Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/276 E. 2021/1966 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2019
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 29/11/2021

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; davalı sürücü …’ın hatalı U dönüşü sırasında kusuru ile müvekkillerinin desteği müşterek çocukları 14 yaşındaki …’ın ölümüne neden olduğundan bahisle, davacılar için 10.000’er TL maddi tazminat ile toplam 150.000 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ( sigortadan poliçe kapsamında) davalılardan tahsilini talep etmiş, 25/02/2019 tarihli arttırım dilekçesi ile maddi tazminat istemini anne … için 33.121,36 TL, baba … için 21.506,15 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı … vekili; kusuru kabul etmediklerini, istenen tazminatın yüksek olduğunu belirtmiştir.
Davalı … vekili; davacılar tarafından yapılan başvuru ile toplam 66.303 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; maddi tazminat isteminin kabulü ile … için 33.121,36 TL, davacı … için 21.506,15 TL maddi tazminata faiziyle hükmolunmuş, davacı anne ve baba için 15.000’er TL’den 30.000 TL manevi tazminata faiziyle hükmolunmuştur.
Süresi içinde verdikleri istinaf dilekçesi ile;
Davacılar vekili; hükmolunan manevi tazminatın çok düşük olduğunu,
Davalı … vekili; kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden hatalı ve aleyhe tespit içeren kusur raporunun esas alınmasının hatalı olduğunu, İTÜ veya karayolları bilirkişi heyetinden çelişkiyi giderecek rapor alınmasını, mahkemece hükme esas alınan rapordaki hesaplamaların fahiş olduğu, sigorta tarafından %50 kusur esas alınarak davacı tarafa toplam 66.303 TL ödenmiş olmakla, tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, bakiye borç bulunmadığından sigorta hakkındaki davanın reddi gerektiğini, 25/11/2020 tarihli ek beyan ile müterafik kusur indirimi yapılmadığını, ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Davalı …’ın sevk ve idaresindeki kamyonet ile kavşak içinde U dönüşü yaptığı sırada aynı yönde seyreden desteğin kullandığı motosiklet ile yine arkadaşı dava dışı …’ın kullandığı motosikletin dönüş sırasında önlerini kesen kamyonete çarpması ile meydana gelen üçlü kazada davacılar murisi kafa travması sonucu vefat etmiş, arkadaşı … ise yaralanmıştır.
2-Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin … Karar sayılı dosyasında davalının taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan yapılan yargılama sonunda idaresindeki araç ile önlemsiz şekilde U dönüşü yaptığı sırada sol taraftan gelmekte olan motobisikletlerin araca çarptığı olayda sanığın tehlike arzeder şekilde U dönüşü yapıp, diğerlerinin geçişini kapatarak kazaya sebep olduğu olayda asli kusurlu olduğu, kabul edilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle TCK’nun 85/2.maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, çocuk …’ın eyleminin kazaya etkisi bulunmadığı kabul edilerek beraatine karar verildiği,
-06/09/2016 tarihli kaza tespit tutanağında, kamyonet sürücüsünün asli motosiklet sürücüsü ölenin hızını ayarlamadığından tali kusurlu olduğu, diğer tescilsiz (2.) motosiklet sürücüsü …’nın aynı şekilde tali kusurlu olduğu, ölende kask bulunmadığının tespit edildiği,
-Ceza Mahkemesince İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 07/04/2017 tarihli kusura ilişkin raporda; davalının yönetimindeki kamyonetle arka trafiği kontrol etmeden U dönüşü yapmak için sola yöneldiğinde aynı yönde yan yana hızlarını ayarlayamayan seyreden ölenin kullandığı motosiklet ile …’nın kullandığı motosikletin dönüş yapan kamyonetin sol ön yan kısmına çarpmalarıyla meydana gelen olayda davacılar murisi destek …’ın öldüğü, …’nın yaralandığı, tedbirsiz ve özensizce dönüşe geçerek iki adet motosikletin önünü kesen kamyonet sürücüsünün asli kusurlu, diğerlerinin tali kusurlu olduğu 07/09/2016 tarihli otopsi tutanağında 03/01/2002 doğumlu …’nın motosiklet kazasına bağlı kafa travmasının tevlit ettiği, yaygın beyin hasarı ve ödemi nedeniyle öldüğü ,
-Yargılama sırasında alınan 17/07/2018 tarihli kusur ve hesap raporunda, sürücü …’ın %75, ölenin ise %25 oranında kusurlu olduğu, hesap bilirkişisince kaza tarihinde 15 yaşında olan desteğin ölümü nedeniyle yapılan hesaplamada asgari ücretten kazanç üzerinden davalının %75 kusuruna ve TRH 2010 yaşam tablosuna göre devre başı ödemeli belirli süreli rant formülüne ve 1/8 iskonto oranı (teknik faiz) üzerinden yapılan hesaplamada davacı anne için 71.371,49 TL, davacı baba için 54.349,18 TL zarar hesaplandığı, sigortanın yaptığı ödemeler güncellenerek usulünce mahsup edildiği, davacı anne için 33.121,36TL davacı baba yönüyle 21.506,15TL bakiye zarar bulunduğu, sigortanın ödemesinin yetersiz olduğunun bildirildiği, görülmüştür.
