Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/401 E. 2022/119 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: Cismani Zarar Sebebiyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 26/01/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; davalı şirkete sigortalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin meydana gelen tek taraflı kazada yaralandığı ve omurilik kırığı oluştuğunu, davalı sigorta şirketinin 05/06/2018 tarihinde yaptığı 11.000TL ödemenin zararı karşılamadığını belirterek fazla hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100TL geçici ve 100TL sürekli iş gücü kaybı tazminatının 27/04/2018 tarihinden faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; istemin zaman aşımına uğradığını, emniyet kemeri takılı olmayan davacının müterafik kusurlu olduğunu, olayda hatır taşıması bulunduğunu, geçici iş göremezlik zararının poliçe teminat dışı olduğunu, müvekkili şirketin davacının zararını giderdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kazada dava dışı sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf eden davacı vekili; kazanın araç lastiğinden kaynaklı meydana geldiği kabul edilerek, tek taraflı kazada dava dışı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından bahisle davanın reddinin doğru olmadığını, temkinli ve dikkatli araç kullanması gerektiği halde süratli seyreden sürücüye kusur verilmemesinin hatalı olduğunu, tehlike sorumluluğu gereği sigortanın zarardan sorumlu tutulması gerektiğini, araçtaki bozukluktan araç maliki, işleten ve dolayısıyla sigortanın sorumlu olacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası nedenli (yaralamalı) maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353’üncü maddesi uyarınca dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisinde toplanan delillere göre, 10/09/2014 günü saat 00:30 sıralarında davacının içinde yolcu olarak bulunduğu, eşi sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile …. istikametinden …. istikametine seyirle geldiği olay yerinde, aracın lastiğinin patlaması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiği, aracın sol taraftan yoldan çıkarak takla atması neticesi tek taraflı trafik kazası meydana gelmiştir. Gerek Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının … tarihli raporu, gerekse makine mühendisi trafik kusur bilirkişilerinden oluşan (eski karayolları fen heyetinden oluşan) 24/06/2019 tarihli heyet raporuna göre araç sürücüsü … kusursuz olduğu, araçtaki lastik patlamasının oluş üzerine etken olduğu (olaydan sonra kaza tahkiki diye başlayan tutanakta araçtaki lastik patlamasının sebebi ile ilgili teknik bir belirleme bulunmadığı da gözetilerek) belirtilmiş olmakla, birbirini teyit eden ve kazanın oluşuna uygun bilirkişi raporları mahkemece benimsenmekle, kaza yapan aracın trafik sigortacısı olan davalı sigorta şirketi, trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacağından, olayda dava dışı sigortalı araç sürücünün kusuru bulunmadığından, ayrıca işletenin aracın bakımında özensizlik gösterdiği ve bunun araçtaki arızaya sebebiyet verdiğinin ispat edilememiş olması karşısında davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 44,40 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye verilmesine,
3-Artan gider avansının iadesine,
4-Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
İlişkin 26/01/2022 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 362/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.