Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/469 E. 2022/120 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/10/2019
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle )
KARAR TARİHİ: 26/01/2022
YAZIM TARİHİ: 26/01/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili ; davacıların evladı/ kardeşi olan … sürdüğü araçta giderken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybedip yoldan çıkıp ağaca çarptığı, kazada … ağır yaralandığı, bilahare yaklaşık 3 ay sonra vefat ettiğini açıklayarak davacı anne-baba için 100.000,00’er TL manevi ve şimdilik 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve kardeşler yararına ise 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.
Davalı … vekili ; davanın ZMMS sigortası kapsamında sigorta poliçesine dayalı ticari dava olduğundan mahkemenin görevsiz olduğu, talebin zamanaşımına uğradığını, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiği, ölenin kusuru olduğu, hatır taşımacılığı bulunduğu SGK tarafından yapılan ödemelerin tazminattan düşülmesi gereği, davacıların bakım ihtiyacı içinde olmadığı, murisin destek olmadığı, manevi tazminat talebinin yüksek olup hakkaniyete uygun olması olmadığını, müteveffanın müterafik kusuru olduğu, davanın esastan reddi, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesinin savunulduğu, ölen kişinin hava yastığının açılmadığının belirtildiği, araçta da kusur bulunduğunu savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili ; davadaki aracın ZMMS ile sigortalanıdğı, hasar dosyası açıldığı, müteveffa için aktüer hesabı yaptırıldığı, 54.607,08 TL’nin davacı tarafa ödendiği kusur rapor alınması gerektiği, yetkili aktüer bilirkişiden rapor alınması gereği, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi gerektiği, SGK ödemelerinin tazminattan mahsubu ve faizin dava tarihinden istenebileceği, temerrüt olmadığı, davanın reddi, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini savunmuştur.
Mahkeme ; davanın kısmen kabulü ile davacıların yakını ölenin alkollü kimsenin aracına binme ve emniyet kemeri takmamaktan ötürü %25 müterafik kusuru bulunduğu kabul edilerek, sigortaca ödeme yapıldığı ve sulh olunduğundan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine ,davacı ebeveynler için 20.000,00’er TL kardeşler için 10.000,00’er TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir.
Davacılar vekili istinafında ; dosya kapsamına, hal ve şartlara göre hüküm altına alınan manevi tazminat tutarlarının yetersiz olduğunu, hükmedilen toplam tazminat tutarının karar yılı itibariyle 2.el bir araba dahi zor alınacağını beyan ederek kararın kaldırılarak talebi doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinafında; kusura itirazlarının dikkate alınmadığını, özellikle aşırı alkollü ölenin park el frenini çekip aracın 90 derece dönmesinin ve müteveffanın oturduğu koltuktaki hava yastığının açılmamasının kusur belirlemesinde dikkate alınmadığını, yine ölenin alkollü kimsenin aracın binmek ve emniyet kemeri takmamadan ötürü müterafik kusurlu olduğunun gözetilmesi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı feragat nedeniyle reddedildiği halde sehven avukatlık ücreti yazılmamasının doğru olmadığını, manevi tazminatların yüksek takdir edildiğini, hatır taşıması reddedildiği hakkaniyet indirimi yapılmadığı ve ölenin kusurunun göz ardı edildiğini, miktarın fahiş olduğunu, her bir davlı yönüyle ayrı ayrı avukatlık ücreti belirlemesinin doğru olmadığını, manevi tazminata ölüm tarihi yerine karar gününden faiz işletilmesinin doğru olmadığını,
Davalı … vekili istinafında ; ölenin alkollü kimsenin aracına binmesi ve kemersiz seyretmesini, asli kusurlu sayılması gerektiğini, bu sebeple belirlenen kusur oranlarının kabul etmediklerini, tazminatların belirlenmesinde hatır taşımacılığının dikkate alınması gerektiğini, manevi tazminattan fazla olduğunu, tespit edilen tazminatlardan indirim yapılması gerektiğini, İleri sürerek talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, dosya kapsamına ve ceza dosyası içeriğine göre kusur belirlenmesinin olayın oluş biçimine ve trafik mevzuatına uygun belirlenmiş olmasına, davalıların kusur nispetini lehlerine dönüştürecek somut savunma ve delil ileri sürememiş olmalarına, mahkemece tazminatlar takdir edilirken dosyaya uygun biçimde müterafik kusur ve hakkaniyet indirimi yapılmış olmasına, destekten yoksunluk tazminatı isteğinden sigortaca yapılan ödeme neticesinde vazgeçildiği dikkate alındığında hakkın özünden feragat olmaması