Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1651 E. 2022/1912 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 13/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 13/12/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; davacının 05/07/2018 tarihinde davalının sigortaladığı …. plakalı araçta yolcu olarak bulunmaktayken, anılan araç sürücüsünün tek taraflı yapmış olduğu kaza sonucu yaralandığını, kaza ile ilgili olarak Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E.. ….K. sayılı dosyasında yargılama yapıldığını, davacının kaza tarihinde öğrenci olduğunu, kaza nedeniyle davacının sağ kolunun felç olduğunu, davalı şirketin kaza nedeniyle 210.000,00TL ödeme yaptığını, yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, belirterek 200,00TL ödeme yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, davacı vekili 10/02/2020 tarihli dilekçesi ile; maddi tazminat talebini 19.097,61 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacının başvurusu üzerine 21/07/2017 tarihinde 236.448,04TL ödeme yapıldığını, davacının dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini, kaza ve poliçe tarihi itibari ile 01/06/2015 tarihli Trafik Sigortası Poliçesi Genel Şartlarına tabi olduğunu, yapılan ödemenin yasal faiz ölçüsünde güncelleştirilerek belirlenmesini, davalının sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı, araç sürücüsünün kusuru ile oranında zarar nispetinde olduğunu, kalıcı sakatlık iddiasının yerinde olmadığını, geçici iş göremezlikten SGK’nın sorumlu olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, davacının yolcu olduğu motorda istiap haddini aşacak şekilde seyri kabul etmesi, sürücüsü alkollü araçta seyretmesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğu, zaten ATK kusur raporlarında da bu hususların tespit edildiği, ATK 2.İhtisas Kurulu’nun ….. tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırladığı raporda, davacının daimi %74 nispetinde, 18 ay süre geçici iş göremez olduğunu, aktüer bilirkişinin 31.03.2020 günlü ek raporu ve taleple bağlılık nazara alınarak, davanın kabulü ile 19.097,61 TL (müterafik kusur indirilmiş, istemle bağlı kalıcı iş göremezlik ) faiziyle davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Davalı vekili istinafında; mahkeme maddi meselenin taktirinde hata yaptığı ve eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davadan önce vekil edeni şirkete yapılan başvuru ile 236.448,04 TL tazminat ödemesi yapmakla sorumluluklarının kalktığını, davacının bu ödemeyi ihtirazi kayıt ileri sürmeden kabul ettiğini, kusur oranı yeterli biçimde irdelenmeden, davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu kabul edilmesinin doğru olmadığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, davacıya %74 oranında malul kaldığı biçimindeki tespitin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, başvuru şartlarının yerine getirilmediğini, bu sebeple temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, dava açılmadan önce sigorta şirketine müracaat edilmiş olmasına, kusurun dosyadaki delillere ve trafik mevzuatına uygun şekilde tayin edilmiş olmasına, tazminata 2918 Sayılı KTK’nın 99.maddesi ile Trafik Sigortası Genel Şartları Hükümleri uyarınca 21/07/2017 temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, bilirkişinin önce ödeme tarihindeki verilere göre yaptığı hesaplama neticesinde tediyenin yetersiz olduğunun anlaşılmasına, davacıdaki yaralanma ve tedavi evraklarına göre kaza tarihindeki yönetmelik hükümleri uyarınca usulünce iş göremezlik tespitinin yapılmış olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.304,55 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 326,13 TL’nin mahsubu ile bakiye 978,42‬ TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davalı tarafından yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 13/12/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi