Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1602 E. 2022/1835 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı … A.Ş tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar, 15/04/2016 tarihinde davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı, diğer davalı …’in sürücü ve işleteni olduğu … plakalı otomobil ile müvekkillerinden …’in sürücüsü olduğu … plakalı motosikletinin çarpışması sonucu müvekkilinin malul kalacak şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, diğer anne ve babası olan davacıların ise bu olaydan dolayı manevi olarak zarar gördüklerini, tedavi sürecinde zor günler yaşadıklarını belirterek; tamamlama harcını yatırarak davacılardan ….yönüyle kazanç kaybı için 3.737,67-TL, çalışma gücü kaybı için 41.636,59- TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesine ayrıca,davacılardan … için 20.000,00-TL, babası … lehine 5.000,00-TL, annesi … için 5.000,00 -TL olmak üzere toplam 30.000,00-TL manevi tazminatında olay tarihinden itibaren itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …: kazanın meydana gelmesinde karşı yönden gelen davacı …’in kullanıdığı motosiklet ile arkasında bir başka kişi olduğu halde kendi şeridine geçmesi üzerine sol tarafa kaçmasına rağmen kazanın meydana geldiğini, davacı tarafın kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı sigorta şirketi vekili: kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusurunu araştırılmasının gerektiği, davacının ehliyeti olup olmadığı, kullandığı aracın durumu, kask ya da emniyet kemeri kullanıp kullanmadığı hususunda müterafik kusur araştırılması yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı dışında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne, davacı …’nın maddi tazminat talebinin kabulü ile, 3.737,67-TL’si kazanç kaybından kaynaklanan tazminatın davalı …’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, 41.636,59-TL çalışma gücü kaybından kaynaklanan tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacılardan … için 15.000,00-TL, … için 3.000,00-TL, … için 3.000,00-TL manevi tazminatın 15/04/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …’den alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine hükmetmiştir.
Davalı … A.Ş vekili istinafında; 2918 sayılı KTK’nın değişik 97.maddesi uyarınca davacının usulünce tüm belgelerle birlikte başvuru yapmadığından Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca dava açma hakkı bulunmadığını, trafik sigorta poliçesi 30.03.2016 gününde düzenlendiğine göre, teminat harici olan geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını, kalıcı iş göremezlik tazminatı hesap edilirken, gelir getirici işte çalışılmayan vatani hizmeti yapıldığı dönemin hariç tutulması gerektiği gözetilmeden düzenlenen raporun usulsüz olduğunu, Özürlülük Ölçütü Ve Özürlülere Verilecek Sağılık Raporları Hakkındaki Yönetmelik 20 şubat 2019 tarihinde Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirme Raporlarına İlişkin Yönetmelik ile yürürlükten kalktığı için,eski yönetmeliğe göre maluliyet belirlemesinin doğru olmadığını, kaza sırasında motor kullanan davacının kask ve koruyucu tertibat takıp takmadığı tespit edilmeden, yeterli müterafik kusur araştırması incelemesi yapılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, yaralamalı trafik kazası sebebiyle tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, dava ikamesinden evvel davacılar tarafından sigorta şirketine 2918 Sayılı KTK’nın değişik 97.maddesi uyarınca başvuruda bulunulmuş olmasına, her ne kadar poliçe ve kaza tarihi 01/06/2015 gününden sonra olsa dahi geçici iş göremezlik tazminatının sağlık gideri teminatı haricinde olması sebebiyle mahkemece yazılı gerekçe ile bu talep kalemine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, kaza tarihine göre davacı …’teki maluliyetin Özürlülük Ölçütü Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre tespitinde bir usulsüzlük görülmemesine, her ne kadar davacı motor sürücüsünün seyir sırasında kaskını takmadığı anlaşılmakta ise de kendisine alt ekstremite arızaları sebebiyle maluliyet verildiği, bu sebeple somut olayda koruyucu tertibat takmamasının zararın doğması yahut artmasına etkisi olmadığından müterafik kusur indirimi yapılmamasının yerinde olmasına, gelirin asgari ücret kabulü ile hesaplama yapılmasına göre davacının askerlik döneminde her hangi bir kazancı olması dahi talep edilen tazminatın efor yönü de bulunması sebebiyle bu devre için de hesap yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı … A.Ş’nin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı … vekilinin başvurusunun ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 3.031,21 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 758,33‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 2.272,88‬ TL’nin davalıdan tahsili ile haziniye gelir kaydına, davalı tarafından yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 28/11/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi

….