Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/297 E. 2021/2073 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2019
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 13/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 14/12/2021

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … mirasçısı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1-son maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sürücüsü olduğu … plaka sayılı araçla, davalı …’in sürücüsü, davalı …’in işleteni, davalı … A.Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plaka sayılı halk otobüsü arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacı müvekkilinin yaralandığından bahisle belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada 2.000,00 TL maddi tazminatın işleyecek temerrüt faiziyle birlikte tüm davalılardan, 75.000,00 TL manevi tazminatın ise 20/11/2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazası sonucunda açılan ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği, dava dosyasının hala Yargıtay’da olduğu, davacı tarafın taleplerinin fahiş olduğu, davacının yaşamında bir değişiklik bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava açmadan önce müvekkili şirkete başvurmadığı, dava şartının oluşmadığı, müvekkilinin sorumluluğunun işletenin kusuru ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya cevap dilekçesinde özetle; iddia edildiği gibi davacının kaza nedeniyle görme kaybına uğramadığı, kaza öncesinde de bu rahatsızlığının mevcut olduğu, ceza mahkemesince alınan kusur raporlarını kabul etmediği, asıl kusurun davacı tarafta olduğu, talep edilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosya örneği, davacının tedavisine esas tıbbi belgeler, maluliyet raporu, tazminat bilirkişisi raporu, sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanakları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; ceza dosyası kapsamı itibariyle trafik kazasının meydana gelmesinde davacının kusursuz, karşı araç sürücüsü …’in ise tam kusurlu olduğu, yargılama sırasında davalı sigorta şirketince yargılama gideri de dahil olmak üzere 214.906,13 TL’nin ödenmesi nedeniyle davacının maddi tazminat davasından feragat ettiği, davacının trafik kazası sonucu %15 maluliyet oluşacak ve 1 ay süreyle iyileşecek şekilde yaralandığı gerekçesiyle maddi tazminat davasının feragat nedeniyle usulden reddine, 20.000,00 TL manevi tazminatın 20/11/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; trafik kazası sonucu gözünde yırtık oluşan müvekkilinin iki kez ameliyat olduğu, aylarca çalışamadığı, sağlığına kavuşamadığı, kaza nedeniyle %24 maluliyete uğrayan müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, manevi tazminat yönünden takdiren ret kararı verildiği için davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının gözünde daha önceye dayalı hasar oluştuğu, bahsi geçen trafik kazası nedeniyle ayrıca bir hasar oluşmadığı, davacının kazadan iki ay sonra gözündeki rahatsızlık için sağlık kuruluşuna başvurduğu, bu süre içerisinde gözün başka bir travmaya maruz kalma olasılığının bulunduğu, mahallinde keşif yapılarak kusur durumunun belirlenmesi gerektiği, emniyet kemeri takmayan davacının müterafik kusurunun bulunduğu, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak manevi tazminat istemi yönünden davanın reddini istemiştir.
Davalı … mirasçısı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının sağ gözünde oluşan görme azlığı ile davaya konu trafik kazası arasında illiyet bağı bulunmadığı, davacının gözündeki şikayetlerinin başkaca bir göz travmasına maruz kalmaya bağlı olduğunun kuvvetle muhtemel olduğu, hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanmadan kaynaklanan haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 54. maddesi gereğince maddi tazminat ve aynı kanunun 56/1 maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacı, sürücüsü olduğu araçla yargılama sırasında vefat eden davalı …’in sürücüsü olduğu araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanmıştır. Davalı … karşı aracın işleteni, davalı … A.Ş. ise karşı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacı bu yaralanmadan dolayı maddi ve manevi zararlarının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacının maddi zararının yargılama aşamasında sigorta şirketi tarafından karşılanması ve vaki feragat nedeniyle maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/04/2016 gün ve … esas, … sayılı kararı ile ölü davalı …’in asli kusurla davacının taksirle yaralanmasına sebebiyet vermesi suçundan TCK.’nun 89/1, 89/3-d ve 62. maddeleri gereğince on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, adı geçen davalı ceza mahkemesi kararı kesinleşmeden önce vefat ettiği için ceza mahkemesi kararı kesin hükümle sonuçlanmamıştır.
1-Davalı sürücünün yaklaştığı kavşakta kendi seyir istikameti için dur levhasına uymaksızın, kavşakta sağ tarafından gelen trafiği etkin ve yeterli bir biçimde kontrol etmeden kavşak içerisine girmesi ve sağındaki yoldan kavşak içerisine giren davacının sürücüsü olduğu aracın sol yan tarafına çarpması suretiyle sebebiyet verdiği trafik kazasında asli ve tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
2-Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun 20/02/2019 gün ve … karar sayılı raporunda; dava konusu olay tarihinden önce 2003 yılında yabancı cisim nedeniyle görme azlığı yakınması olan kişinin sağ gözünden ameliyat olduğu, mevcut tıbbi belgeler içerisinde olay tarihine en yakın olan 15/04/2008 tarihli göz muayenesinde sağ görme derecesinin 7/10 olarak belirtildiği, dava konusu olay tarihinden yaklaşık 2 ay sonra aynı gözde gelişen retina dekolmanın, 2 aylık süre zarfında başkaca herhangi bir göz travmasına maruz kalmadığının kabulü halinde, dava konusu trafik kazası nedeniyle söz konusu göz yaralanmasının oluşabileceğinin tıbben bilindiği cihetle; mevcut trafik kazası sonucu %15 oranında meslekten kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 1 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda; davacının sağ gözünde trafik kazasından önce mevcut olan maluliyetinin, trafik kazasından sonra başka bir travma geçirmek suretiyle artmış olabileceğine yönelik soyut davalı savunmasının dosyada mevcut raporlar ve delillerle kesin olarak belirlenemediği, Adli Tıp Kurumunca da davacının gözünde gelişen maluliyetinin trafik kazası nedeniyle oluşabileceğinin tıbben bilindiği mütalaa olunduğu dikkate alındığında, davacının sağ gözünde oluşan ikinci maluliyetin davaya konu trafik kazasına bağlı geliştiği kabul edilmelidir.
3-Türk Borçlar Kanunun 56/1 maddesi hükmüne göre hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalı tarafın kusurunun ağırlığı, davacının yaralanma derecesi ve yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alındığında davacı yararına hükmedilen 20.000,00 TL manevi tazminat miktarı dosya kapsamına, hak ve nesafete uygun düşmüştür.
4-Davacı dava dilekçesiyle 75.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, ilk derece mahkemesi ise 20.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4 maddesi gereğince manevi tazminat davasının maddi tazminat talebiyle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. Aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince ise manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda karşı taraf vekili yararına hükmedilecek ücretin davacı lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği belirtilmiştir. Manevi tazminat davasının kısmen kabulü halinde reddedilen miktara göre karşı taraf lehine vekalet ücretine takdir edilmesi tarife ile usul ve yasaya uygun düşmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekili, davalı … vekili ile davalı … vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 44,40 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazineye verilmesine,
3-Davalı … ile davalı … tarafından yatırılan 121,30’ar TL istinaf yoluna başvuru harçları ile toplam 683,55 TL (342,00 TL + 341,55 TL) istinaf karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 682,65 TL istinaf karar harcının bu davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine,
4-Yapılan istinaf giderlerinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avanslarının yatıranlara iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 13/12/2021 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.