Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1847 E. 2023/675 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2020
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
YAZIM TARİHİ : 28/04/2023

02/08/2014 günü saat 20:50 sıralarında sürücü … , yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile …. Caddesi üzerinde Kipa yönünden …. yönüne seyrederek olay yeri …. Sokak Kavşağına geldiğinde, ön ilerisinde yolun sağ tarafında seyrederek kavşağa gelip kavşak mahallinde orta ada yönüne sola manevra yapan sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı motosikletin sol yan kısmına, kendi aracının ön kısmı ile çarpması sonucu yaralamalı dava konusu kaza meydana gelmiştir. Kusura ilişkin alınan 15/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda davacı …’ın %75, davalı …’nın ise %25 oranında kusurlu olduklarına dair yapılan tespit ATK Trafik İhtisas Dairesinden temin edilen …. ve …. tarihli raporlarda teyit edilmiş; …. tarihli raporda davacı …’ın yaralanmasına ilişkin kusur da irdelenmiş ve anılan davacının kask takmamasının yaralanması üzerinde etkisi bulunmadığı takdirde kusur durumunda bir değişiklik olmazken, kask takmamasının yaralanması üzerinde etkisi bulunduğu kabul edildiği takdirde %10 kusurlu olduğu kabul edilmiş ve bu kabule göre davalı …’nın kusur oranı %15’e düşürülmüştür. Davacıların maluliyetine ilişkin …. Üniversitesinden temin edilen raporda davacı …’in %7.1, davacı …’nın %3.3 oranında maluliyete uğradıkları, her ikisinin de iyileşme süresinin 3 ay olduğu; itiraz üzerine ATK 3. İhtisas Kurulundan alınan raporda ise davacı …’in %5 oranında sürekli, 9 ay geçici iş göremezliğe, davacı …’nın %13.1 oranında sürekli, 6 ay geçici iş göremezliğe maruz kaldığı mütalaa edilmiştir. Mahkemece dosya aktüer bilirkişisine tevdi edilerek tazminat hesabı raporu alınmış ise de, davacılar vekili 13/12/2019 tarihli celsede maddi zararları yönünden sigorta şirketi ile uzlaştıklarını, 30/06/2020 tarihli celsede de maddi tazminat davasından feragat ettiklerini belirtmiştir.
Davacılar vekili; davalının aşırı hızlı araç kullanması sebebiyle meydana gelen kaza sonucu müvekkillerinin ağır yaralandığını, olaya ilişkin ceza yargılaması neticesinde davalı sürücünün mahkumiyetine karar verildiğini, kaza nedeniyle müvekkili …’nın işinden çıkarıldığını, diğer müvekkilinin ise çalışamadığı günler nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek davacı … için toplamda 7.315,13 TL maddi, 25.000,00 TL manevi; davacı … için 3.402,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile davacı … için 3.000,00 TL ve davacı … için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 7.000,00 TL manevi tazminatın 02/08/2014 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair istemin reddine hükmolunmuştur.
Müddetinde verdikleri istinaf dilekçelerinde özetle,
Davacılar vekili; olayda müvekkillerinin yaralanma dereceleri ve davalının kusur durumuna göre manevi tazminat taleplerinin tümden hüküm altına alınması gerektiğini,
Davalı … vekili;
1-Olayda, müvekkilinin kullandığı aracın önüne motosikletiyle kaldırımdan inerek aniden çıkan davacı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise bir kusuru bulunmadığını,
2-Davacıların, özellikle de davacı …’nın yaralanmasında, kask takmamaları sebebiyle müterafik kusurlu olduklarını,
3-Müvekkilinin kusursuz olması ve davacıların da kendi yaralanmalarına müterafik kusurlarıyla sebep olmalarından dolayı manevi tazminat istemlerinin tümden reddi gerektiğini,
4-Her bir davacının reddedilen manevi tazminat talebi yönünden müvekkili yararına ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu,
ileri sürerek kararın kaldırılması ile talepleri gibi hüküm kurulmasını istemiştir.
