Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/306 E. 2021/1977 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2019
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle )
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
YAZIM TARİHİ: 30/11/2021

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili ; 17/06/2017 tarihinde dava dışı … yönetimindeki … plaka sayılı aracı ile alkollü vaziyette seyrederken kusuru ile kaza yaptığını, araç içinde yolcu olan davacının yaralandığını açıklayıp , arttırılmış haliyle 4.352,12 TL geçici iş göremezlik ,13.435,23 TL daimi olmak üzere toplam 17.788,08 TL maddi tazminatın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili ; davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, davacı tarafından geçerli bir başvuru yapılmadan açılan iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin KTK ve ZMMS Genel Şartları gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespitini, dava konusu geçici iş göremezlik talebinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının Adli Tıp kurumu 2. İhtisas Kurulundan davacının %2 daimi, 3 ay geçici iş göremezliğe uğradığını bildiren rapor temin edilmiş, aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda davacının geçici iş göremezlik döneminden kaynaklanan maddi zararı 4.352,85 TL, sürekli özür durumundan kaynaklanan maddi zararı 13.435,23 TL uğramış olduğu tespiti benimsenerek davanın toplam 17.788,08 TL tazminat üzerinden kabulüne karar vermiştir.
Davalı vekili istinafında ; KTK ‘nun 97. Maddesi ile genel şartlarda belirtilen belgeler eklenmek suretiyle usulünce bir başvuru yapılmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, kusura ilişkin bir rapor temin edilmeden hesaplama yapılıp karar verilmesinin doğru olmadığını, her ne kadar maluliyet özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek Sağlık Kurulları hakkında yönetmeliğe göre belirlenmiş ise de yönetmelik uyarınca yeterli heyetten oluşmayan, yönetmelik ekine göre düzenlenmeden hesap edilen kalıcı iş göremezlik tazminatının afaki olduğunu, teminat harici olup SGK’nın sorumluluğuna geçmiş bulunan geçici iş göremezliğe hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının araçta yolcu olarak taşındığını bu sebeple tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasının icap ettiğini, yine tazminattan müterafik kusur tenzili yapılması gerektiğini, gerekçeli kararın hüküm bölümü 2.paragrafı ile bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine biçiminde karar verilmesinin doğru olmadığını, bakiye harcın hazineye irat kaydedilmesi gerektiğini bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiş
Dava, trafik kazası nedeniyle sigorta şirketine karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, olayın oluş biçimine ve kazazedenin araçta yolcu konumunda bulunmasına göre benimsenen kusur durumunda usulsüzlük bulunmamasına, davalı vekilinin ilk sunduğu istinaf dilekçesinde hesap raporuna gerekçeli itirazın yokluğuna, ilk derece yargılaması sırasında kendisini usulü dairesinde tebliğ edilen maluliyet raporuna HMK’nun 281.maddesi verdiği imkan çerçevesinde itiraz etmemiş olmasına, bidayet yargılamasında davalı tarafça süresinde ve usulünce hatır taşıması savunması yapılmadığından mahkemece bu hususun nazara alınmamasında usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekir.
2-Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm bölümünde 2.nolu bentte bakiye harcın davalıdan alınarak davalıya verilmesine karar verdiği görülmektedir. 492 sayılı Harçlar Kanunu ve tebliği uyarınca yatırılması gereken karar ve ilam harcı ilgilisinden alınarak hazineye gelir kaydedilir. Yine 6100 sayılı HMK’nun 323/1-a madde ve bendi uyarınca celse, karar ve ilam harçları muhakeme masrafından olmakla ve aynı yasanın 326.maddesi uyarınca tayin edilmesi ya da bölüştürülmesi haklılık haksızlık durumuna göre yapılmakla, yargılamanın nihayetinde kalan karar ve ilam harcının davalı ya da davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına karar vermek gerekir.
3-a)Yine bilindiği üzere TBK’nun 51/1. maddesinde hakimin tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 52/1. maddesinde ise zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında yahut artmasında etkili olmuş ya da tazminat hükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakimin tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği düzenlenmiştir. Aynı madde gereğince emniyet kemerinin takılmaması, kask kullanılmaması, koruyucu önlemlerin alınmaması, alkollü olduğunu bildiği kimsenin veya ehliyeti bulunmayan kişinin sürücülüğünü yaptığı araca binmesi gibi durumlar zararın doğmasında yada artmasında etkili davranışlar olarak kabul edildiğinden zarar görenin müterafik kusurunu oluşturur. Tazminattan indirim sebebi olarak ön görülen bu kusur kazanın oluşuna etki eden bir kusur olmayıp zararın artmasına sebep olan bir kusurdur. Bu eylemlerin müterafik kusur olarak kabul edilebilmesi ve belirlenen tazminattan bu sebeple indirim yapılabilmesi için anılan kusurlu eylemin zararın doğmasında yada artmasında etkili olmuş olması gerekir. Yargıtay (Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamalarına göre müterafik kusur durumunda manevi tazminat için takdir edilecek oranda makul bir miktar indirim yapılması gerekir.
b) Dosya kapsamında ve kaza tespit tutanağında yaralanan davacının alkollü olduğunu bildiği kimsenin aracında yolculuk yaptığı anlaşılmaktadır . Kendisi de alkollüdür. Kaza saati ve kazanın oluş biçimi nazara alındığında hadisenin oluşmasında alkolün etkili olduğu görülmektedir. Her ne kadar davalı taraf bidayet mahkemesi yargılamasında bu hususu savunmamış ise de, yerleşik yargı kararları uyarınca bu hal bir itirazdır. Dolayısıyla dosya kapsamından bu biçimde müterafik kusurun varlığını tespit eden mahkeme bu yönüyle tazminattan indirim yapması gerekir. Ancak tenzil sebebiyle davalı taraf yararına mahkeme masrafı ve bu cümleden sayılan avukatlık ücretine hükmedilmez. Davalının bu cihetten istinaf başvurusunun kabulü gerekir.
4-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
5-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davalı sigortanın istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, hesaplanan tazminattan takdiren %20 nispetinde müterafik kusur indirimi yapılması ile belirlenen 14.230,46 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeyle;
I- Davalının istinafının KABULÜNE,
II-İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ve hükmün HMK’nın 353/1-b/2 madde ve fıkrası uyarınca AŞAĞIDAKİ GİBİ YENİDEN TESİSİNE,
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 14.230,46 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 972,08 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 75,40 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 896,68 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-a)Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Müterafik kusur indiriminden dolayı kısmen ret kararı verildiğinden kendisini vekille temsil eden davalı yararına avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu ilk dava masrafı, posta ve müzekkere bedeli, adli tıp faturası ve bilirkişi ücretinden ibaret toplam 1.453,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
III-İstinaf incelemesi yönüyle ;
1-İstinaf peşin ilam harcının istemesi halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin takdiren üzerinde bırakılmasına,
3-Avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
4-İcranın geri bırakılması amacıyla davalı … şirketi tarafından Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyasına yatırılan teminatın İİK’nun 36.maddesi uyarınca kaldırma neden ve gerekçesine göre davalıya İADE EDİLMEMESİNE,
Dair 30/11/2021 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.