Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/2005 E. 2023/860 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 26/05/2023
YAZIM TARİHİ : 26/05/2023

24/09/2014 günü, davalı sigorta şirketine sigortalı, davalı … idaresindeki … plakalı araç ile Side Kumköy yolu Atatürk Bulvarı üzerinden İnönü Bulvarı istikametine seyri sırasında aracın hakimiyetini kaybetmesi sonucu kaldırımda yürüyen Almanya vatandaşı olan … ve …’ye çarpması neticesinde …’in öldüğü, …’nin yaralandığı trafik kazası meydana gelmiş; bilirkişi heyetinden temin edilen 03/04/2018 tarihli rapora göre, olayın oluşumunda davalı sürücünün %100 oranında, mutazarrırların ise kusursuz oldukları; her iki yayanın tedavilerinin, kullanılan medikal malzemeler, ameliyet ve yardımcı ücret ve giderlerinin kaza ve yapılan tıbbi müdahalelerle uyuştuğunu, davacının sigortalısı … için yaptığı tedavi harcamasının 238.120,53 Euro, diğer sigortalısı için yaptığı harcamanın ise 21.121,68 Euro olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili; davalı sürücü idaresindeki araç ile seyrederken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kaldırımda yürüyen … ve …’e çarptığını ve onların ağır yaralanmasına sebep olduğunu, yaralılardan …’in komaya girdiğini ve hayatını kaybettiğini, kazazedelerin tedavi giderlerinin Almanya’da kurulu resmi hastalık sigortası kurumu olan müvekkili tarafından karşılandığını ileri sürerek artırılmış haliyle 259.424,21 Euronun, ödeme günündeki döviz kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili; kazanın yol yapım çalışması nedeniyle meydana geldiğini, müvekkilinin gerekli bütün dikkat ve özeni gösterdiğini ve kazada kusuru bulunmadığını, kaza nedeniyle müvekkilinin de manevi çöküntü yaşadığını ileri sürerek özce davanın reddini istemiştir.
Davalı … ; davalı …’ın eşinin hamile olduğunu ve rahatsızlanması üzerine davalı sürücünün talebi üzerine aracını verdiğini, kazanın oluşumunu öngöremeyeceğini, işsiz olduğunu ve tazminatları ödeyecek gücü bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi; müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, kazaya sebep olan aracın kişi başına 268.000,00 TL poliçe limitiyle sigortalı olduğunu, geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinin teminat kapsamı dışında kaldığını, zarar görenlerin tedavisi Türkiye’de devam etmesine rağmen Almanya’ya kendi tercihleri doğrultusunda gittiklerini, nakil masrafları ve Almanya’da yapılan tedavi masraflarının müvekkiline yükletilmesinin hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmadığını beyan ederek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 259.424,21 Euronun işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili;
1-Müvekkili aleyhine geçici iş göremezlik tazminatı istemiyle Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını, mahkemece bu dava incelenmeden müvekkili aleyhine mükerrer ödeme olacak biçimde ve poliçe limitini aşar şekilde karar verildiğini,
2-Kusura ilişkin alınan raporların bazılarında davalı sürücüye tam kusur, bazılarında ise davalı sürücüyle beraber idareye de kusur verildiğini, oluşan bu çelişkinin mahkemece giderilmediğini,
3-Müvekkilinin geçici iş göremezlik zararları ve tedavi giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını, hükmedilen tedavi giderlerinin fahiş olduğunu, dosya içerisinde tedavi giderlerinin gerekli ve ölçülü şekilde yapılıp yapılmadığına dair hiçbir somut veri sunulmadığını,
4-Destek …’in ölümünün kazayla illiyetli olup olmadığının, ölüme başka bir ihmalin veya hatanın neden olup olmadığının araştırılmadığını,
ileri sürerek kararın kaldırılması ile davanın reddini dilemiştir.
Kararı istinaf eden davalı … , yatırması gereken istinaf harçlarını eksik yatırdığından mahkemece bu davalıya muhtıra çıkarılmış, muhtıraya rağmen eksik harç ikmal edilmediği için davalının yaptığı istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, kendilerine tebliğ edilen bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmamıştır.
Dava, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, derdest olduğu iddia olunan Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında taleplerin destek …’in ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat ile eş …’in kendi yaralanmasından dolayı sürekli iş göremezlik zararı olmakla işbu dava dosyasındaki taleplerden farklı olmasına, yine bu davadaki zararların sigorta poliçesindeki tedavi gideri teminatından, diğer davadaki zararların ise bedeni zarar teminatından, yani diğer teminattan karşılanması nedeniyle limit aşımının söz konusu olmamasına, davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmasına, tedavi giderleri ise yurt dışında yapılmakla SGK sorumlu olmadığından davalı sigorta şirketinin sorumlu olmasına, İstanbul ATK 1. İhtisas Kurulunun 26/10/2016 tarihli raporuna göre destek …’in vefatının kazayla illiyetli olmasına, virajı alamayarak kaldırımda yürüyen destek ile davacı eşine çarpan davalının istinaf denetiminden de geçerek kesinleşen ceza ilamına göre tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına, alınan raporda yapılan ödemeler ve harcamaların, tedavi ile uyumlu olduğunun bildirilmesine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Davalı şirketin peşin yatırdığı 14.713,00 TL’nin mahsubuna, bakiye 44.138,77 TL’nin anılan davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan istinaf başvuru giderlerinin müstenif davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan avansların ilgililerine iadesi, kesinleştirme, kararın temyiz edilmemesi durumunda harç tahsil müzekkeresinin düzenlenmesi ve sair işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
26/05/2023 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 361/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.