Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1794 E. 2022/1846 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 28/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022

Davacı vekili; davalı …’ın sürücüsü olduğu, davalı …. Serv. Ve Tic. A.Ş ye ait …. plakalı aracın ile … Bulvarını takiben …. Kavşağı üst geçit istikametinden …. Kavşağı istikametine doğru seyir halindeyken, yolun sağından sol tarafına geçmek isteyen davacıların çocukları ve kardeşleri olan yayalar …. ve …’a çarparak ölümlerine sebebiyet verdiğini, kaza nedeniyle müvekkillerinin ağır travmalar yaşadıklarını belirterek, davacı baba … için ayrı ayrı 10.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı baba … için ölen … ve … için ayrı ayrı 200.000,00 TL olmak üzere toplam 400.000,00 TL, davacı kardeş … için ölen kardeşleri …. ve …. için ayrı ayrı 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ….Sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. A.Ş. vekili, kazaya neden olan aracın uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile dava dışı …. Ziraat firmasına kiralandığını, bu nedenle işleten sıfatının …. Ziraat firmasına ait olduğunu ve öncelikle davanın husumet yokluğu yönünden reddini talep ettiklerini, davanın …. Ziraat firmasına ihbar edilmesini talep ettiklerini, aksinin kabulü halinde ise müteveffaların asli ve tam kusurlu olduklarını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, davacı …’in maddi zararını ispatla mükellef olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, müvekkilinin yargılandığı Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı ceza davasının kesinleşmediğini, müvekkilinin kusursuz olup dava konusu olayın ilk kazası olduğunu, bu olaya kadar hiçbir kaza yapmadığını, dava konusu kazadan sonra psikolojisinin bozulduğunu ileri sürerek, neticeten davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı … için oğlu …’ın ölümünden dolayı 4.119,39 TL maddi tazminatın, oğlu …. ın vefatı nedeniyle 4.756,62 TL maddi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 30/03/2017 tarihinden, davalı …Ş’den dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı … için iki oğlunun ölümü nedeniyle ayrı ayrı 20.000,00’er TL manevi tazminat ile davacı …’ın kardeşlerinin ölümünden dolayı ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 30/03/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte alınarak adı geçen davacılara verilmesine, davacının … A.Ş aleyhine açtığı davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Davalı … vekili müddeti içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özce,
1-Müvekkili üzerine düşen tüm tedbirleri almış olup, kazanın meydana gelmesinde hiç kusuru bulunmadığını,
2-Müvekkilinin maddi tazminattan davalı … ile beraber sorumlu tutulmasına rağmen, manevi tazminat yönüyle …. Sigorta ve …. firmasının da müvekkille birlikte sorumlu tutulmamasının hatalı olduğunu,
3-Manevi tazminatlar takdir edilirken ülkenin ekonomik koşullarının da nazara alınması gerektiğini, müvekkilinin işsiz olup, tazminatları ödeyebilecek gücü olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili müddeti içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde, müvekkili lehine reddedilen miktar yönüyle red vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Davalıların maddi tazminata yönelik istinafları yönüyle, HMK 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların istinafa elverişli bulunmadığı, HMK 341. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm tarihi itibariyle (2020 yılı) ilk derece mahkemelerinden verilen ve miktar ve değeri 5.390,00 TL’sini geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Davalıların istinafa konu ettiği meblağlar, (her bir davacı yönünden ayrı ayrı) hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı olan 5.390,00 TL’nin altında olduğundan ilk derece mahkemesi kararı kesindir ve istinafı kabil değildir. Hal böyle olunca davalı … şirketinin istinaf başvurusu ile davalı …’in maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekir.
2-Davalı …’ın manevi tazminatlara yönelik istinaflarının incelenmesine göreyse; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle davalı …’in BAM incelemesinden geçerek kesinleşen ceza mahkemesi ilamında kusurlu bulunmasına, ilk derece mahkemesince aldırılan 28/01/2019 ve 11/09/2019 tarihli raporlarda da ceza mahkemesiyle uyumlu olarak davalıya %35 ve 20 oranlarında kusur verilmesine, mahkemece davalı lehine olan %20 oranında kusurunun benimsenmesine, …. Sigorta ve …. firması davada ihbar olunan sıfatıyla yer alıp haklarında hüküm kurulamayacak olmasına ve son olarak hüküm altına alınan manevi tazminat tutarlarının ölenlerin yaşları, davacıların ölenlere yakınlıkları, tarafların kusur nispetleri ve ülkenin ekonomik koşullarına nazaran fazla olmamasına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde davalı … vekilinin manevi tazminata yönelen istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır, başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerekir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun usulden, davalı … vekilinin maddi tazminata yönelen istinaf başvurusunun usulden, manevi tazminata yönelen istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı Davalı … şirketinden alınması gereken 80,70 TL istinaf ilam harcından başvuru sırasında peşin ödenen 54,40 TL harcın mahsubuna, bakiye 26,30 TL’nin davalı … şirketinden tahsili ile hazineye irat kaydına, davalı …’dan alınması gerekli 4.704,92 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 1.176,25 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.528,67 TL’nin davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, başvuru giderlerinin sarf eden taraflar üzerinde bırakılmasına; kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine; avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 28/11/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.