Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1605 E. 2022/1908 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 12/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 12/12/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacılar ve davalı …. Turizm İnşaat …. Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; …. davalılardan …. İnş. Den kiralamış olduğu …. plakalı araç ile, davalılardan … ın kullanmış olduğu …. Tic. San. Ait … plakalı araç ile 28/08/2013 tarihinde çarpıştıklarını, davalı … ın kullanmış olduğu araç çok hızlı olduğu, davacıların murisi … ın ölmesinde ağır kusur olduğunu ileri sürerek davacılardan …. ve …. için 1.000,00’ner TL destekten yoksun kalma tazminatı ile …. için 40.000TL …. için 40.000TL …. için 10.000TL ve …. için 10.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan …. ve …. Tic. San…. Turizm İnş. Ahşap San. Ltd. Şti. İnden olaydaki sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş. vekili; kazada vefat eden şahıs, müvekkil şirket nezdinde sigortalı aracın sürücüsü olduğunu, kazaya kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, hak sahibi konumunda olan kişilerin zarar taleplerinin, ölenin salt mirasçıları olmalarına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatı taşıdıklarını, destekten yoksunluk tazminat hesabı uzmanlık gerektirmekte olduğu, hesaplamanın aktüerya uzmanı tarafından yaptırılmasını, sigortacı, zarar görenin tazminatını ödemeyi gerektiren belgeleri tam ve eksiksiz bir şekilde kendisine teslim etmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödemeyi yapmadığı takdirde temerrüde düşmüş olacağını, zarar görenin faiz hakkı temerrüd tarihinden itibaren doğacağını, araç sürücüsünün vefatı sebebi ile, üstlenilen sorumluluk sona ermiş olduğunu, müvekkil şirket hakkında açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Tic. San. A.Ş. vekili; kaza tarihi 28/08/2013 olmakla zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalılardan …. aracı uzun dönem kiraladığını, dolayısı ile aracın uzun dönem kiraya verilmesi sonucunda müvekkil şirketin malik sıfatı sona erdiğini, kaza tespit tutanağında ölen İ… nin asli kusurlu olduğunu, vefat eden şahsın uyuşturucu kullandığı ve kazaya sebep olduğu raporlarla sabitlendiğini, müvekkil şirket aleyhine 102.000TL lik dava açıldığını, maddi tazminat talebinde maddi zararını ispatlamak zorunda olduğunu, kaza tarihinde aracın sigortasının olduğu ve sigorta maddi hasarı karşılamakta olduğunu, aracın uzun dönem kirası ile kirada bulunması sebebi ile müvekkil yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, kusura ilişkin bilirkişi raporlarından kazada tek kusurlu sürücünün mütevveffa olduğu sübuta erdiği, maddi tazminat talebinde bulunan davacıların zararları yargılama sırasında …. plakalı aracın sigorta şirketi olan …. Sigorta A.Ş tarafından karşılanmış ve bu şekilde maddi tazminat davasının konusuz kaldığı, …plakalı aracın sürücüsü davalı … ın kazada kusursuz olduğunun subuta ermesi nedeniyle bu davalı ile aracın işleteni ve sigorta şirketi olan diğer davalılar aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine hükmetmek gerektiği, davacıların ,….A.Ş aleyhine açmış oldukları manevi tazminat davasına ilişkin; davacıların yakınlarının ölümü nedeniyle duydukları elem, acı ve ızdırabı telafi etmek ve manevi çöküntülerini gidermek amacıyla, tarafların karşılıklı ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, müteveffa sürücünün trafik kazasında tam kusurlu oluşu, TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 56. maddesi ve 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararı dikkate alınarak açtıkları manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile, ebeveynler yararına 15.000′ er TL ve kardeşler lehine 7.000′ er TL olmak üzere toplam 44.000 TL manevi tazminata karar verilmiş ve manevi tazminatlara kaza gününden itibaren yasal faiz işletilmiştir.
Daha sonra hüküm altına alınan manevi tazminatların karar ve ilam harcının taktir edilmediği fark edilmiş ve maddi hata düzeltimi şeklinde manevi tazminatlar için karar ve ilam harcı belirlenmiştir.
