Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/368 E. 2021/2048 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2019
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 09/12/2021

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.08.2015 günü … ilçesinden Denizli istikametine yolcu taşıyan …’ün idaresindeki … plakalı araca yine aynı istikamette seyir halinde olan …’un idaresindeki … Şirketine ait … plakalı çekici … plakalı yarı römorklu aracın çarpışması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumu sırasında … plakalı araç sürücüsünün 110 promil alkollü vaziyette araç kullandığını, yolun kenarında duran …’e ait minibüsün ise taşıt yolu üzerinde hatalı park halinde olduğunu, kazanın oluşumunda müvekkillerin kızı müteveffa …’ın hiçbir kusuru bulunmadığını, müteveffanın araçta yolcu konumunda bulunduğunu, kaza tespit tutanağına göre …’un asli kusurlu, diğer şahıs …’ün tali kusurlu olduğunu, ceza yargılama süresinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucu her ikisinin de kusurlu olduğunun ortaya çıktığını, ceza yargılamasının Denizli 3.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından devam ettiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin maddi tazminat zararının (DYKT) değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik anne ve baba için ayrı ayrı 5.000,00-TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL maddi tazminat (DYKT) ile müvekkillerinin olay sebebiyle yaşadığı elem, üzüntü ve acı sebebiyle anne ve babanın her biri için ayrı ayrı 100.000,00-TL olmak üzere toplam 200.000,00-TL manevi tazminatın küçük kardeş …’ın kardeşinin ölümü sebebiyle duyduğu elem ve üzüntü sebebiyle 10.000,00-TL manevi tazminatın (sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu değildir) maddi tazminat için olay tarihinden, manevi tazminat için dava tarihinden olmak üzere işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılara müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkil şirkete 14.05.2014-14.05.2015 tarihleri arasında … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçelerden doğan sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere zararlarda kişi başına azami 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, limiti bildirmelerinin davayı kabul anlamı taşımadığını, kusur durumunun tespiti için dosyanın trafik ihtisas dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, tüm başvuru ve ödemeler dikkate alındığında müvekkili şirketin üzerine düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdiğini, bu nedenle müvekkilinin temerrüde düşmesinin söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddine masraf ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; açılan haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, davaya dayanak olan trafik kazasının oluşumunda hiçbir kusurunun olmadığını, yapılacak keşif ve aldırılacak kusur raporları sonucu en ufak bir kusurunun bulunmadığının anlaşılacağını, trafik kazasına tam kusuru ile sebebiyet veren kişinin diğer davalı … olduğunu, …’un alkollü olarak ve uzun süreli olarak araç kullanması sebebiyle araç hakimiyetini kaybederek, kendisinin aracına arkadan çarpmak suretiyle tam kusuru ile işbu kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, aracının tamamen kaplamanın dışında ve yol haricinde park halinde olduğunu, kazada kendisinin de yaralandığını ve mağdur olduğunu, istenilen manevi tazminat tutarının da çok fahiş ve sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve davalı … Şti. davaya cevap vermeyerek davacının dava dilekçesindeki iddialarını ve vakıaları inkar etmişlerdir. Yargılama aşamasında davanın reddini savunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince “1-a.Davacılar … ve …’ın maddi tazminat istemlerinden feragat ettiklerinden davanın reddine,
2-a.Davacı …’ın manevi tazminat isteminin kabulü ile 10.000,00 TL tazminatın davalılar … , … ve … Ltd.Şti.nden dava tarihi olan 21/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
b.Davacılar … ve …’ın manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile 30.000,00 er TL manevi tazminatın davalılar … , … ve … Ltd.Şti.’den dava tarihi olan 21/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,…
e.Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.nin uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan davacılar … ve … için 3.600,00 er TL, davacı … için 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … , … ve … Ltd.Şti.nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar vekiline ödenmesine,…” karar verilmiş, karara karşı davalı … vekili ve … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; red edilen maddi tazminat yönünden vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, davalının kusursuz olduğunu yeniden kusur raporu aldırılması gerektiğini, manevi tazminatın yüksek olduğunu, Davacılardan … için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmolunmuş olup vekalet ücreti AAÜT ye göre 1.200,00 TL olması gerekirken 2.725,00 TL olarak hükmolunması açıkça hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle: kusur oranının yüksek olduğunu, manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalılar davalı … vekili ve … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
06/08/2015 günü … İlçesinden Denizli İline yolcu taşıyan davalı … idaresindeki … plakalı araca yine aynı istikamette seyahat eden davalı … idaresindeki davalı … ŞTİ e ait … plakalı yarı römorklü çekicinin çarpması sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müteveffa …’ın vefat ettiği anlaşılmıştır.
