Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1667 E. 2022/1910 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/12/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı ve davalı … Sigorta A.Ş tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; … plakalı araç davalı … sevk ve idaresindeyken 26.12.2015 günü … dan …. istikameti yönüne seyri sırasında … konakları yönünden gelen davacı … adına kayıtlı ve idaresindeki … plakalı otomobile kavşak içerisinde çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ileri sürerek arttırılmış haliyle geçici iş gücü kaybı olarak 38.329,57 TL, daimi sakatlık sebebiyle 151.082,04 TL olmak üzere toplam 189.411,61 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan 26/12/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; davalı aracının usulüne uygun sigorta poliçesi olduğu gibi hem aracın hem de sürücüsünün bir eksiğinin olmadığını, maddi zararların bu poliçe tarafından güvence altına alındığını, manevi zarar talebinin kaza tarihi itibari ile 50 ay asgari ücret tutarından fazla olduğunu, manevi tazminatın davalılara uygun şekilde düşmediğini ve fazla geldiğini, davanın reddini etmiştir.
… Sigorta A.Ş. vekili;dava konusu trafik kazasının Karayolları motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartları’ nın yürürlüğe girmesinden sonra meydana gelmiş olduğu için tazminat hesabında TRH tablosu baz alınması gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’ nun 99. Maddesi ve yerleşmiş Yargıtay kararları gereklerine aykırı olduğunu, başvuru yapılmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihlerden öncesi için faiz sorumluluklarının bulunmadıklarını, davacının sigorta şirketine dava öncesinde başvurusu bulunmadığından temerüt faizi başlangıcı olarak dava tarihinin dikkate alınmaı gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme; somut olay yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacının uğradığı zarar ile kusurlu araç sürücüsünün fiili arasında illiyet bağı bulunması nedeniyle davalı sürücünün , araç işletenin ve sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduğu, hüküm kurmaya ve denetime elverişli oluşa ve yasaya uygun, kusur, maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları sonucu davacının kaza nedeniyle, geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 38.329,57 ‬(TL), sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 151.082,04 (TL) olarak bulunmuş ve toplam 189.411,61 TL üzerinden maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davası yönüyle, yasal düzenleme, emsal içtihatlar ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı lehine takdiren 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir.
Sürelerinde verdikleri istinaf dilekçeleri ile;
Davacı vekili; hal ve şartlara,dosyadaki delillere göre müvekkili lehine belirlenen manevi tazminat tutarının çok az olduğunu,kararın kaldırılarak uygun bir meblağ taktiri gerekitğini,
Davalı … şirketi vekili; KTK’nın 97.maddesi uyarınca müvekkili şirkete kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, kusur duruma karşı itirazları dikkate alınmadan, ceza yargılamasında tespit edilen kusura dayalı olarak karar verilmesinin doğru olmadığını, mahkemenin kusuru ve müterafik kusura ilişkin inceleme ve değerlendirme yaparak karar vermesi gerektiğini, davacının gelirine ilişkin itirazları değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu,
Geçici iş göremezlik zararı ile tedavi giderlerinin poliçe teminatı dışında kaldığının göz ardı edildiğini, müterafik kusur araştırması yapılmadığını, davacının kaza esnasında ehliyetinin olup olmadığı,alkollü araç kullanıp kullanmadığı, koruyucu ekipman takıp takmadığının araştırılması icap ettiğini, usulüne uygun başvuru yapılmadığından vekil edeni şirket temerrüde düşmediğinden tazminat faizinin karar gününden başlatılması yerine yazılı biçimde dava tarihinden başlatılmasının doğru olmadığını,
İleri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1 -Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, davacı kazazede tarafından 2918 Sayılı KTK’nın değişik 97.maddesi uyarınca sigorta şirketine dava ikamesinden önce başvuru yapılmış olmasına, hüküm altına alınan geçici iş göremezlik tazminatından sigorta şirketinin sorumlu olmasına, faizin dava tarihinde başlatılmasında bir usulsüzlük görülmemesine, davacı kazazedenin emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir tespit ve ispatın olmamasına, kaldı ki, davalı sürücünün kavşakta davacının aracına çok hızlı çarpması sebebiyle vasıtanın kendi etrafında 3-4 kez dönüp orta refuje çarpmasıyla davacının yaralandığı, bu nedenlerle davacının velevki emniyet kemeri takmamasının zararın doğmasına yada artmasına etkili olmadığı anlaşılmakla mahkemece yazılı gerekçe ile hesap edilen tazminatlardan katışık kusur indirimi yapılmamasında bir usulsüzlük görülmemesine, kusur tespitinin dosyadaki delillere ve trafik mevzuatına uygun biçimde tayin edilmiş bulunmasına, kaza sırasında döşemealtı ilçesinde parke üzeri bir fabrikası bulunan ve burada aktif olarak işin başında olan 63 yaşında ki kazazede için mali müşavir raporu da nazara alınarak aylık 10.000,00 TL kazancı olacağına ilişkin kabulün dosyadaki delillere ve hayat deneyimlerine uygun olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır.
Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ( 4 HD’nin 08/02/2016 tarih ve 2015/2733-2016/1298 sayılı içtihadı)Bu açıklamalara göre olayın oluş şekli, biçimi,avacıdaki maluliyetin derecesi, paranın satınalma gücü, hakkaniyet ilkesi nazara alındığında mahkemece davacı için belirlenen manevi tazminat tutarı az olmuştur. Bu yönüyle davacının istinaf başvurusunun kabul edilmesi gerekir.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 189.411,61 TL maddi tazminatın davalı … şirketi açısından poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar açısından kaza tarihi olan 26/12/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile taktiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
II-Davalının istinaf başvurusunun REDDİNE,
III-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
Davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine,
1-Davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 189.411,61 TL maddi tazminatın davalı … şirketi açısından poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar açısından kaza tarihi olan 26/12/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 12.938,70 TL harçtan peşin alınan 34,15 TL harç ile 612,80 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 646,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.291,75 TL harcın davalı … şirketi açısından poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 1.366,2‬0 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.195,42‬ TL harcın sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 204,93 TL peşin harç, 612,80 TL ıslah harcı ve 31,40 TL başvuru harcının toplamı olan ( maddi tazminat talebine istinaden yatırılan ) 849,13 TL harcın davalı … şirketi açısından poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla davalılardan e müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden yapmış olduğu, davetiye, posta gideri, bilirkişi gideri ve ATK rapor bedeli olmak üzere toplam 1.500,00 TL yargılama giderinin davalı … şirketi açısından poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafın manevi tazminat talebi yönünden yapmış olduğu, davetiye, posta gideri olmak üzere toplam 71,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı da göz önüne alınarak 128,4‬0 TL yargılama giderinin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9- Davacı maddi tazminat davasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat yönünden kabul oranınca hesaplanan 17.314,70 TL nispi vekalet ücretinin davalı … şirketi açısından poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
10- Davacı manevi tazminat davasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Davalılar … ve … İnş. Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak … ve … İnş. Şti’ne verilmesine,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davacı tarafından yapılan 88‬,00 TL istinaf yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı yönünden alınması gereken 12.938,70 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 3.235,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.703,7‬ TL’nin davalı … şirketinden alınarak Hazineye gelir kaydına, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, ilişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/12/2022 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 361/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

….