Dava, yaralanmalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Davacılar vekilinin istinaf itirazı yönüyle; TBK’nın 56/1 madde ve bendine göre bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. TMK’nun 4 üncü maddesine göre ise kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim hukuka ve hakkaniyete göre karar verir. Bu düzenlemelere göre manevi tazminat tayin ve taktir edilirken manevi tazminatın 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı İBK’da belirlenen acı ve üzüntüyü gidermek, bir huzur ve tatmin duygusu yaratma amacı ile gelişen hukukta benimsenen zararları tamamlama ve denkleştirme ve aynı zamanda caydırıcılık işlevlerinin göz önünde bulundurulması gerekir. Tazminatı doğuran olayın işleniş biçimi, sonuçları, meydana getirdiği etkiler, kusur ve sorumluluk oranları, tarafların sosyal konumları, aile ilişkileri, yaptıkları meslekler, gelir durumları, gibi olgular da manevi tazminatın takdirinde etkili olan etmenlerdir. Bu açıklamaya göre manevi tazminat tutarlarının değerlendirilmesinde; davalı sürücünün %25 kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacıların uğradıkları maluliyetin boyutu, iyileşme süreleri, davacıların yaşı, yanların dosyaya yansıyan ekonomik düzeyleri, kaza tarihi, yaşayış biçimleri, yüksek enflasyon karşısında paranın satın alma gücünün azalması, olay üzerinden uzunca süre geçmiş olması ve yukarıda açıklanan ilkeler nazara alındığında mahkemece hükmolunan manevi tazminat miktarları (davacı …’nın müterafik kusurunun da nazara alındığı halde) az kalmaktadır. Bir miktar artırılması için davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü, dolayısıyla davalı sürücü vekilinin bu yöne ilişen itirazının reddi gerekir.
2-Davalı … vekilinin istinaf itirazları bakımından;
a-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, dosyada alınan kusur raporlarının olayın oluş biçimi ve trafik mevzuatına uygun düşmesine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı … vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
b-Davacı tarafça maddi ve manevi tazminat talep edilmiş ve maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla, her bir davacının manevi tazminat isteminin ayrı dava olduğu gözetilerek kabul edilen kısım üzerinden davacılar lehine manevi tazminat davası için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden ise yine AAÜT’nin 13. maddesi gözetilerek davalı taraf lehine ayrı ayrı (iki ayrı) vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kamu düzenine ilişkin olmayan bu hatanın davacılar vekilince istinaf konusu edilmemesi sebebiyle, davalı … vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile hatanın sadece anılan davalı yönünden düzeltilmesi gerekir.
3-HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
4-Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısımlarına dokunulmaksızın manevi tazminat yönünden kaldırılmasına ve hükmün yeniden kapsamında davacılar için ayrı ayrı 15.000,00’er TL manevi tazminata ve her bir davacının reddedilen manevi tazminat istemi yönünden davalı … lehine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacılar vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Maddi tazminat davasının feragat sebebiyle reddine,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın 02/08/2014 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 54,40 TL karar harcının, peşin yatan 207,38 TL’den mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 152,98 TL’nin manevi tazminat davasında değerlendirilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 2.049,30 TL karar harcından, maddi tazminat davası harcının düşümünden kalan 152,98 TL’nin mahsubuna, bakiye 1.896,32 TL’nin davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacıların yaptıkları 27,70 TL başvuru harcı, 152,98 TL karar harcı olmak üzere toplam 180,68‬ TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, davacıların yaptıkları bakiye yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat davası yönünden taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Manevi tazminat davası yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
9-Her bir davacının reddedilen manevi tazminat istemi yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı …’dan 9.200,00 TL ve yine davacı …’ten 9.200,00 TL olmak üzere toplam 18.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’ya verilmesine,
III-İstinaf harç ve yargılama giderleri yönünden;
1-Davacıların peşin yatırdığı 54,40 TL istinaf karar harcı ile davalı …’nın peşin yatırdığı 183,58 TL istinaf karar harcının talepleri halinde iadesine,
2-Davacıların sarf ettiği 220,10 TL istinaf başvuru giderinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davalı …’nın sarf ettiği 159,60 TL istinaf başvuru giderinin davacılardan alınarak anılan davalıya verilmesine,
4-Kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine,
5-Avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
28/04/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.