Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1305 E. 2022/1617 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/06/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 27/10/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 30.09.2015 tarihinde … Caddesi ile … Caddesi kavşağında davalı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı kamyonet ile davacı müvekkili …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletiyle çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sürücü …’ın kusurlu olduğunu, Antalya 24. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında ceza yargılamasının halen devam ettiğini, müvekkilinin sakat kalma ihtimali bulunduğunu, bu sebeple müvekkilin geçici süre çalışamamış olması ve sakatlığından dolayı oluşacak efor kaybı yani hayatta kazanma gücü kaybı olarak maddi zararları doğacağından bilirkişi tarafından hesap edilecek dan hayatta kazanma gücü kaybı nedeniyle 5 .384,60 TL geçici iş göremezlik zararı ve 40.000,26 TL sürekli iş göremezlik zararı ile 30.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini saygıyla talep ederim.
Davalı … Sigorta vekili; olayda sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sorumlu olduklarını, bu miktarında 290.000,00.-TL olduğunu, kusur ve malüliyet oranlarının tespiti için Adli Tıp’tan, tazminat hesabı için de aktüer bilirkişiden rapor aldırılması gerektiğini, tedavi masrafları yönünden bir sorumluluklarının bulunmadığını, sosyal güvenlik kurumlarının sorumlu olduğunu, kazanç kaybı ve manevi tazminattan da sorumlu olmadıklarını, davacının gözlük, kask, koruyucu elbisesinin bulunup bulunmadığının araştırılarak müterafik kusur bulunması halinde tazminat miktarından düşülmesi gerektiğini, kendilerine bir başvurunun da bulunmadığını, davanın reddini istemiştir.
Davalı … ; davacının aşırı hızlı ve ehliyetsiz bir şekilde araç kullandığını, kusurun davacıda olduğunu, ceza yargılamasının Antalya 24. Asliye Ceza Mahkemesinde devam ettiğini, davacının kalıcı sakatlığının bulunmadığını, tedavi masraflarının da hastane tarafından karşılandığını, bu nedenle maddi kaybının bulunmadığını, manevi tazminat talebinin de hakkaniyete aykırı olup müvekkilinin de zarara uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ATK’dan temin ettiği kusur raporuna göre davalı sürücünün tam kusurlu olduğu,yine aynı kurum 2.ihtisas dairesi raporuna göre davacı motor sürücünün 11.10.2008 tarihli çalışma gücü yönetmeliğine göre davacıda %4,2 daimi ve 9 ay geçici iş göremezlik olduğu nazara alınarak,maddi tazminat davasının kabulü ile; 5.384,60 tl geçici ve 40.000,26 tl kalıcı işgöremezlik tazminatın davalıardan faiziyle birlikte tahsili iledavacıya verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile,10.000 TL’nin kazadan işleyecek faiziyle davalı … ’dan tahsili ile davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
Davalı … vekili; kusurun hatalı tespit edildiğini, maluliyet raporunu kabul etmediklerini, motor sürücü olan davacının gerekli koruyucu tertibatları kullanmadığını bu nedenle hesap ve taktir edilen tazminatlardan müterafik kusur indirimi yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, kusurun ve maluliyetin kazanın oluş şekline ve dosyadaki delillere göre usul ve mevzuata uygun biçimde belirlenmiş olmasına, davacının kaza sebebiyle yaralandığı vücut bölgesine göre koruyucu tertibat takıp takmamasının zararın doğmasına yada artmasına etkili olmaması sebebiyle somut olayda 6098 Sayılı TBK’nın 52.maddesinin uygulama şartlarının bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı … istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı … vekilinin başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.100,23 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 945,82 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.154,41‬ TL’nin müstenif davalıdan tahsili ile haziniye gelir kaydına, müstenif davalı tarafından yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, davalı tarafın araç üzerindeki tedbirin kaldırılması isteğinin bidayet mahkemesince değerlendirilmesine, dair 27/10/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi