Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1740 E. 2022/2088 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2019
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı … ve … tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 02/05/2015 günü davalı …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosikletin kendisine çarpması sonucu basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, araç malikinin davalı … olduğunu, müvekkilinin asli kusurlu gösterildiğini, bu kusur tespitinin hatalı olduğunu, kaza nedeniyle hareketlerinde kısıtlılık meydana geldiğini, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle derin acı ve üzüntü duyduğunu ileri sürerek arttırılmış haliyle 1.495,33 TL. geçici, 6.687,42 TL sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi tazminatın dava tarihinden itibaren davalı … şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesine, 50.000,00.-TL manevi tazminatın ise davalılar … ve …’dan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı …; meydana gelen kazada … İlçe Emniyet Müdürlüğü … Polis merkezi Amirliğinin tutmuş olduğu trafik kazası tespit tutanağında %100 kusurun yayaya verildiğini, ayrıca Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 27/07/2015 tarih ve … soruşturma sayılı dosyasında da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, karşı tarafın tam kusurlu olması nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. vekili ; … Sigorta A.Ş’nin …. bünyesinde birleştiğini, davacının kaza ile ilgili ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, gerekli evrakları ile bilikte sigortaya başvuruda bulunmadığını, davacının maluliyet durumunun Adli Tıp Kurumu tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde verilecek bir heyet raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, ….. Kurumu’nun davacılara yapmış oldukları ödeme kadar müvekkil şirkete rücü edeceğinden müvekkil şirketin poliçe teminat limitini aşacak şekilde mükerrer ödeme yapmasının söz konusu olamayacağını, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, davalılardan …’nın maliki olduğu, davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olan motosiklet, 02/05/2015 tarihinde davalı …’nın sevk ve idaresindeyken, davacı yaya …’ün kontrolsüz bir şekilde aniden yola çıkması nedeni ile kazanın meydana geldiği, kaza nedeni ile ATK 3. İhtisas Dairesinden aldırılan 30/01/2019 tarihli rapora göre, davacının % 6 sürekli işgöremez şekilde, 9 ay geçici iş göremez şekilde yaralandığı, kazanın meydana gelişinde Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan …. tarihli rapora göre, kaza olayında davalı sürücü …’nın %25, davacı yaya …’ün %75 oranında kusurlu olduğu, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararı toplamının 8.182,75-TL’sinin davalının kusur oranına denk geldiğinin hesaplandığı, davacı yayanın maddi zararlarından aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı … şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmakla maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat yönüyle; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yaralanmanın niteliği, olayın oluş şekli, davalı sürücünün tali kusurlu oluşu, davacı sürücünü asli kusurlu oluşu, davacının yaralamasının niteliği, tedavi ve iyileşme süresi, davacının kaza tarihi itibariyle yaşı ve bakiye ömrü boyu sürecek maluliyeti, davacının kazadan sonraki davranışları gibi hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hem davacının duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi hem de zarara neden olanın vicdani duygularının tatmin edilmesi amacıyla manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000 TL’ye hükmetmiştir.
Davalı … ve … vekili istinafında; taraflar arasında ceza yargılamasının devam ettiği, vekil edenine atfedilen kusur oranının değişmesinin kuvvetli muhtemel olduğunu, kaldı ki benimsinin kusur nispetine göre taktir edilen manevi tazminatın fahiş olup nedensiz zenginleşmeye yol açacağını ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, kusur tespitinin dosyadaki delillere, trafik mevzuatına uygun biçimde yapılmasına, davalı sürücü hakkında Antalya 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı sanık tali kusurlu görülerek cezalandırıldığı, kararın istinaf edilmesi üzerine Antalya BAM 11.Ceza Dairesi’nin 08/06/2020 gün … Esas … Karar sayılı ilam ile düzelterek istinaf başvurusunun reddine hükmedilmesi ile ilamın kesinleşmiş olmasına, kaza tarihi, paranın satınalma gücü, tarafların kusur nispetleri ve davacının maluliyetinin derecesine göre mahkemece takdir edilen manevi tazminat tutarının hakça oluşuna, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı … ve …’nın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı … ve …’nın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 900,51 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 225,13 TL’nin mahsubu ile bakiye 675,38‬ TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davalılar tarafından yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 29/12/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi

….