Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/2003 E. 2022/2142 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 29/12/2022

Davacı vekili; 27/09/2015 tarihinde … ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı kaza sonucu müvekkili … ün yaralandığını, müvekkilinin alınan rapora göre %8 sürekli vücut fonksiyon kaybına uğradığını ileri sürerek ıslahla birlikte 52.987.88 TL’nin kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; kazaya karışan aracın şirket nezdinde 18/03/2015-2016 tarihleri arasında …. adına sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 33.912,24 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi 19/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili müddeti içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; olaylarında kesinlikle hatır taşınması ve müterafik kusur olmadığını, müvekkilinin araçta yolcu olduğunu ve kusursuz olduğunu, yine müvekkilinin hatır için taşındığına ilişkin dosyaya girmiş herhangi bir delil, bilgi, belge bulunmadığını, yine müvekkilinin müterafik kusurlu olduğuna ilişkin de dosyada hiçbir somut belge bilgi olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Davacının istinaf itirazı müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi noktasında toplanmaktadır. Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesiyle birlikte hatır taşınması savunmasında bulunmuştur. Davacı dava dışı …. sevk ve idaresinde iken sürücü sağa virajlı yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çıkmış, kaza gece saat 02:25 sularında gerçekleşmiş, sürücü …. olay günü emniyette verdiği ifadesinde kazadan önce alkol aldığını ve yanında bulunan davacı ile seyir halinde olduğunu belirtmiş, yine davacı da 28/09/2015 tarihli ifadesinde olay günü arkadaşı …. ile birlikte alkol aldıklarını, sonrasında arkadaşı kendisini gezdirirken kazanın olduğunu ifade etmiştir. Yani olayda hem hatır taşıması hem de müterafik kusur bulunduğu hususu tartışmasızdır. Her ne kadar her iki indirimin de toplam netice tazminat üzerinden yapılması gerekirken, ilk indirim yapıldıktan sonra kalan miktar üzerinden ikinci indirimin yapılması hatalı ise de; bu husus davacı lehine olmakla yalnızca eleştirilmekle yetinilmiş, kaldırma nedeni yapılmamıştır. Buna göre davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacı tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 54,40 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazineye verilmesine, başvuru giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansların ilgililerine iadesine; avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, ilişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 29/12/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.