Kaza tesbit tutanağında sürücü …’un sürücülere ait asli kusurlardan arkadan çarpma kuralını ihlal ettiği, diğer sürücü …’ün ise sürücülere ait diğer kusurlardan olan yerleşim birimleri dışındaki karayolunda zorunlar haller dışında duraklamak veya park etmek zorunlu halllerde gerekli önlemleri almadan duraklamak veya park etmek kuralını ihlal ettiğinin belirtildiği görülmüştür.
Kusur durumunun tespiti yönelik raporda özetle; davalı sürücü …’un bu kazanın oluşumundan dolayı kazaya sebebiyetten % 80 kusurlu olduğu kanaatinde olduğunu, davalı Sürücü …’ün ise bu kazanın oluşumunda kazaya sebebiyetten % 20 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen 03.12.2015 tarihli kusur raporunda Raporda, sanık …’un 2918 sayılı Kanunun asli kusurlardan 84/d (arkadan çarpma) maddesini ihlal ettiği yine kullandığı … plakalı çekiciye ait takograf incelemesinde 24 saat içinde 11 saat 10 dakika araç kullanıp, 7 saat 20 dakika istirahat ettiği; Karayolları Trafik Yönetmeliği 98/A maddesinde belirtilen araç kullanma ve istirahat sürelerine uymadığı, bu sebeple 2918 sayılı Yasanın 49/3( taşıt kullanma süreleri dışında araç kullanmak ) kuralını ihlal ettiği yine takografta yapılan incelemede 2918 sayılı Yasanın 51/2a (hız sınırları %10 dan %30 a kadar aşmak) maddesini de ihlal ettiği bu sebeple kazanın oluşumunda Asli Kusurlu olduğu; diğer sürücü …’ün ise Karayolları Trafik Yönetmelinin 113/ı bendinde belirtilen ( zorunlu haller dışında yerleşim yerleri dışındaki karayollarında, taşıt yolu üzerinde duraklamak yasaktır ) maddesini ihlal ettiği bu sebeple Tali Kusurlu olduğu tespiti yapılmış, mahkemece davalılar … ve …’un taksirle bir kişinin ölümüne birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan dolayı eylemine uyan 5237 sayılı TCK.nun 85/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş, kararı taraflar temyiz ettiğinden dosyanın halen Yargıtayda olduğu görülmüştür.
Mahkemece aldırılan kusur raporu ile ceza dosyasında aldırılan kusur raporları birbirine uyumlu olduğundan mahkemece ATK’dan rapor aldırılmadığı görülmüştür.
Aktüerya bilirkişisi raporunda özetle; nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere; davacı baba …’ın 72.966,745-TL, davacı anne …’ın 72.966,745-TL maddi zararı olduğu, manevi tazminat yönünden takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda dosya aktüerya bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi Av….16/10/2018 tarihli ek raporunda özetle; tarafların itirazları neticesinde yapılan değerlendirme ve hesaplamalar sonucunda: … Şirketi tarafından 17/05/2016 tarihinde 14.395.00-TL ödeme yapıldığının mahkemeniz tarafından kabul edilmesi halinde, davacı baba …’ın 64.977,24-TL, davacı anne …’ın 64.977,24-TL maddi zararı olduğunu, ödeme yapılmadığı kanaati oluşması halinde ise: 26/07/2017 tarihli kök rapordaki tazminat miktarlarının değişmediğini, davacı baba …’ın 72.966,745-TL, davacı anne …’ın 72.966,745-TL maddi zararı olduğunu beyan etmiştir.
Tarafların istinaf itirazları incelendiğinde; kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağı, gerek ceza dosyasında gerekse istinaf denetimi yapılan dosyada aldırılan kusur raporu ve rapordaki kusur oranlarının birbirine uyumlu olup oluşa ve denetime elverişli olduğundan kusur raporuna ilişkin davalıların itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminatın miktarına yönelik itirazın incelenmesinde; manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, kaza tarihi ve oluş şekli, davacıların yaralanmış olmaları, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, yaratacağı tatmin duygusu, caydırıcılık etkisi ve davacıların istemiş olduğu tazminat tutarının makul seviyede olması karşısında, mahkemece talep edilen manevi tazminatların Davacı …’ın manevi tazminat isteminin kabulüne, davacılar … ve …’ın manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır, davalıların istinafının reddi gerekir.
Yine mahkemece kurulan hükümde davacı … yönünden verilen vekalet ücreti hesabının Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre yerinde olduğu, davacılar yönünden verilen feragat nedeni ile davanın reddine karar verildiği, davacıların bu davada hakkın özünden feragat etmedikleri, dava konusu maddi tazminat alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiştir. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermiş olup, esasen burada dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle istinaf eden davalılar yararına vekalet ücreti verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekillerinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; ilk derece mahkemesinin, vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık görülmediğinden HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca, Davalılar … vekili ile … vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalılar…vekili ile … vekilinin istinaf başvuruları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 4.781,70 TL’lik harçtan yatan 2.391,43 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.390,27 TL’nin müstenif davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Artan gider avansının yatırana iadesine, yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına,
4-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 09/12/2021 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.