Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1994 E. 2022/2132 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022

Dairemizin yukarıdaki esas numarasında kayıtlı bulunan davanın Türk Milleti adına yapılıp bitirilen istinaf ön incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; 28/10/2016 tarihinde müvekkilinin, … Caddesini takiben … Kavşağı istikametinde seyir halindeyken … önüne geldiği esnada solundan hızla aynı istikamete seyreden koyu renkli plakası tespit edilemeyen Mercedes Jeep türü bir araç davacının önünden geçerek … tarafına dönmesi esnasında fazla süratli olması nedeniyle davacının idaresindeki elektrikli bisiklet ile dengesini kaybetmesine ve kaza yapmasına sebep olduğunu, meydana gelen bu kaza nedeniyle davacının ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, trafik kazasının meydana gelmesinde davacının hiçbir kusurunun olmadığını, gerekli bilgi, belge ve evraklarla birlikte davalı …’na başvuruda bulunduğunu ancak davacı tarafa ödeme yapılmadığını ileri sürerek, kalıcı iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 100,00 TL, geçici iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 3.800,00 TL, bakıcı gideri olarak şimdilik 100,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 28/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; yetki itirazında bulunduklarını, gerek yargılama öncesi davalı kuruma gerekse huzurdaki dosyaya herhangi bir sürekli maluliyet raporu ibraz edilmediğini, yani başvurunun usulüne uygun yapılmadığını, plakası tespit edilemeyen araçların ispatının somut delillere dayanması gerektiğini, davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespiti Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılmasının gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun ancakplakası tespit edilemeyen aracın kusuru oranında bulunacağını, davacının daimi maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden alınması ve tazminatın uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, müvekkilinin dolaylı zararlardan (geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı gideri) sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü ile 9.315,08 TL geçici iş göremezlik, 14.132,68 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 3.793,84 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 27.241,60 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiştir.
Davalı … vekili müddeti içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;
1-Davacı tarafça gerekli belgelerle, özellikle de kesin maluliyet raporunu sunmaksızın, müvekkiline eksik belgelerle başvurulduğunu,
2-Müvekkili olduğu kurumun, yeni genel şartlar uyarınca geçici iş göremezlik zararı ile tedavi ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, ayrıca bakıcı giderine ilişkin ancak sigorta primlerinin yatırılması ve bakıcı tutulduğunun belgelenmesi halinde brüt asgari ücrete hükmedilebileceğini,
3-Davacıya ….. tarafından yapılan rücuya tabi ödemelerin tazminattan mahsubu gerektiğini,
4-Maluliyet raporunun Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınması gerektiğini,
5-Davacı kask, dizlik vs.gibi koruyucu ekipmanları kullanmadığından müterafik kusurlu olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, müvekkili olduğu Güvence Hasabı yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının sağ kalçasında oluşan kırık nedeniyle alt ekstremitede periferik sinir yaralanmasına bağlı maluliyetinin ATK 2. İhtisas Kurulunun ….. tarihli raporunda göre Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürülülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %3 oranında malul kaldığının belirlenmiş olmasına, …nın 11/08/2017 tarihli cevabi yazısına göre davacıya yapılmış rücuya tabi bir ödeme bulunmamasına, iyileşme süresinin 3 ayında sürekli bakım ihtiyacı olan davacının 3 aylık bakıcı giderinin brüt asgari ücretten hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, mahkeme kararı usul ve yasaya uygundur. Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; bakiye 1.396,47 TL istinaf karar harcının anılan davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, başvuru giderlerinin anılan davalı üzerinde bırakılmasına; kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine; avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 29/12/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.
….