Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1582 E. 2022/1790 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı … A.Ş tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 28/04/2017 tarihinde meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, davalı …’e ait park halindeki … plakalı aracın geri geri ana yola çıkarak kazaya sebebiyet verdiğini ileri sürerek arttırılmış hali ile 56,385,32 TL maddi tazminatın sigorta şirketi için temerrüt tarihinden itibaren diğer davalı … için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, müvekkilinin uğramış olduğu manevi zarar için 50.000 TL tazminatın davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birilkte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; kazanın meydana gelmesinde davacının kusuru olduğunu, kazadan sonra müvekkili ve ailesinin davacı ile yakından ilgilendiğini, ameliyatı sırasında başında beklediklerini ve tüm ihtiyaçlarını karşıladıklarını, tazminatını aracın sigortasından alacağını ve müvekkilinden hiçbir talepte bulunmayacağını beyan eden davacının soruşturma aşamasında da şikayetçi olmadığını, müvekkilinin tüm tekliflerini geri çeviren davacının açmış olduğu davanın hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, bu nedenle reddi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde asli kusurun davacı tarafta olduğunu bunun keşif ile ortaya çıkacağını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekilİ: davacının talebine konu “maluliyet tazminatına” ilişkin tazminat hesabının Zorunlu mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları A.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatının trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, H.M.K. 115. maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 20 eylül 2019 günlü ve davalıyı tamamen kusurlu gören raporun usul ve yasaya uygun olduğunu, davacıda kaza nedeniyle oluşan ve ATK 2.İhtisas Dairesince belirlenen özürlülük raporu dikkate alınarak düzenlenen aktüerya raporu ve bu rapora göre verilen ıslah dilekçe esas alınarak, davacının 56.385,32 TL olan maddi zarara ilişkin tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat isteğinin de kısmen kabulü ile taktiren 30.000 TL manevi tazminatın kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline karar vermiştir.
Davalı … A.Ş vekili istinafında; başvuru şartı yerine getirilmediğinden HMK’nın 115.maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddi yerine, bu hususta hiç değerlendirme yapılmadan işin esasının incelenmesinin doğru olmadığını, maluliyet raporları arasında çelişki giderilmeden karar verildiğini,şöyle ki A.Ü Hastanesi’nin hazırladığı … günlü engelli sağlık kurulu raporunda davacının maluliyet oranının %0 olarak belirtildiği, ATK 3.ihtisas kurulu raporunda ise kalıcı maluliyetin %6 olarak tespit edildiği,bu raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, kusur raporuna itirazları giderilmeden, KTT ile bilirkişi raporu arasındaki çelişki izale edilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığını, hesap raporunun da usule uygun olmadığını, şöyle ki; davacının bakiye ömrünün kaza tarihine göre değil, rapor tarihine göre alınması gerektiğini, bilirkişinin bilinen dönemi 10.03.2020 tarihine kadar alıp,bu kez işleyecek aktif dönemi 01.01.2020 gününden başlatmasının doğru olmayıp, mükerrerlik arz ettiğini, oysa ki işleyecek aktif dönemin 17.03.2020 tarihinden başlatılması gerektiğini, poliçe tanzim ve kaza tarihine göre geçici iş göremezlik teminat dışı olmasına rağmen bu isteğin hüküm altına alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, başvuru olmayıp vekil eden şirket temerrüde düşürülmediğinden, aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, dava ikamesinden evvel 2918 sayılı KTK’nın değişik 97.maddesi uyarınca sigorta şirketine başvuruda bulunulmasına, hükme dayanak kılınan ATK 3.İhtisas Dairesi’nin maluliyet raporunun usul ve yasaya uygun kaza günündeki yönetmeliğe uygun biçimde düzenlenmiş olmasına, 26/07/2018 günlü raporun engelli sağlık kurulu raporu olması sebebiyle karara dayanak ATK raporu ile aralarında çelişki bulunmamasına, evinin önünde aracını park sırasında el frenini çekmeyen davalı sürücüye tam kusur verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, teminat kapsamında olan geçici iş göremezlik tazminatından davalının sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin 6100 Sayılı HMK’nın 323 ve izleyen maddelerine uygun şekilde tayin edilmiş olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı … A.Ş istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı … A.Ş vekilinin başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.851,68 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 962,92‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 2.888,76‬ TL’nin müstenif davalıdan tahsili ile haziniye gelir kaydına, davalı tarafından yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 24/11/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi
….