Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1361 E. 2022/450 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 25/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 25/03/2022

19/05/2015 günü saat 00:30 sıralarında sürücü … yönetimindeki … plakalı aracı ile … istikametinden … Caddesi istikametine doğru gitmek istediği sırada olay mahalli olan … kavşağına geldiğinde, … istikametinden … istikametine gelip kavşağa giren davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında … hayatını kaybetmiştir.
Davacı vekili; yukarıda anlatılan kaza nedeniyle … plakalı araç sürücüsü …’in vefat ettiğini, …’in hayatını kaybetmesi ile birlikte davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, müvekkillerinin her biri için şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan eş … için 50.000,00 TL, babalarını kaybeden … , … ve … için ayrı ayrı 40.000,00 TL olmak üzere toplam 170.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; müvekkilinin dava öncesinde davacılara ödeme yaptığını, davacıların tüm zararının karşılandığını ve müvekkilinin ibra edildiğini, gerçek zarar ile ödeme arasında fahiş bir fark söz konusu olmadığından ibranamenin iptalinin talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili; dava konusu maddi tazminatın sigorta şirketi tarafından karşılandığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davalı …’in işleten olarak dava konusu kazada kusursuz olduğunu, bu nedenle davalı …’in aracı işleten olarak manevi tazminat yükümlülüğünün bulunmadığını, müteveffa …’nın kazanın oluşumunda kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle asli kusurlu olduğunu, müteveffanın ileri sürülen gelirinin de fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; maddi tazminat taleplerinin kabulü ile; davacı … için 35.587,38 TL, davacı … için 3.168,25TL, davacı … için 3.602,38TL, davacı … için 2.843,59TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 19/05/2015 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ( poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ) temerrüt tarihi olan 26/08/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL, Davacı … için 8.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … ’den kaza tarihi olan 19/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekili tarafından davacılara 2015 yılında toplam 108.502,00 TL ödeme yapıldığını, 01/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda yapılan ödemenin davacı eş …’in zararının %96’sını, davacı …’nin zararının %99’unu karşıladığı, davacılar … ve …’a fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini, buna rağmen tüm davacılar yararına maddi tazminata hükmedildiğini, davacılar … ve …’ye yapılan ödemelerle gerçek zarar arasında açık ve fahiş bir fark bulunmadığından ibranamenin geçerli olduğunu, mahkemenin kararının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf ettiği görülmüştür.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Öncelikle, davacılar … , … ve …’e yönelen istinaf başvurusunun hükmedilen tutarların kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla usulden reddine karar vermek gerekir.
Davacı … yönünden yapılan incelemede;
Davalı sigorta şirketi tarafından davacılara 24/07/2015 tarihinde 53.780,36 TL, 26/08/2015 tarihinde 8.569,82 TL, 26/08/2015 tarihinde 9.144,03 TL, 26/08/2015 tarihinde 11.821,36 TL, 04/09/2015 tarihinde 10.812,45 TL, 04/09/2015 tarihinde 14.373,98 TL olmak üzere toplam 108.502,00 TL destekten yoksun kalma zararı ibraname karşılığında ödenmiş, 05/09/2016 tarihinde yapılan ödemelerin yetersiz olduğu iddiasıyla eldeki dava açılmıştır.
Dosyada aktüer bilirkişi tarafından tanzim edilen 01/10/2018 tarihli raporda, davalı sigorta şirketinin davacılara ödediği toplam 108.502,00 TL tazminat bedelinin yeterli olup olmadığı yönünde yapılan inceleme sonucunda, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucu, eş …’in zararının %96 oranında karşılanmış olduğu, davacı …’nin zararının tamamı karşılanmış olup 11,79 TL fazla ödeme yapıldığı, davacı …’nin zararının %99 oranında karşılanmış olduğu, davacı …’ın zararının tamamı karşılanmış olup 1.003,75 TL fazla ödeme yapıldığının belirtildiği görülmüştür.
KTK’nun 111 maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkeme hakimince resen dikkate alınması gerekir.