sebebiyle davalı taraf lehine vekalet ücreti belirlenmemesinde usulsüzlük bulunmamasına, hal ve şartlara kusur durumuna tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ölenin davacılara yakınlığının derecesine göre manevi tazminatların fazla olmamasına, vekalet ücretlerinin karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesine göre tayin edilmiş olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalıların tüm, davacıların ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ( 4 HD’nin 08/02/2016 tarih ve …-…sayılı içtihadı) Bu açıklamalara göre kaza tarihi, oluş şekli biçimi, kusur durumları ile ölenin yaşı ve davacılara yakınlığının derecesi gözetildiğinde mahkemece belirlenen manevi tazminatların az olduğu görülmektedir . Bu sebeple bu cihetle davacıların istinaf başvurularının kabulü gerekir.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davalıların istinaf başvurularının reddine, davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına, yeniden hüküm oluşturulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine , ebeveynler için takdiren 50.000,00’er TL kardeşler için takdiren 25.000,00’er TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeyle;
I- a-Davacıların istinaf başvurularının KABULÜNE,
b-Davalıların istinaf başvurularının REDDİNE,
II- İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ve hükmün HMK’nın 353/1-b/2 madde ve fıkrası uyarınca AŞAĞIDAKİ GİBİ YENİDEN TESİSİNE,
1-a)Davacılar … ve … maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
b)Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcın peşin alınan 1.058,81 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.014,41 TL harcın manevi tazminata ilişkin istemler üzerinden alınacak harçtan mahsup edilmesine,
c)Davacılar ile davalı sigorta şirketi arasında yapılan 06/05/2019 tarihli “Sulh Protokolü ve İbraname” gereğince müteselsil sorumlu davalı Sigorta Şirketi tarafından yapılan ödemeler karşılığı,davacı taraf davadan feragat ettiğinden; ayrıca davacı tarafın davalı sigorta şirketinden vekalet ücreti tahsil etmiş olduğundan;gerek davacılara ve gerekse davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
d)Davacı taraf davalı sigorta şirketi ile yapmış olduğu anlaşma gereğince 500,00 TL yargılama gideri almış olduğundan; maddi tazminata ilişkin dava yönünden yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
2-a)Davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile, anne … için 50.000,00 TL, baba … için 50.000,00 TL, kardeşler … ve … için 25.000,00 er TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın 07/03/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
b)Alınması gerekli 10.246,50 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.014,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.232,09 TL harcın davalılar … ile … müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye irad kaydına,
c)Davacılar tarafından yapılan peşin harç dahil yargılama giderinden, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen yargılama masrafı da mahsup edildikten sonra bakiye 2.492,26 TL yargılama giderinin;davanın kabul ve ret oranları dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde; 1.246,28TL masrafın davalılar … ve … ten müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
d)Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar vekiline ödenmesine,
e)Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden red sebebi ortak olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 10/2 maddesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 18.200,00 TL vekalet ücretinin her bir davacılardan tahsili ile davalılar vekiline ödenmesine,
f)Davalı … tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin; davanın kabul ve ret oranları dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde 50,00 TL masrafın davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından karar kesinleşinceye kadar yapılan masraflar düşüldükten sonra kalan kısmın davacı tarafa iadesine,
III-İstinaf incelemesi yönüyle ;
1-İstinaf peşin ilam harcının istemeleri halinde davacılara iadesine,
2-Davacılar tarafından yapılan 140,60 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.098,60 TL istinaf harcından başvuru sırasında yatırılan 1.014,41 TL harcın mahsubu ile kalan 3.084,19 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalıların yaptığı başvuru giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 26/01/2022 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.