Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1990 E. 2022/2136 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022

Dairemizin yukarıdaki esas numarasında kayıtlı bulunan davanın Türk Milleti adına yapılıp bitirilen istinaf ön incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile … Caddesini takiben … Caddesi istikametine doğru seyir halindeyken olay yerinde solundaki … Sokağa geçiş önceliğine uymadan dönmesi sonucu davacı … yönetimindeki elektrikli bisiklete çarpması sonucunda trafik kazası meydana gelmiş olup, bu kaza neticesinde davacı bedensel zarara uğramıştır.
Davacı vekili; yukarıda anlatılan kazayla ilgili olarak davalının yargılandığı sulh ceza mahkemesince alınan raporda davalının asli ve tam kusurlu olduğuna dair rapor tanzim edildiğini, davalı aracının … A.Ş: tarafından sigortalandığını, müvekkilinin kaza neticesinde ağır yaralandığını ileri sürerek ıslahla birlikte 2.282,22TL geçici iş göremezlik tazminatı ile sürekli iş göremezlik tazminatının ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili; sulh ceza mahkemesince aldırılan bilirkişi raporundaki kusur durumunu kabul etmediklerini, davacının ağır yaralanmadığını, yaşı ve gelişim çağında olması gibi faktörler düşünüldüğünde vücudunda oluşan izin geçebileceğini, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının çok yüksek ve davacıyı sebepsiz zenginleştirecek düzeyde olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Şirketi vekili; müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyet oranının belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumuna sevkinin yapılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacının olay tarihinden itibaren ve avans faizi talebinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile geçici iş göremezlik tazminatının reddine, 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili müddeti içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;
1-Maluliyete ilişkin alınan raporun gerçeği yansıtmadığını, davalının tam kusurlu olduğunu, yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını,
2-Maddi tazminat taleplerinin ıslah edilmiş haliyle kabulü gerektiğini,
3-Hüküm altına alınan manevi tazminat tutarının çok düşük olduğunu müvekkillinin adeta dava açtığı için cezalandırıldığını,
4-Davalının aracı kullanım amacı yük nakli olan ticari araç olduğunu, olayda yasal faiz değil avans faizi uygulanması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının tespitiyle ilgili ATK’dan alınan ….. tarihli rapor ile …. heyetinden alınan …. tarihli raporda, davalıya %80, davacıya %20 oranında kusur verilmiş, ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen ….. tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle nazal kemiğinde oluşan kırık, çenede 2 cmlik, dizde 4 cmlik kesi, frontal bölgede dansite artışı ve kalınlaşma sonrası araz bırakmadan iyileştiği, iyileşme süresinin 4 ay olduğu ve çenesindeki kesinin sabit eser niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Davacının alınan raporlara somut itirazı bulunmamakta olup, davacının mahkemece kabul edilen kusur ve maluliyet oranlarına yaptığı itirazların reddi gerekir. Yine yerel mahkemece davacının geçici iş göremezlik talebi “davacının kaza tarihinde 14 yaşında olup, gelir getiren bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağı, kaldı ki dört aylık iyileşme sürecinin eğitim öğretim dönemine denk geldiği, gelir getirecek bir işte çalışmadığı, aksini gösterir bir delil de sunulmadığı” gerekçesiyle reddedilmiş olup, mahkemenin takdir ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak maddi tazminat reddedilirken, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/2 maddesine aykırı olarak reddedilen miktarın üzerinde red vekalet ücretine hükmedilmiş olması hatalı olup, bu hususun düzeltilmesi gerekir.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde manevi tazminata yasal faiz yürütülmesini istemiş, sonra ıslah dilekçesinde avans faizinden bahsetmiş olup, mahkemece dava dilekçesinde istendiği şekilde yasal faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Buna ilişkin itiraz yersiz olup, reddi gerekir. Son olarak davacının manevi tazminat miktarına yönelik itirazının incelenmesine göre ise, kazada davalının asli kusurlu oluşu, kaza tarihindeki davacının yaşı, iyileşme süresi ve yüzünde sabit eser kalmış olması değerlendirildiğinde, hüküm altına alınan manevi tazminatın düşük olduğu değerlendirilmiştir. Tazminatın bir miktar artırılması suretiyle hükmün düzeltilmesi icap eder.
3-HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
4-Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, hükmün kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 15/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, şeklinde karar verilmesi için hükmün yeniden tesisi icap eder.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeyle;
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE,
II-Davanın kısmen KABULÜNE,
1-Davacının maddi tazminat isteminin REDDİNE,
2-Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının 4,20 TL ıslah harcı ve 871,00 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 786,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.707,75 TL nispi karar ve ilam harcının davalı … ten alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 648,48 TL (tebligat ve bilirkişi ücreti vs.) yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanarak bulunan 310,40 TL’nin davalı … den alınıp davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ….. tarafından yapılan 2.230,00 TL (tebligat, posta masrafı, bilirkişi ücreti vs) yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanarak bulunan 1.067,43 TL’nin davacıdan alınıp davalı … e verilmesine, kalan diğer kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince red olunan maddi tazminat yönünden hesaplanan 2.282,22 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul olunan manevi tazminat üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince ret edilen manevi tazminat üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
III-İstinaf başvurusu yönünden,
1-Başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın istemi halinde kendisine iadesine,
2-Davacının peşin yatırdığı 148,60 TL istinaf başvuru harcı ile yaptığı 82,00, TL istinaf yargılama gideri olmak üzere toplam 230,60 TL’nin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
3-Kullanılmayan avansların ilgililere iadesine,
4-Avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
29/12/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.

……