Bu bağlamda eldeki dosyanın incelenmesinde, anılan ibranamenin geçerli olduğu ve iptalinin mümkün olmadığı sonucuna varılmaktadır. Zira davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesinde yapılan ödemeler ile davacılar … ve …’ın tüm zararı fazlasıyla karşılanmış, davacı …’in zararının ise %96’sı, davacı …’nin zararının %99’u karşılanmıştır. Bu durumda alınan ibranameyle tüm davalılar maddi tazminat yönüyle sorumluluktan kurtulmuşlardır. Sigorta şirketinin istinafı yerindedir. Davacı …’in maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekir. Fakat diğer davalıların istinafı bulunmadığından hüküm tesis edilirken davacıların kazanılmış haklarının korunması hedeflenerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davalı sigorta şirketinin davacılar … , … ve …’e yönelen istinaf başvurusunun hükmedilen tutarların kesinlik sınırının altında kaldığından USULDEN REDDİNE, davalı sigorta şirketinin davacı …’e yönelen istinaf isteminin kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 bendi uyarınca ortadan kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisine,
II-a-Maddi tazminat istemi yönünden;
1-Davacı … için hesaplanan 35.587,38 TL destekten yoksun kalma tazminatının 19/05/2015 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birliktedavalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine, davacı …’in destekten yoksun kalma tazminat isteminin davalı sigorta şirketi yönüyle REDDİNE,
2-Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı isteminin kabulü ile 3.168,25 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden 19/05/2015 olay tarihi, davalı sigorta şirketi yönünden 26/08/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine (Davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına),
3-Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı isteminin kabulü ile 3.602,38 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden 19/05/2015 olay tarihi, davalı sigorta şirketi yönünden 26/08/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine (Davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına),
4-Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı isteminin kabulü ile 2.843,59 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden 19/05/2015 olay tarihi, davalı sigorta şirketi yönünden 26/08/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine (Davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına),
5-Alınması gereken 3.087,72 TL karar harcından davacıların peşin ve ıslah yolu ile yatırdığı 737,30 TL’nin mahsubuna, bakiye 2.350,42 TL’nin, 656,75 TL’sinin tüm davalılardan, 1.693,67‬ TL’sinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacıların peşin yatırdığı 737,30 TL karar harcıyla 29,20 TL başvuru harcı toplamı 766,50 TL’nin 29,20 TL’sinin tüm davalılardan, 737,30 TL’sinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Davacılar … , … ve …’ın yaptığı 1.179,40 TL yargılama giderinin kabul red (davalılar … ve … yönünden tam kabul, davalı sigorta şirketi yönünden %21,27 kabul) oranına göre 250,86 TL’sinin tüm davalılardan, 928,54 TL’sinin ise davalılar … ve …’Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmının davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca davacı … için 3.168,25 TL, Davacı … için 3.400,00 TL, davacı … için 2.843,59 TL ve davacı … için 5.338,11 TL olmak üzere toplam 14.749,95 TL vekalet ücretinin, 9.411,84 TL’sinin tüm davalılardan, 5.338,11 TL’sinin ise davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalı sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine,
b)Manevi tazminat istemi yönünden;
1-Davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı … için 10.000 TL, davacı çocuklar için 8.000,00’er TL olmak üzere toplam 34.000,00 TL tazminatın davalılar … ve … ’den 19/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2- Alınması gereken 2.322,54 TL karar harcının davalılar … ve …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince ayrı ayrı hesaplanan 3.400,00 TL nisbi vekalet ücreti toplamı 13.600,00 TL’nin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
4-Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
5-Artan avansın talep halinde yatıranlara iadesine,
III-İstinaf harç ve giderleri yönünden;
1-Davalı sigorta şirketinin ödediği istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
2-Davalı sigorta şirketinin yaptığı 197,10 TL istinaf yargılama giderinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine,
3-Artan avansın talep halinde ilgililerine iadesine,
4-Kararın kesinleştirilmesi, kararın tebliği ve harç tahsil iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 12/04/2022 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.