Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1571 E. 2022/1699 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; müvekkilinin oğlu …’ in 28/12/2013 tarihinde, davalı sigorta şirketinin sigortaladığı … plakalı araçta yolcu olarak bulunmaktayken sürücünün yapmış olduğu tek taraflı kaza sonucu vefat ettiğini, kaza nedeniyle Antalya 6 . ACM’ de görülen ceza dosyasında araç sürücüsü …’ nun cezalandırıldığını, eldeki davayı açmadan önce yasa gereği davalı sigorta şirketine başvuru yaptıklarını ancak bir cevap alamadıklarını beyanla 57.582,62.-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkeme, kazada otobüs sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, yine kaza ile ilgili görülün ceza dosyası ile iş mahkemesi dava dosyalarında ölen emniyet kemeri kullanmadığı için kendi ölümünde katkısı olduğu,müterafik kusuru olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulü ile 46.066,10 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmetmiştir.
Davacı vekili istinafında; müterafik kusur sebebiyle indirim yapılmasının usulsüz olduğunu,otobüste ölenlerin emniyet kemeri takmamaktan değil, otobüsün darbe alan tarafında olmalarından kaynaklandığı,yine kazanın 01.06.2015 tarihinden önce olmakla (yeni genel şartların yürürlüğünden önce) davacı zarar gören 3.kişi namıyla dava açtığından onun katışık kusurunun davacıya yansıtılamayacağını, aksi düşünüldüğünde müterafik kusur sebebiyle kısmen ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine hükmetmenin hatalı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, dosyadaki evraklara ve İstinaf denetiminden de geçerek kesinleşmiş olan İş Mahkemesi kararlarına göre tek taraflı kazada kemer takmayarak bu hareketi ile ölümüne sebebiyet veren desteğin müterafik kusurlu kabul edilerek hesap edilen tazminattan %20 nispetinde müterafik kusur indirimi yapılmasında usulsüzlük bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece hesap edilen destekten yoksun kalma tazminatından 6098 Sayılı TBK’nın 52.maddesi uyarınca hakkaniyet düşüncesi ile müterafik kusur indirimi yapıldığı, bu nedenle reddedilen kısım için kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına vekalet ücreti takdiri doğru olmamıştır. Bu cihetten davacının istinaf başvurusunun kabulü gerekir.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına aşağıdaki gibi hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
II-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
46.066,10.-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Davalının poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına,
Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
2-Alınması gerekli 3.146,77.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40.-TL ve ıslah ile alınan 196,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.906,37.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL peşin harç, 44,40.-TL başvurma harcı ve 196,00.-TL ıslah harcının toplamı 284,80.-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 471,50.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 377,20.-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.788,60.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Tazminatın bir kısmı hakkaniyet düşüncesi ile (müterafik kusur nedeniyle) reddedildiğinden davalı lehine avukatlık ücreti taktirine yer olmadığına,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davacı tarafından yapılan 65,00 TL istinaf yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcı toplamı 213,60 TL’den takdiren 106,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 10/11/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi

….