olduğu beyan etmiştir.
DELİLLER:
Hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, kusura ve zarar miktarına ilişkin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 07/03/2019 tarihli raporu, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle tamirinin ekonomik olmadığı, pert-total sayılması gerektiği, davaya konu aracın daha önce de pert-total işlemine tabi tutulduğu için olay tarihindeki piyasaya rayiç değerinin 55.000,00 TL olduğu, aracın 28.000,00 TL sovtaj değeri düşüldüğünde davacının talep edebileceği tazminat miktarının 27.000,00 TL olduğu gerekçesiyle bu miktar tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kaza sonrasında …. Oto Servisinden fiyat alındığı ve aracın değerinin 72.777,00 TL olarak belirlendiği, bilirkişi raporunda bu fiyat teklifinin hiç dikkate alınmadığı, ilk derece mahkemesince de buna yönelik itirazlarının değerlendirilmediği, ayrıca aracın pert kaydı olduğuna dair dosya içerisinde bir kayıt bulunmadığı, müvekkili tarafından aracın 20.000,00 TL’ye satıldığı, aracın sovtaj bedelinin 28.000,00 TL olarak belirlenmesinin doğru olmadığını beyanla ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır.
İSTİNAFA CEVAP:
Davalı … vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince araç hasarın belirlenmesine ilişkin kararın yerinde olduğunu beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.
Diğer davalılar istinafa cevap vermemişlerdir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı araç hasarından kaynaklanan haksız fiil nedeni ile maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacı vekili, müvekkilinin aracının trafik kazası sonucu hasarlanmasından dolayı araçta oluşan hasar bedelinin tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava dosyası içerisine giren hasar dosyası itibariyle davacıya ait aracın daha önce pert-total kaydı bulunmaktadır. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 07/03/2019 tarihli raporunda davaya konu aracın daha önce pert-total kaydı bulunması nedeniyle kaza tarihi itibariyle rayiç değeri 55.000,00 TL, yeniden tamiri ekonomik olmadığı için sovtaj değeri 28.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Bu rapor 11/03/2019 tarihli duruşmada dosya arasına alınmış ve davacı vekili raporu inceleyip yanında bulunmak için süre talep etmiş, kendisine raporu inceleyip beyanlarını sunmak için iki haftalık kesin süre verilmiş, davacı taraf iki haftalık kesin süre içerisinde rapora karşı yazılı itirazda bulunmamış, 08/04/2019 tarihli duruşmada sözlü beyanında raporda aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, zararın düşük hesaplandığını beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 281. maddesi gereğince taraflar bilirkişi raporunun kendilerine tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde raporda eksik gördükleri hususlarının bilirkişie tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasını, sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.
Davacı taraf bilirkişi raporuna karşı süresi içerisinde itiraz etmediği gibi, Adli Tıp Kurumunca aracın daha önce pert-total kaydının bulunduğu, piyasa rayiç bedelinin 55.000,00 TL ve aracın sovtaj değerinin 28.000,00 TL olduğu yönündeki raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, ilk derece mahkemesince davacının zararı 27.000,00 TL olduğunun kabulü ile bu miktar tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı görülmektedir.
Hal böyle olunca, açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 54,40 TL istinaf karar harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazineye verilmesine,
3-Yapılan istinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 22/12/2021 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.