Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1640 E. 2022/1788 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; davalı şirket taşeronu olan dava dışı … Tic. Ltd. Şti.tarafından doğalgaz şebekesi alt yapı çalışmaları kapsamında yürütülen kazı çalışmalarında 15/05/2015 tarihinde … Mah. … Sok. No:… … kablolarına hasar verildiğini, davalı şirketin hasar veren … Ltd. Şti.’nin asıl işvereni olması nedeniyle hasardan müteselsilen sorumlu olduğunu, kazı çalışmaları sırasında çok sayılı kabloya hasar verildiğini, hasarların aynı veya faklı bölgelerde meydana geldiğini, taşeron şirketin özensiz ve dikkatsiz çalıştığını, kablolarda meydana gelen hasarın zamansız elektrik kesintilerine ve bazen voltaj dalgalanmalarına neden olduğunu, olayla ilgi olarak tutanak tutulduğunu ve kroki çizildiğini, hasarın giderilmesi için yapılan çalışmaların bedellendirildiğini ve davalı tarafa 11/09/2015 tarihli fatura düzenlendiğini, davalı tarafça fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle icra takibine geçildiğini ve davalı tarafın kötün niyetli olarak takibe süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Denizli 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptalini, takibe kalan yerden devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, hasarın meydana gelmesinde müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, kazı alanında hat geçtiğine ilişkin hiç bir ikaz veya uyarı levhasının bulunmadığını, sorumluluğun hasarı verene ait olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, dosyadaki delillere göre hasarın dava dışı şirket taşeron şirket elemanlarınca kepçe ile kazı yapılırken meydana geldiği, hasar tarihi olan 15/05/2015 tarihli hasar tespit tutanağında belirtilen adreste kablolara hasar verildiği, hasarın onarımının davacının taşeron firması olan … Ltd. Şti, çalışanları tarafından yapıldığı, davalı şirketin kazı çalışmaları öncesinde davacı tarafa bunu bildirip davacıdan tesis projelerini istemediği, yer gösterme talep etmediği, davacı tesislerinin belirlenmesine ve işaretlenmesine yönelik hiçbir sondalama, dedektör ile kontrol ve röperleme çalışması yapmadığı bu nedenle hasarın meydana gelmesinden kusurlu olduğu, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini amacıyla açılan davalarda, zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerini ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri gibi haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olan, genel idare giderleri olarak nitelendirilebilecek giderlerin gerçek zarar olarak istenemeyeceği, zarar görenin özel olarak işçi temin edip çalıştırdığını ispat etmesi halinde bu giderlerin istenebileceği, 22 ocak 2020 günlü bilirkişi heyeti raporuna itibar ile, davanın kısmen kabulü ile, Denizli 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.596,07 TL asıl alacak, 126,72 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine hükmetmiştir.
Davacı vekili istinafında; davanın kısmen reddinde gerekçe gösterilmediğini, yetersiz inceleme ve kanaate dayalı bilirkişi heyeti raporuna göre hüküm tesisinin doğru olmadığını, hattın … dağıtım A.Ş’nin mülkiyetinde olduğu, hasar sebebiyle tahakkuk ettirilen bedellerin “Elektrik Proje Ve Tesis Birim Fiyatları” dikkate alınarak yapıldığını, kablo yıpranma bedelinin hesaplanmasında hukuka aykırılıklar olduğunu, kablo yıpranma bedelinin zarara dahil edilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile haziniye gelir kaydına, davacı tarafından yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 24/11/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi

…..