3-Davalı sigortanın itirazlarının incelenmesine gelince; her ne kadar davalı … vekilince raporlar arasında çelişki bulunduğu ileri sürülmüş ise de; ceza yargılamasında alınan ATK kusur raporu, kaza tutanağı ve mahkemece alınan kusur raporunun birbiriyle uyumlu olduğu, dava dışı …’ya verilen tali kusurun davacılar desteğinin ölümü ile ilgili olmadığı, adı geçenin kendi yaralanmasına ilişkin olduğu, kaldı ki ceza mahkemesinin kabulünün de bu yönde olduğu, kusura dair itirazların bu sebeple mesnetsiz olduğu, tazminat hesabı yönüyle de ayrıntılı ve gerekçeli sebep ihtiva eden bir itiraz bulunmadığı, raporun yürürlükteki mevzuat uyarınca hazırlandığı, sigortanın yaptığı ödemelerin güncellenerek usulünce mahsup edildiği ve davacılar zararının tam karşılanmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf istemi yersiz olduğundan esastan reddi gerekmektedir. Ancak kaza tespit tutanağı ile davacılar desteğinin olay sırasında kasksız olduğu ve ölümün otopsi tutanağına göre kafa travmasına bağlı yaygın beyin hasarı ve ödemi nedeniyle meydana geldiği anlaşılmakla, ölenin ölüm sonucunun meydana gelmesinden müterafik kusurunun bulunduğu, TBK’nun 52.maddesi uyarınca zarar görenin zararın artmasında ve ölüm sonucunun doğmasında kendi fiil ve davranışının kısmen de olsa etkili olması halinde tazminat indirilebileceğinden davacılar desteğinin müterafik kusurlu olduğunun kabulü ile bilirkişi raporu ile belirlenen maddi tazminata hükmolurken Yargıtay yerleşik uygulamaları gözetilerek müterafik kusur indirimi yapılması gerekmekte iken bu hususun kararda hiç değerlendirilmemiş olması isabetsiz olmuştur. Bu nedenle davalı vekilinin müterafik kusura ilişkin itirazı yerindedir, kabulü gerekir.
4-Manevi tazminatların düşük belirlendiği ve yetersiz olduğuna dair davacılar vekilinin itirazına gelince ise; davacılar desteği murisin olay tarihindeki yaşı, kazadaki kusur durumu, kaza tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, hükmolunacak tazminatın kişi üzerindeki caydırıcılık etkisi ve zarar gören yönüyle tatmin duygusu ,davalının asli kusurlu oluşu gözetildiğinde hükmolunan tazminat miktarı yetersizdir. Tüm bu nedenlerle desteğin olay sırasında kasksız oluşu ve kafa travması, parçalı kafa kırıkları nedeniyle yaşamını kaybetmiş olması, ölüm sonucunun meydana gelmesinde müterafik kusurlu oluşu da dikkate alınarak manevi tazminatların miktarının belirlenmesi gerekir. Davacılar vekili ile davalı … Anonim Şirketi vekilinin istinaf isteminin ayrı ayrı kabulü ile (istinafa gelmeyen ve aleyhindeki hüküm kesinleşen davalı … yönüyle davacı lehine oluşmuş usuli kazanılmış haklar gözetilerek) maddi tazminatta davalı … aleyhindeki kesinleşen hüküm aynen bırakılmak suretiyle İlk derece mahkemesi kararının açıklanan sebeplerle düzeltilmesi için 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (b-2) bendi gereğince kaldırılması gerekir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacılar vekili ile davalı … Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile; HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararının kaldırılmasına,
II- Kaldırılan kararın yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile;
1-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 33.121,36 TL, (davalı … şirketinin sorumluluğu 26.497,08 TL ile sınırlı) davacı … için 21.506,15 TL, (davalı … şirketinin sorumluluğu 17.204,92 TL ile sınırlı olarak) destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bu miktara davalı … şirketi yönünden poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere 27/09/2017 tarihinden itibaren, davalı … yönünden kaza tarihi olan 06/09/2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 3.731,60 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 580,64 TL harç, 118,28 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.032,68 TL harcın davalılardan (davalı … şirketi yönüyle 2.985,28TL) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Maddi tazminat yönünden AAÜT gereğince hesaplanan 6.481,26 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Maddi tazminat yönünden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı … için 60.000TL davacı … için 60.000TL olmak üzere toplam 120.000TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 06/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 8.197,20 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Manevi tazminat yönünden AAÜT gereğince kabul olunan kısım üzerinden hesaplanan 8.600TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’ya verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden AAÜT gereğince kabul olunan kısım üzerinden hesaplanan 8.600 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.10/2 madde gereğince ret edilen kısım üzerinden hesaplanan 5.100TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Davacıların peşin ve ıslah yoluyla yatırdığı toplam 786,62TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
11-Davacıların sarf ettiği 1.187 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 949,60 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
12-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13-Davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
14-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgililerine iadesine,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davacıların peşin yatırdığı 44,40 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
2-Davalı …Ş. tarafından peşin yatırdığı 932,91 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
3-Kaldırma kararının içeriğine göre davacı tarafın sarf ettiği 159,80 TL istinaf başvuru gideri ile davalı …Ş.’nin sarf ettiği 169,20 istinaf başvuru giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına
4- Kullanılmayan avansın ilgilisine iadesine,
5-Kararın tebliği, avans iadesi kararın kesinleştirilmesi vs. işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 30/11/2021 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.