Sürelerinde verdikleri istinaf dilekçeleri ile;
Davacılar vekili; kusur tespitinin gerçeği yansıtmadığını,yine ölenin hiç uyuşturucu kullanmadığını aksine tespitin gerçeği yansıtmadığını,karşı araç sürücüsüne hiç kusur verilmemesinin doğru olmadığını, bu şekilde hızlı seyretmese belki kazanın oluşmayacağını, bu yüzden karşı araç ilgililerinin de manevi tazminatlardan sorumlu tutulması gerektiğini, hal ve şartlara dosyadaki delillere göre belirlenen manevi tazminat tutarlarının düşük olduğunu, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına reddedilen kısım için ayrı ayrı vekalet ücreti belirlenmesinin de doğru olmadığını,
Davalı … Turizm vekili; vasıtanın desteğe kiralandığı ve sözleşmede aracın alkol ve uyuşturucu madde almış olarak kullanılamayacağının kararlaştırıldığı, yine desteğin tam kusuru ile ölümüne sebebiyet verdiği, burada bu nedenlerle davacılara rücu edilebileceğinden, borç-alacaklılık sıfatı birleşmiş olmakla borcun sükut ettiğini, bu şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hiç kimse kendi kusurundan haklar çıkaramayacağı, müteveffa tam kusuru ile ölümüne sebebiyet verdiği için manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, belirlenen tutarların da yüksek olduğunu, kusurun hatalı tayin edildiğini, hızlı ve tedbirsiz araç kullanan karşı araç sürücüsüne de kusur verilmesi gerektiğini, yine seyir sırasında emniyet kemeri kullanmadığı anlaşılan müteveffanın bu hareketi sebebiyle tazminatlardan indirime gidilmemesinin doğru olmadığını, yine vekil edenin kiraladığı aracın hava yastıkları vb. aksamının arızalı olduğu tespitinin de gerçeği yansıtmadığını,
İleri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava,ölümlü ve yaralamalı trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1 -Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, kusur tespitinin dosyadaki delillere ve trafik mevzuatına uygun şekilde belirlenmiş olmasına, davacıların murisleri sürücü … nin daha az kusuru olduğuna ilişkin somut iddia ve delil ortaya koyamamış olmalarına, her davacının davası yönüyle kısmen red sebebiyle kendisini avukatla temsil ettiren davalılar yararına vekalet ücreti takdirinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacıların tüm, davalı …. Turizm İnşaat Ahşap Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-28/08/2013 tarihinde işleteni ve kiralayanı …. Turizm.. Şti olan …. plaka sayılı vasıtayla davacıların murisi , …. yolunda seyrederken davalı …. yönetimindeki …. plakalı vasıta ile çarpışır ve kaza sonucunda vefat eder. Bu kazanın meydana gelmesinde ve tırmanma sırasında kendisine ait olan iki şeritten sağ taraftan seyreden davalı sürücü …in herhangi bir kusurun bulunmadığı, kazanın oluşu, dosyadaki deliller ve temin edilen bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Davacıların murisi …. kazanın vukunda ve kendisinin vefatında tam kusurludur. 6098 Sayılı TBK’nın 49 ve izleyen maddeleri uyarınca haksız fiil sebebiyle tazminata hak kazanabilmek için -kusursuz sorumluluk halleri müstesna- zarara neden olanın kusurunun bulunması icap eder. Yine 2918 Sayılı KTK’nın 3, 85 ve 86.maddeleri uyarınca işleten, sürücünün ve yardımcı kişilerin kusur ve eylemlerinden sorumludur. Yine 4721 Sayılı TMK’nın 2.maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” biçiminde düzenleme yapılmıştır. Öncesinde tek taraflı yada sürücü/işleten tam kusuruyla meydana gelen kazalar sonucu geride kalan yakınlarının açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminat talepleri Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun içtihatları uyarınca kabul edilmekteydi, burada destekten yoksun kalma zararının muristen intikal eden bir zarar olmayıp doğrudan davacı destek alacaklarının şahsında doğan bir zarar olduğu, trafik sigortasının da işletenin ve sürücülerin zararlarını değilde üçüncü kişilerin zararlarını karşılaması gerektiği, hal ve şartlardan davacıların sürücü/ işletenin kanuni halefleri değil üçüncü kişi oldukları şeklinde yorum yapılmaktaydı,ancak bu açıklama ve içtihatlar salt destekten yoksun kalma tazminatları içindir. Aynı şeyi manevi tazminatlar yönüyle de düşünmek kabil değildir. Kaldı ki, bu uygulama da 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni ZMMS Genel Şartları hükümleri uyarınca sona ermiştir. Yine hukukun genel prensibi uyarınca hiç kimse kendi kusuru sonucu meydana gelen olaylardan hak talep edemez. Bu dürüstlük ilkesinin de bir neticesidir. Bu açıklamalara göre davacıların murisi …. tamamen kendi kusuru ile oluşan kazadan ötürü vefat etmiştir. Kaza tarihi her ne kadar 28/08/2013 tarihi olsa da davacıların manevi tazminat talepleri yukarıdaki açıklamalara göre karşılanamayacaktır. Eş değişle bu tür taleplerden müteveffanın kullandığı aracı işletenini sorumlu tutmak kabil değildir. Kaldı ki, yine 4721 Sayılı TMK’nın 4.maddesinde de “kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebeplerin gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.” düzenlemesi mevcuttur. Bu açıklamalara göre davacıların manevi tazminat isteklerinin tümden reddi yerine yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile kısmen kabul edilmesi doğru olmamıştır. Davalının istinaf başvurusunun kabulü gerekir.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacıların istinaf başvurusunun reddine, davalı …. Turizm İnşaat Ahşap Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin istinaf başvurusunun kabulüne,
Davalılar …. ve …. A.Ş aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine, davalı …. sigorta a.ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, davalılar …. Sigorta A.ş Ve ….Turizm …ltd Şti aleyhine açılan maddi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davacıların istinaf başvurusunun REDDİNE,
II-Davalı … Turizm İnşaat Ahşap Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
III-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
1-A)Davalılar …. ve …. A.Ş aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı REDDİNE,
B)Davalı …. Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davalılar …. Sigorta A.Ş ve …Turizm …Ltd Şti aleyhine açılan maddi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davacıların manevi tazminat talebinin ve fazlaya ilişkin taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 54,40 TL harç ile manevi tazminat yönünden alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin harçtan mahsubuna, kalan bakiyenin davacıya iadesine,
5-Davacıların maddi ve manevi tazminat talebi nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davası yönünden; davalılar …. , …A.Ş., ve …. Sigorta A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 2.000,00-‘şer TL vekalet ücretinin davacılar …. ve …’den alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden; davalılar …. ve ….A.Ş., kendilerini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.400,00-‘şer TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davalı …. Turizm …ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davalı ….Turizm İnşaat Ahşap Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davalı ….Turizm İnşaat Ahşap Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan 58,10 TL istinaf yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı yönünden alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davacı yönünden yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 16/12/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi