Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1517 E. 2022/1646 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; vekil edenin kasko sigortalısı … Ltd. Şti. ait … plakalı araca 06.01.2018 günü saat 02:25 sıralarında Antalya…, … önünde park halindeyken sağ ön tekerine, davalının malik işleteni olduğu … plakalı aracıyla çarpıp yoluna devam ettiğini, davalı araç sürücüsü tespit edilemediğini,araçta kazadan oluşan 19.148,21 TL (parça-işçilik) zararları tespit edilerek, aracın anlaşmalı serviste onarıldığını, davalı araç maliki Antalya 13. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasıyla rücuen zararın tazmini için ilamsız icra takibi başlattığını ve itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazının iptaliyle takibin devamına, davacının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının aracına çarpmadığını, aksi durumda ise kusurun ve zararın ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur
Mahkeme; 06/01/2018 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre; sürücüsü ve aracı firar eden … plakalı aracın … istikametinden … takiben … istikametine seyir halinde olan aracın sağ ön kısmı ile, … üzerinde … istikametine … önüne park halinde olan … plakalı aracın sağ ön teker kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, ses ve görüntü kayıtlarını metne dönüştürme bilirkişi trafik polisi … ve makine mühendisi ….’nün 12/03/2020 tarihli müşterek raporunda “… olay yeri görüntülerinde plaka numarasının harf kısmının net okunamasa 07 ve sondaki 80 numarasının okunabildiğini, olay yerinde bulunan insanların kaza anında kazaya tanık olmaları, olay yerinin aydınlık ve söz konusu aracın plakasının okunabilecek durumda olduğu göz önünde bulundurulduğunda, kazaya karışan aracın … plakalı siyah renkli BMW marka araç olmasının kuvvetli ihtimal olduğunu, görgü ve tespit tutanağının 10/01/2018 tarihinde yapılan incelemeye göre hazırlandığını, kazadan 4 günlük süreçte söz konusu aracın sağ ön tampon ve tekerlek kısmında olması muhtemel hasar giderilebileceği….” hususunun belirtilmesi , kaza tespit tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belge niteliğinde olması, kaza anına ilişkin CD görüntülerini inceleyen bilirkişi heyetinin kazanın oluşumunu maddi hasarlı kaza tespit tutanağındaki gibi belirlenmesi, trafik kayıtlarına, araçların marka, model ve rengine ile tüm dosya da uygun olan bu tespit karşısında, dava konu kazanın maddi hasarlı kaza tespit tutanağındaki belirlenen şekilde oluştuğu kabulü ile, halefiyet uyarınca açılan davada davacı, sigortalıya ödediğini değil, ancak gerçek zararı davalıya rücu edebileceği, aynı bilirkişi heyetinin bilim ve fenne uygun,denetime elverişli hesap raporuna göre davanın kabulünün gerektiği, geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, borçlunun ise süresi içinde ödeme emrine itiraz etmesi, süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olması, icra inkar tazminatı talep edilmiş olması ve alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmetmiştir.
Davalı vekili istinafında; öncelikle dava dilekçesi ve tensip zaptının müvekkili şirkete Tebligat kanunu 21.maddesine göre tebliğinin usulsüz olduğunu, bu sebeple usule ilişkin itirazlarının mahkemece incelenip değerlendirilmediğini, kamera kayıtlarının bilirkişiye çözümlettirildiği, burada alınan raporda davacının sigorta ettiği … plakalı araca vurup kaçanın tespit edilemediğinin belirtildiği, kaza tespit tutanağına müvekkili aracının plakası yazılmış ise de bunun nasıl ve neye göre yazılmış olduğunun belli olmadığını, bilirkişi raporlarının tahmini ve varsayıma dayalı olduğunu, itirazlarının karşılanmadığını, çarptığı söylenen aracın sağ ve solundaki rakam gruplarının tespit edilip ortadaki yazının tespiti edilememesi ve buna göre varsayıma göre sonuca gidilmesinin doğru olmadığını, yine bir an için çarpan aracın vekil edeni aracı olduğunun kabul edilmesi halinde dahi, davacıya sigortalı aracın yanlış şeritte ve hatalı olarak park ettiğininden bütün kusurun kendilerine yüklenmesinin hatalı olduğunu, ayrıca kusur durumu tahkikat ile tespit edildiği için inkar tazminatına hümkmedilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, sigortalısına tediyede bulunan kasko sigorta şirketinin ödediği bedelin rücuen tahsili için giriştiği icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1 -Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, resmi makamlarca tutulan kaza tespit tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli bir belge olarak kabulü gerekmesine, dosyadaki deliller ve CD çözüm tutanağından zarara sebebiyet verenin davalının aracı olduğunun anlaşılmasına, kaza tespit tutanağının aksinin ortaya konulamamasına, kusurun, görüntü kaydına, dosyadaki delillere ve trafik mevzuatına uygun biçimde belirlenmiş olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Bilindiği üzere, 2004 Sayılı İİK 67’inci maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için usulüne uygun icra takip yapılması, takibin kesinleşmesi, davacı alacaklının inkar tazminatı isteğinde bulunması ve alacağın likit (muayyen, belirlenebilir) olması gerekir. Alacağın likit olması, miktarının borçlu tarafından belirlenebilmesi, tutarının yargılamaya muhtaç olmamasıdır. Eldeki dosyada zararın varlığı ve miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gereken yerde aksine karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davalının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davalının Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
II-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
1. Davacının davasının kabulüne,
2. Davalının Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
3. İcra inkar tazminat talebinin reddine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 1.410,31TL karar ve ilam harcından peşin alınan 249,35TL harcın mahsubu ile bakiye 1.160,96TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5. Arabulucuk başvuru dosyasında arabulucuya Bakanlık bütçesinden karşılanarak ödenen 1.320,00TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6. Davacı tarafından yapılan 249,35TL harç, 949,70TL posta ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.299,05TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7. Davalı yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8. Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9. Karar kesinleştiğinde Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasının müdürlüğüne iadesine,
10. Kararın kesinleşmesine müteakip davacının ve davalının yatırdığı yargılama giderinin artması durumunda giderleri yatıran davacıya ve davalıya iadesine,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davalı tarafından yapılan başvuru giderlerinin taktiren üzerinde bırakılmasına avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 03/11/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi