Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1576 E. 2022/1787 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2019
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; … Ltd. Şti. adına kayıtlı olan ve … yönetimindeki … plaka sayılı motosiklet ile 13/01/2016 günü … istikametinden tramvay yolunu takiben … caddesi istikametine seyri sırasında …. önüne geldiğinde, tramvay yolundan karşı yaya yoluna geçmek isteyen … plakalı motosiklet sürücüsü müvekkili … ile çarpışmaları neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olayla ilgili olarak Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile … ‘nin asli kusurlu olduğu ve … plakalı motosiklet sürücüsü müvekkili … ise tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, müvekkilinin yaşamış olduğu bu kaza neticesinde, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve vücudunda çeşitli kırıklar oluşacak şekilde yaralandığını ileri sürerek 100,00.-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline, müvekkilinin geçici iş görememezlik tazminatı 100,00.-TL ve 7.000,00.-TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi haricindeki davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili; kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, soruşturma dosyasına göre kazada her iki sürücününde kusurlu bulunduğu, kaza nedeniyle yaralanan davacının müvekkili şirkete yaptığı başvuru nedeniyle yapılan aktüerya incelemesi sonucunda davacının sunduğu belgelere göre %25 tali kusuru ve %7 maluliyet oranı üzerinden 28.022,00.- TL sürekli iş gücü tazminatı hesaplanarak 04/04/2017 tarihinde davacıya ödendiğini, zararı karşılanan davacı tarafından ibraname imzalandığını müvekkili şirketinin davacının zararını ödemek suretiyle sorumluluğunu yerine getirdiğini, taraflar birbirini ibra ettiğinden davanının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar da özce davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, dava tarihinden önce davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 28.022,00 TL ödeme yapıldığı, davacı vekilinin 03/10/2019 havale tarihli dilekçesinde, yapılan ödemenin müvekkilinin maddi zararını karşıladığını belirtmesi karşısında davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat açısından; dosya kapsamı, davacının maluliyet oranı, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının %40 oranında, davalı sürücü …’nin %60 oranında kusurlu olması, olay tarihindeki paranın alım gücü, davacının duyduğu elem ve ızdırap dikkate alınarak davacı yararına zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde davalıyı cezalandırmayacak mahiyette olmak üzere taktiren 3.500,00.-TL manevi tazminata hükmetmiş, işleten şirket yönüyle takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Davacı vekili istinafında; hal ve şartlara dosya kapsamına,davalı sürücünün daha ziyade kusurlu oluşuna, çektiği ızdıraplı tedavi süreçlerine,ayağında ameliyat sebebiyle vücut yüzeyinde ameliyat izleri bulunmasına göre taktir edilen manevi tazminat tutarının çok az olduğu, kusur raporu ve 2.maluliyet raporu manevi tazminatın taktirinde hükme esas alındığı için bu masrafların manevi tazminat yükümlüsü …’den tahsili yerine yazılı şeklide karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, yaralanmalı trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bu açıklamalara göre olayın oluş şekli, biçimi, davacıdaki maluliyetin derecesi, paranın satınalma gücü, davalının asli kusurlu olması ve hakkaniyet ilkesi nazara alındığında davacının manevi tazminat talebinin tümden kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu yönüyle davacının istinaf başvurusunun kabul edilmesi gerekir.
2-Dava açıldıktan sonra sigorta şirketinin Nisan 2017 tarihinde davacıya maddi tazminat ödemesi yaptığı, ibra ve feragat belgesinin düzenlendiği, mahkemece daha sonra manevi tazminat talebinin sonuca bağlanabilmesi için kusur raporu ve ikinci maluliyet raporu temin edildiği anlaşılmakla bu giderlerin nazara alınmaması doğru olmamıştır. Bu cihetten de başvurunun kabulü icap eder.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davalı … Ltd. Şti aleyhine açılan davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davalılar … A.Ş ve … aleyhine açılan maddi tazminat talebine ilişkin davanın reddine, manevi tazminat yönünden davanın kabulü ile 7.000,00.-TL manevi tazminatın 13/01/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınıp davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
II-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
1-Davalı … Ltd. Şti aleyhine açılan davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davalılar … A.Ş ve … aleyhine açılan maddi tazminat talebine ilişkin davanın REDDİNE,
a-Maddi tazminat yönünden Alınması gerekli 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00.-TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı … A.Ş vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden hesaplanan 100,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ye ödenmesine,
3-Davalı … aleyhine açılan manevi tazminat talebine ilişkin davanın KABULÜ İLE, 7.000,00.-TL manevi tazminatın 13/01/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘den alınıp davacıya ödenmesine,
a-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 478,17‬.-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’ den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b-Manevi tazminat yönünden yapılan kusur bilirkişisi için 350,00.-TL ve ATK raporu için 568,50 TL yargılama gideri toplamı 918,5‬0 TL’nin davalı …’den alınıp davacıya verilmesine,
c-Manevi tazminat davası yönünden davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 7.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davacı tarafından yapılan 139,00 TL istinaf yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 24/11/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi

……